ANKARA - Kobanê Davası'nda konuşan avukatlar, tanık ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Ulaş diye biri yok, bunu kabul edin artık. Siz kimi dinlediniz onu bilmiyoruz, size Ulaş diye kimi getirdiler bilmiyorum. 4 Mart’ta Muhammed Zengin dışında kimse dinlenilmemiş ama sonra ifade Ulaş’a da imzalatılmış. Tersten giden bir yargılama süreci var, iftira atılıyor bizim de çürütmemiz bekleniyor” dedi. 

 

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nın 15'inci duruşması, 7’nci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü. 

 

Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasına birçok avukat, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri ve çok sayıda izleyici katıldı. Farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlanırken, Sincan Cezaevi’nde bulunan tutsak siyasetçiler mahkemede hazır bulundu.

 

‘Neden hala tutukluyum?’

 

Verilen 10 dakikanın ardından HDP MYK üyesi Mesut Bağcık, söz aldı.  Aleyhine olan iddiaları kabul etmediğini söyleyen Mesut, savcının mütalaasına değindi. Mesut, “Geçen periyot bir çok tanık dinlenildi ve bana çözümler geç geldi. Son gönderdiğiniz 78’lik klasörün bazı belgeleri elime ulaşmadı, bunun düzeltilmesini istiyorum. Hakkımda hiçbir iddia olmamasına rağmen neden hala tutukluyum? Hiçbir hukuksal hakkımdan feragat etmiyorum. Savunmamı da en kısa zamanda hazırlayıp yapacağım” diyerek, uzun tutukluk sürecinin göz önüne alınıp tahliye edilmek istedi. 

 

‘Tanık beyanlarının hiçbiri doğruları yansıtmıyor’

 

Ardından avukat Yusuf Çakaz, SEGBİS üzerinden konuştu. Müvekkili Mesut Bağcık’ın ‘kadro olduğu ve eğitim aldığı’ iddialarının olduğunu belirten Yusuf, bu iddiaların hiçbirinin doğruyu yansıtmadığını kaydetti. Yusuf, tanık Merdan Rüştüovalıoğlu’nun yargılama korkusuyla karşı karşıya kaldığı için ifadelerinin tamamıyla yalan olduğunu ifade etti. Yusuf, "Muhammed  Zengin ve Ulaş aynı anda dinleniliyor ama gerekli belgeler yok. Bu ifadeyi alanlar hakkında soruşturma başlatacak mısınız? Başlatılmasını talep ediyoruz. Ulaş diye biri yok, bunu kabul edin artık. Siz kimi dinlediniz onu bilmiyoruz, size Ulaş diye kimi getirdiler bilmiyorum. 4 Mart’ta Muhammed Zengin dışında kimse dinlenilmemiş ama sonra ifade Ulaş’a da imzalatılmış. Tersten giden bir yargılama süreci var, iftira atılıyor bizim de çürütmemiz bekleniyor ama aslında sizin müvekkillerimizin suçlu olduğunu kanıtlamanız gerekiyor” diye konuştu. Yusuf, taleplerini sıralayarak, müvekkilinin tahliyesini talep etti.

 

5 bin 130 suçun tutsak siyasetçilerle nasıl ilişkilendirildiğini anlamadıklarını  kaydeden Avukat İlyas Tarım, rehin tutulan siyasetçilerin serbest bırakılmasını istedi. 

 

Sebahat ve Zeynep’in testleri pozitif çıktı

 

İlyas’ın ardından Avukat Ali Bozan konuştu. Kimi delillerin toplanması için talepte bulunan Ali, “Bu talepler sözlü olarak beyanda bulunduğum için dağınık olabilir diye yazılı verdim ama mahkemenin verilen herhangi bir karar yok” dedi. Tanık Merdan Rüştüovalıoğlu’nun ifadelerinin dosyaya eklenmesi talebinde bulunan Ali, “Tanık Merdan Rüştü Ovalıoğlu kendisine yargılandığı dosyalardan tahliye vaad edildiği için kendisi bu dosyada tanık oldu. Müvekkillerim Zeynep Ölbeci ve Aynur Aşan,  Sebahat Tuncel, Zeynep Karaman Covid olması nedeniyle duruşmaya katılmadı. Müvekkillerim Aynur Aşan’ın ve Zeynep Ölbeci’nin testleri negatif olsa da belirtileri gösterdikleri için duruşmaya katılmadı” diye belirtti. 

 

‘Cemil Çiçek’e de soruşturma açın’

 

Tutuklu siyasetçilerin müdahale edileceği yada delil karartacağı bir durum olmadığını dile getiren Avukat Cahit Kırkkazak’da, “Bir tane gizli yada açık tanık Demirtaş’ın talimat aldığını söylemedi bile. Bir tweet var ortada. AİHM tweet meselesinde, ‘siyasal ifade kapsamında soruşturma açılamaz’ diyor. Kabul etseniz de etmeseniz de AİHM kararları bu ülkeyi bağlıyor. Mesele DTK mı? Eğer bu ülkede Kürtlere ayrı diğer halklara uygun hukuk uygulanmıyorsa neden Cemil Çiçek’e soruşturma açılmıyor. DTK bir örgütün kurumuysa o zaman Cemil Çiçek DTK’yı meclise davet etti neden soruşturma açılmıyor. DTK şu anda dahi Türkiye’nin demokratikleşmesi için çalışma yürüten bir sivil toplum örgütüdür” ifadelerini kullandı.

 

Beyanların ardından duruşmaya yarın saat 10.00’a kadar ara verildi.