İnsan hakları savunucularının yargılandığı dava görüldü

  • 16:58 26 Mayıs 2022
  • Hukuk
VAN - Valilik yasağı gerekçesiyle gözaltına alınıp haklarında dava açılan Van-Hakkari Tabip Odası bir önceki başkanı Hüseyin Yavic ve THİV Van Temsilcisi Sevim Çiçek’in yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. 
 
Geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Dr. Rümeysa Berin Şen'in ölümüne ilişkin 25 Ekim 2021 tarihinde Van'da yapılmak istenen basın açıklamasına katıldıkları gerekçesiyle “2911 Toplantı ve Yürüyüş Kanuna Muhalefet” iddiasıyla haklarında davan açılan Van-Hakkari Tabip Odası önceki dönem Başkanı Dr. Hüseyin Yaviç ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Temsilcisi Sevim Çiçek’in yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Van 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Sevim, Hüseyin ve avukatlarının yanı sıra THİV, TTB temsilcileri, KESK Van Şubeler Platformu temsilcileri, İHD, ÇEVDER, STAR Kadın Derneği, ÖHD, Van Barosu Zülküf Uçar’ın yanı sıra birçok baro avukatı da dayanışma amacıyla hazır bulundu. 
 
‘Yargılanıyor olmamız utanç verici’
 
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada iddialara karşı savunma yapan Hüseyin, Anayasanın 34. Maddesinde izin ve bildirmeye gerek duymadan düşünce ve fikirlerinin ifade edilmesini garanti altına alındığını anımsattı. Anma etkinliklerinin, tüm ülkede yapıldığını ancak bulundukları kentte izin verilmediğini söyleyen Hüseyin, “Bizim yerimize bu kürsüde kentteki yasakları sürdüren zihniyetin olması gerekirdi. İfade özgürlüğünden dolayı yargılanıyor olmamız utanç vericidir” dedi. 
 
Gözaltı sırasında darp edildiğini da dile getiren Hüseyin, darp raporlarıyla yaptıkları suç duyurusu hakkında  takipsizlik kararı verildiğine dikkat çekti. 
 
'Yargılanan ifade özgürlüğü dur' 
 
Ardından söz alan Sevim ise valilik tarafından kentteki yasaklara dikkati çekerek, “Valiliğin yasak kararı  hukuksuzdur, Anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. STK ve vatandaşlar en temel haklarını kullanamıyor, kullanmak  istediklerinde ise  kolluğun orantısız müdahalesine maruz kalıyor. Hatta yurttaşlara bu hakkı kullandırmamak için ısrar ediliyor.  Bir hakkı kullanmak isteyen insanlara yapılan müdahale aslında bir suçtur. Her yerde kullanılan bir haktır bu. Burada yargılanan biz değiliz ifade ve düşünce özgürlüğü yargılanıyor " şeklinde konuştu. 
 
‘Pankarta bomba muamelesi gösterilmiş’
 
Müvekkilleri adına söz alan Dilan Ayan Kunt ise "36 saat nöbet tuttuktan  sonra geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden bir sağlık çalışanı için Türkiye'nin her yerinde aynı metin ve afişle bir açıklama yapılmak istendi; fakat, Van'da süren yasaklar nedeniyle güvenlik güçleri müdahale etmiş.  Valilik yasakları,  bu yargılamaya gerekçe gösterilemez. Hak savunucuların 'sopamız elimizde bu işi yapamazsınız' deniliyor.  'Asistan doktorlar köle değildir' yazılı pankarta  bomba muamelesi gösterilmiş. Herkes izin almadan fikirlerini ifade edebilir.  Yargılanan bu kişiler, tüm hayatlarını hak  savunuculuğuna adamış  kişiler” dedi. 
 
Savunmaların ardından iddia makamı dosyadaki eksik hususların giderilmesini talep etti. Mahkeme, eksik hususların giderilmesi talebiyle 18 Ekim’e erteledi. Duruşmanın ardından adliye binası önünde basın açıklaması yapıldı.