Gültan Kışanak: Kobanê Davası’nın birinci amacı siyasi manipülasyon

  • 14:09 28 Temmuz 2022
  • Hukuk
 
ANKARA - Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nda gizli tanık beyanlarına dikkat çeken Gültan Kışanak, yapılan usulsüzlükleri sürdüren mahkeme heyetinin de suça ortak olduğuna işaret etti. Gültan, “Bu dava dosyasının birinci amacı dışarıda siyasi manipülasyon yaratmak” dedi.
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nın 15'inci duruşması, 3’üncü gününde Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görülüyor.
 
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasına birçok avukat, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri ve çok sayıda izleyici katıldı. Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
 
Duruşma kimlik tespitiyle başladı. Ardından heyet gelen evrakları okudu. 
 
Bugün savunma yapacak olan Sibel Akdeniz, annesinin rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılmadı. Mahkeme heyeti demans hastası Aysel Tuğluk’un savunma yapmasına karar verdi. Aysel’in hastanede olması nedeniyle Gülten Kışanak söz aldı. 
 
‘Savunma hakkına tehdittir’
 
Gültan, duruşmada tanık beyanlarına ilişkin görüşlerini dile getirdi. Gültan, “Benim savunmam için bir gün yeterli değildir. Nasıl kumpas kurulduysa onu anlatacağım. Savunma hakkına saygı duyarak sözümü kesmemenizi istiyorum. Geçen gün de bu konuya ilişkin bir tartışma yaşandı. Siz ‘Bazı şeylerin üstünden geçin’ diyorsunuz, bu otosansürdür. Bu tavrınızı savunma hakkına tehdittir” derken, mahkeme başkanı sık sık Gültan’a sorular sorarak sözünü bitirmesini engelledi. 
 
Mahkeme başkanı ardından sözü Gülser Yıldırım’a verdi. Gülser, savunma için hazır olmadığını belirterek gelecek duruşmada savunma yapacağını söyledi. Heyet, Gülser’in ardından Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlik Cezaevi’nde tutulan siyasetçilerin mikrofonunu kapattı. Daha sonra, Gültan’a söz verdi.
 
‘Ben yokken benim hakkımda tanık dinlendi’
 
Tanık beyanlarındaki usulsüzlüklere ilişkin konuşan Gültan, kendileri savunma yapmadan tanıkların dinlendiğine değindi. Gültan, “Daha önce de size söyledik. Bir tanık dinlemişsiniz Cem Tekel diye. Şemdinli’de gerillalarla karşılaşmamıza ilişkin 10 yıl önce yaşanmış bir durum. Ben o dönem belediye başkanıydım, savcılık dosya açmadı ya da beni ifadeye çağırmadı. Soruşturma olduğunu bile bilmiyordum, yargının bir kere bile bana ‘Böyle bir şey var. Gel ne diyorsunuz’ demediği bir olay üzerine siz tanık dinlediniz. Siz bunun üzerine tanık dinlediniz, ‘Uysa da uymasa da böyle yapıyorum’ diyorsunuz. Konuya ilişkin dilekçe verdim. Mazeretim varken, görüşteyken tanık dinlediniz. Ben duruşmada yokken benim hakkımda bir tanık dinlediniz. Mahkemenizin bize bir güven vermesi gerekiyor ama bunu yapmıyorsunuz. Cem Tekel benim nazarımda dinlenilmeyen bir tanıktır. Benim somut talebim Tekel’in yeniden dinlenilmesidir. O dosyada, Tekel’in savcılıkta verdiği ifadede hiçbir şey söylememesine rağmen, dosyada o beyanlar var. Ortada sadece Tekel’in çektiği birkaç saniyelik bir görüntü var. Olayla ilgili polisin bir tek sayfa belgesi yok ama yıllardır bu görüntüler üzerinden dönen bir olay var. Bu görüntüler üzerinden kıyamet kopartılıyor yıllardır” sözlerini kullandı.
 
‘İktidar kendi çıkarı için her şeyi yapar’
 
Heyet olarak Şemdinli’deki çatışmalara ilişkin bölgeye gittiklerini belirten Gültan, beyanlarını şöyle sürdürdü: “Bombalarla talan olmuş bağları bahçeleri görmek için gittik. Perişan olmuş bölge halkını görmek için gittik. Bunun görüntüleri Cem Tekel’de var. Çıkar görüntüleri Cem Tekel, insanlar görsün kaç saat orada kaldık, ne konuştuk. 7 yıldır bu iktidarla mesai yaptık, ne olduklarını biliyoruz. Hesapları bu. Maliyet hesapları yaparlar, hesapları da ‘Bize oy mu getirir oy mu kaybettirir.’ Toplumumun yararını düşündükleri yoktur. Bunlar iktidarı ele geçirmeyi ticaretten daha kıymetli gördükleri için bu yolu tercih ediyorlar. Tek istedikleri para kazanmak. Bunlar iki şey öğrenmişler bir ticaret, oy alıp almayacakları; ikincisi ise manipülasyon. Kendi çıkarları her şeyi yaparlar. Maddi gerçeği arıyorsanız Cem Tekel’i buraya çağırın. Birkaç saat orada kaldığımızı, sivillerin neler yaşadığını bilsinler. 2 saniyelik görüntüler üzerinden manipülasyon yapıyorlar. Benim aracım konvoyun en arkasındaydı, araçlar durunca kaza olduğunu sandık, indik. İndiğimde Cem Tekel aracından inmişti. Oraya gittiğimizde insanlar oradaydı. Gelmiş oraya, çıkmış yola. Ne yapabilirdik? Ortada polis tutanağı yok, polis görüntüleri yok. Kolluğun tek bir satır bir şeyi yok. Topu topu 50-60 araçtık isteseler bizi bölgeye almazlardı ama isteyerek aldılar. Bize yolu açtılar. O zaman bilerek Cem Tekel’i oraya koyup kumpas kurdular. Biz nereye gitsek arkamızda onlarca polis kamerası, polis aracı olur. Resmi tutanağı olmayan bir şeyi basın görüntüleri var. Malatya Savcılığı 3 satırlık iddianame hazırlamış, çünkü ne olduğunu onlar da anlamamış. Siz de bu kadar önemli bir davaya bunu dahil ediyorsunuz. Siz, ‘Ben usulleri alt üst ederim, buraya eklerim, tanığı da dinlerim’ diyorsunuz. Peki, ben mahkeme sürecine nasıl güveneceğim.
 
‘Amaç siyasi manipülasyon yaratmak’
 
Buradan adaletli bir kararın çıkacağına nasıl güveneceğim. Malatya ile bu dosyanın netleştirilmesi lazım, çünkü bu dosyadan ‘örgüt üyeliği’ ve ‘örgüt propagandası’ çıkmaz, ikisi de çıkmaz. Dinlediğiniz tanıklar daha önce ben ve birçok arkadaşım hakkında beyanları olmayan kişiler. Ben mahkemenizde tanıkların önceki beyanlarını bilmediğimi söylemiş ve bu beyanları talep etmiştim ama bize gelmedi bu evraklar. Evrak bize tebliğ edilmedi. Madem onlara benim üzerime ifade verdirtecektiniz, benim önceki belgeleri görme hakkım yok muydu? Biraz tutarlı olun. Tanıkların dinlenmesi tamamen hukuksuz olduğu için yalan makinası olan bu tanıkların bir kez daha dinlenmesi gerekiyor. Bana tebliğ edilmemiş evrakları tebliğ edilmiş gibi gösterip ara karar kuruyorsunuz. Tüm beyanların tebliğ edilmesini ve yeniden bir ara karar kurmanızı talep ediyorum. Bu dava dosyasının birinci amacı dışarıda siyasi manipülasyon yaratmak. Amaç kendilerine muhalif olan siyasetçileri saf dışı bırakmak. Tanıkların ifadeleri yok, hikayeler var sadece. Tanık ben gördüm demiyor, ‘Kadro’ diyor ama bu insanların alt üst ilişkilerini, kime rapor verdiğini anlatamıyor. Ortada bir tane somut bir şey yok. Nasıl oluyor bu kadro, ne zaman oluyor, kimden talimat alıyor? Bunlar yok. Tanıklar, ‘ANF’de böyle bir haber var, onlar da çıkıp açıklama yaptı’ diyor. ANF’den talimat alan kadro mu olur ya da herhangi bir ajanstan talimat alan kadro olabilir mi? Buraya gelip maval okuyorlar. Ortada tanıklık yok, kamuoyunu yönlendirmek için ihtiyaca göre yeniden tertiplenmiş tiplerle karşı karşıyayız. Hepsi birden fazla ifade vermiş, biri hatta dedi ‘100 tane ifade verdim ne bileyim’ diye. Bunlar kadrolu elemanlar, savcıların elinin altında bulunanlar. Bir dosya mı kitlendi, ‘burada bir tanık var, ne gerek var’ diyorlar. Bu tanıkların kimisi 2012’de ifade vermiş. KCK dosyasından çıkartıp getirtmişler. Beni bu dosyaya monteleyebilmek için tertiplenmiş gizli bir tanık var. Elinin altındaki bu kadrolu elemanlarla beni bu dosyaya montelemek için verilen ifadelerdir.” 
 
Gizli takın beyanları, araştırma tutanağının kopyası
 
Gizli tanık ULAŞ’ın kendi hakkında 4 Nisan 2020’de verdiği ifadenin polisin, 25 Kasım 2019’daki araştırma tutanağındaki ifadelerle birebir aynı olduğunu belirten Gültan, “Ya bunu delil olmaktan çıkartın ya da bunu hazırlayan polisler hakkında soruşturma başlatın. Bu beyanların beni bu dosyaya koymak için uydurulduğu ortadadır. Bu kararda ısrar ettiğiniz için bu hukuksuzluğa ortaksınız. Tanıkların ifadelerinde ben yokum ama teşhis tutanaklarında varım. Açık ve net orada bir kumpas var, ortada üretilmiş bir delil var. Saray içeride kalsın dediği için benim özgürlüğüm zaten gasp edilmiş ama bu ifadelerle hukuka da kumpas kurulmuştur. Yıllardır bu ülkede şu var ‘Tut koy içeriye bulursun kanıt’ başımıza bu geliyor. Bizi içeriye alıp olayı tertipliyorsunuz” dedi. 
 
Duruşmaya 13.30’a kadar ara veren heyet aradan sonra Gültan’ın beyanlarına devam etmesine karar verdi. 
 

Etiketler:

kobanê dava