EŞİK, AKP’nin yeni yasasını takipte olacak: Göz boyama

  • 09:03 28 Mayıs 2022
  • Hukuk
 
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - AKP-MHP eli ile Meclis’ten geçirilen yeni şiddet yasasının göz boyamadan öteye gitmediğinin, faillere de yol yöntem gösterildiğinin altını çizen avukat Yelda Koçak, EŞİK olarak da yasanın takipçisi olacaklarını söyledi.  
 
AKP iktidarı tarafından Meclis Genel Kurulu’na getirilen Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi geçen günlerde AKP ve MHP oylarıyla kabul edilerek yasalaşmıştı. Kanun teklifi görüşmelerinde muhalefetin önerileri, önergeleri görmezden gelindi. Yasa çerçevesinde “takdir indirimi”nin uygulanma koşullarında değişiklik ile kadına karşı kasten yaralama ve işkencenin ise alt cezasında artırıma gidildi. Yine “ısrarlı takip” de şikayete bağlı bir suç olarak ele alınacak. Yeni yapılan değişiklikler mevcut 6284 sayılı yasanın içeriğinde de mevcutken, iktidarın bu hamlesi kadın örgütleri tarafından göz boyama olarak yorumlanıyor.
Yasayı ajansımıza değerlendiren Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) üyesi avukat Yelda Koçak, AKP’nin propagandasını yaptığı yasa teklifinde kadına yönelik şiddetin değil sadece “mağdurun kadın olması”nın ağırlaştırıcı sebep olarak yer aldığını belirtti. Yelda, “Yasa yapılırken tam anlamıyla ‘Kadın cinayetleri politiktir’, ‘Kadın cinayetleri’ tanımlamalarından kaçan AKP, öylesine çarpık bir düzenleme yaptı ki, hiçbir derde deva olmayacak olan yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından da iptal edilme ihtimali var. Suçun niteliğine göre ağırlaştırma yapmak gerekir, mağdurun kimliğine göre değil. Burada yanlış bir düzenleme yaptılar. Bu tasarı ilk çıktığında da söyledik, komisyonda görüşülürken de muhalefet vekilleri tarafından bu husus dillendirildi. Buna rağmen AKP’nin yasa yapma alışkanlığı devam etti. Nasıl tasarı çıktıysa komisyonlarda öyle jet hızıyla geçti. Aynı şekilde Meclis’ten de öyle geçirdiler” dedi.
 
Kadın katliamlarında devlet sorumluluktan kaçıyor
 
Devletin kadın katliamı tanımını kabul etmesi durumunda pozitif yükümlülerinin doğacağını bildiği için bu tanımları kabul etmediğini ifade eden Yelda, devletin sorumluluktan kaçtığını söyledi. Yelda, kadın katliamlarının “münferit” değil, “devletin yürüttüğü politikaların sonucu” olduğunun altını çizerek, “Alınmayan önlemler ve verilmeyen cezalar kadın katliamlarına neden oluyor. Kadına yönelik şiddetin de kadın cinayetlerinin arkasında da erkek egemen kültür, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadın aleyhine gelenekler yer almaktadır. Bu tespiti kabul ederseniz bunlarla mücadele etmek zorunda kalırsınız ama bu AKP’nin doğasına aykırı. AKP kadın erkek eşitliğine inanmadığını söyleyen, bu yönde politikalar gerçekleştiren siyasi bir parti” diye konuştu.
 
Israrlı takip suçunun şikayete bağlı olması
 
Yeni yasada İstanbul Sözleşmesi’nde yer alan ısrarlı takibe de yer verildiğini ancak tam olarak sözleşmedeki gibi ele alınmadığını söyleyen Yelda, durumu “Öncelikle kutup yıldızımızı bize kaybettirip sonra da bunu aratmaya kalkıyor” şeklinde yorumladı. Yelda, “İstanbul Sözleşmesinde olan ‘ısrarlı takibi’, yasada çok kötü ve yanlış bir yere koydular. Hiç düzenlememiş olsalardı Türk Ceza Kanunun 96’ıncı maddesi ‘eziyet’ maddesini uygulamış olsalardı daha caydırıcı ve etkili olurdu. İstanbul Sözleşmesindeki ısrarlı takibi Türk Ceza Kanununda çok düşük bir suç olan ve şikayete bağlı ‘huzur ve sükûnu bozma’ suçunun altında bir madde olarak düzenlediler. Bu da İstanbul Sözleşmesine uygun bir düzenleme değil. Şikayete bağlı olunması her an şikayetten vazgeçilmesi ve davanın düşmesi anlamına gelir. İnfaz yasasını göz önünde bulundurduğumuzda caydırıcı olamayan bir durum. Göz boyamak adına çeşitli düzenlemeler yapıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
 
Yasa faile yol gösteriyor
 
Yasanın içerisinde failin “pişmanım” dediği takdirde indirim alacak olmasının açık bir şekilde belirtilmesinin faile cezasız kalması için yol gösterdiğini vurgulayan Yelda, yasadaki açığı şöyle paylaştı: “AKP-MHP kadın katillere ‘mahkemeye çık pişmanım de. Hakim de bunu kararına yazsın indirim al’ diye akıl veriyor. Faile nasıl yardım ederim düzenlemesi.  Bu maddede ayrıca şöyle trajik bir olay var. Gerekçe belirtilmeli diyorlar ama zaten kararların gerekçeli olması için Anayasal bir düzenleme var. Bu aslında il, ilçe teşkilatlarından alıp hakim, savcı diye atadıklarının gerekçesiz karar yazdıklarının itirafıdır. Keyiflerini gerekçe ile yazacaklar artık.”
 
‘6 yılın altında olan cezalar yatılmıyor’
 
Mahkemelerin katledilen kadınlar üzerinden değil failin beyanları üzerinden bir karar verdiğini vurgulayan Yelda, fail beyanı üzerine verilen cezaların uygulanmayarak faillerin serbest bırakıldığını söyledi. Yelda, “Kadına yönelik şiddet olaylarında 6 yılına altında olan cezalar yatılmıyor. AKP infaz yasasında öyle değişiklikler yaptı ki muhaliflerin yargılandığı ve terör kapsamında olmayan suçlar için infazları zorlaştırdı. 5 yıl da alsa, 3 yıl da alsa o kişi cezaevine girmiyor. 2 yılın altı olunca otomatik olarak hükmün açıklanması, paraya çevrilmesi gibi prosedürleri var. Yani cezayı 2 aydan 4 aya çıkartmak hiçbir anlam ifade etmiyor. Bu insanın aklı ile dalga geçmektir. Hiç cezaevinde yatmayacak biri için 6 ay ile 9 ay arasında fark yok” bilgisini verdi.
 
Yasalar uygulanmıyor
 
Yelda, yapılan yasaların uygulanmadığı sürece bir anlamı olmadığının altını çizdi. İşkence ve eziyet düzenlemelerine yasada yer verildiğini ancak uygulanmadığı örneğini veren Yelda, “Uygulanamadığı sürece istediğiniz kadar ağırlaştırın bir anlamı yok. Cezaevlerinde, karakollarda, kamu kurumlarında yapılan işkencenin ispatlanamadığının iddia edilmesi gibi” diye belirtti.  
 
Yasalar kapalı kapılar ardında hazırlanıyor
 
AKP-MHP’nin kapalı kapılar ardından yasa hazırladığını ve muhalefeti buna dahil etmediğini söyleyen Yelda, “Taslak nasıl hazırlanıyorsa Meclis’ten de öyle çıkıyor. Böyle yasama pratiği, böyle demokratik hukuk devleti olabilir mi? Bu aynı zamanda yasama hakkının gaspıdır. Çoğunluk olan iktidarın kendi fikrini dayatmasıdır” şeklinde konuştu. 
 
EŞİK yasanın takipçisi olacak
 
Yasa çıkma sürecinde EŞİK olarak yürüttükleri kampanyayı hatırlatarak Meclis’i izlediklerini hatırlatan Yelda, yasanın nasıl yürürlüğe konacağı konusunda da takipte olacaklarını, yasanın sadece göz boyamaya yönelik olduğunun da halka anlatılması gerektiğini söyledi. Yelda, “AKP’nin bu yaptığının göz boyama olduğunu gerçekçi hiçbir düzenleme yapmadığını, seçim yatırımı için kadınların derdine derman olmayacak bir yasa çıkardığını anlatmak gerekiyor” diye de ekledi.
 
Yelda, ayrıca herkesi 7-14-23 Haziran tarihlerinde Danıştay’da görülecek olan İstanbul Sözleşmesi duruşmalarına destek olmaya davet etti.