Konya Katliamı davasındaki tapelerde polis-fail-yargı işbirliği

  • 09:21 20 Nisan 2022
  • Hukuk
Öznur Değer
 
KONYA - Dedeoğulları ailesinin katledilmeden önce maruz kaldığı ırkçı saldırıdan tutuklu bulunan Ali Keleş’in dava dosyasına eklenen cezaevi telefon görüş tutanaklarında faillerin polisler tarafından titizlikle nasıl korunduğu yansıdı.Birçok çelişki ve itirafın da yer aldığı tutanakta, polis, savcı, avukat ve fail işbirliği gözler önüne serildi. 
 
Konya’nın Meram ilçesinde 30 Temmuz 2021’de 4’ü kadın 7 kişilik Kürt Dedeoğulları ailesi Mehmet Altun tarafından katledildi. Dedeoğulları, katledilmeden önce komşuları olan Keleş ve Çalık ailesi üyeleri tarafından yine evlerinin bahçesinde 12 Mayıs’ta ırkçı saldırıya maruz kalmış ve hayati tehlike geçirmişti. Dün Konya 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen katliam davasında dosyaya yeni evraklar eklendi. 
 
Bilirkişi incelemesi bitmeyenler UYAP’a yüklenmedi
 
12 Mayıs’taki ırkçı saldırıdan tutuklu yargılanan faillerden Ali Keleş’in (Veli ve Fadimana oğlu) cezaevinde ailesiyle yaptığı telefon ve birtakım kapalı görüş çözüm tutanaklarının yer aldığı Bilirkişi İnceleme Raporu dosyaya eklendi. Diğer faillerin çözüm tutanaklarının bilirkişi incelemesinin devam etmesi nedeniyle henüz UYAP’a yüklenmediği bilgisi ise mahkeme heyeti tarafından paylaşıldı. 
 
139 sayfadan oluşan rapor, Ağustos ile Aralık 2021 tarihleri arasında gerçekleşen iki kapalı görüş ve 25 telefon görüşmesinden oluşuyor.
 
Afyonkarahisar 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Ali Keleş’in ailesiyle yaptığı telefon görüşmelerinde, korunmadıkları için katledilen Dedeoğulları’nın katliamından sonra Keleş ailesinin polisler tarafından nasıl korunduğunu, Keleş ailesinin polislerle olan samimiyeti kayıtlarda yer aldı. Keleş ailesinin itiraflarının da yer aldığı tutanakta, polislerin faillere “Sizi korumak için tutukluyoruz” demeleri de katliamın göz göre nasıl geldiğini gösteriyor.
 
Kürtler devlete eziyet ediyorlarmış!
 
Fail Ali Keleş’in 13 Ağustos 2021 tarihinde annesi Fadimana ve eşi Sultan Keleş ile yaptığı telefon görüşmesinde,  “Onların mahkemelik şeyi neymiş, neyle yargılanıyorlarmış?” diye sorması üzerine annesi Fadimana, “Hiçbir şeyle onlar koruma amaçlı. Belli değil anam belki dört beş ay yatarlar” yanıtını veriyor. Ali’nin “Kim diyor?” sorusuna ise Fadimana, “Öyle polisler falan koruma amaçlı devlete çok eziyet ediyorlar Kürtler onun için var ya koruma amaçlı Hüseyin emmin de oradaymış” diyor. 
 
Koruma amaçlı herkesi içeri almışlar!
 
Görüşmenin devamında ise katliamın ardından Keleş ailesinin polisler tarafından ne şekilde korunduğuna yer veriliyor.  Ali Keleş’in, “ Hala bekliyor demi polisler” sorusuna annesi Fadimana, “Bekler bekler ne kadar istersen bekleyecek anam” yanıtını veriyor. “O zaman bizi de salmayacaklar üç dört ay” diyen Ali’ye annesi Fadimana, “Kuzum sizinki belli değil de koruma amaçlı herkesi içeri almışlar anam devlete biraz eziyet ettiler ya” dedi. Cezaevinde nasıl korunduğunu anlatan Ali, “Koğuşa almıyorlar bizim bulunduğumuz yere koruma amaçlı gelenleri koyuyorlar koğuşlarda bir şeyler yaparlar diye” dedi. 
 
‘Ne güzel çıkacaktın pislik geldi ortalığı karıştırdı’
 
Ali’nin eşi Sultan Keleş ise konuşmanın devamında telefonu alarak Mehmet Altun’un tutuklanmasına vurgu yapıyor. “Ne güzel çıkacaktın pislik geldi ortalığı karıştırdı” sözleriyle Mehmet Altun’a değinen Sultan, “İfadesinde demiş zaten kimsenin haberi yoktu bu olayı yapacağımdan ben kendim yaptım demiş” ifadelerini kullandı. Ali, “Şey dememiş mi cezaevindeki eniştemin önceden şeyi olduğu için” diyerek Keleş ailesinin Dedeoğullarıa yönelik saldırısına dikkat çekiyor.  
 
Polisler Keleşlerin tarım işine de yardım ediyormuş
 
20 Ağustos’ta yapılan telefon görüşmesinde Ali Keleş, Keleş ailesini koruyan polisleri ima ederek, “Polisler duruyor hala?” diye sordu. Ardından geçen diyalog ise şu şekilde:  
“Fadimana Keleş: Duruyor duruyor, polisler bizimle geliyor, bizimle gidiyor. 
 
Ali Keleş: İkisi de?
 
Fadimana Keleş: Evin yanındakiler evde durur buradakiler burada durur.
 
Ali Keleş: Kaç polis var?
 
Fadimana Keleş: Evin yanında bir ekip bekler bir polis arabada. Çağırdığımızda da onlar çağırıveriyor onlar tarlaya gidecek deyi aynı araba bir polis daha geliyor. 
 
Ali Keleş: İyi, arabada oturup duruyorlar haa? 
 
Fadimana Keleş: Valla yardım eder kova çeker yer. Gölgede filitrenin yanındalar bizde şeydeyiz çadırda ekmek yeriz. Gayri yardım eder çocuğa bakar. Bazı kova çekerler dün filan kova çektiler, domates yerler. 
 
Ali Keleş: İyi, adamların yevmiyesine katıveriyor musun?
 
Fadimana Keleş: Ederim, ederim, çok da katıveriyorum, evdekilere de buradakilere de katarım karpuz filan.”
 
‘Onu önce yakalasalar bile önceden bizim olayımız var ya’
 
Aynı tarihte Ali Keleş ile annesi arasında katil Mehmet Altun’a dair de şu konuşma gerçekleşiyor: 
 
“Ali Keleş: Biz güvenlik amaçlı geldik orda bir şey yaparlar diye. 
 
Fadimana Keleş: Hepiniz öyle oldunuz kuzum, devlete var ya çok baskı yapmışlar. Kürtlük, Türklük var diye. Ondan Konya dışına çıkardı herkesi çıkardı. 
Ali Keleş: O Mehmet’i dövecen. Önceden zaten yakalanacağım gitti teslim ol.
 
Fadimana Keleş: Ana onu önce yakalasalar bile önceden bizim olayımız var ya.
 
Ali Keleş: Ama gazetelerde şeylerde ilk gün bizim adımız geçmiş. 
 
Kız kardeşi: Abi adamı öldürdüler yarım saat sonra (Konuşma anlaşılmıyor) 
 
Fadimana Keleş: Bizim önceden olayımız olunca guzum, hayırlısı anam inşallah. Allah hiç olmamışa döneriz inşallah guzum. Guzum, iyi olun anam biz iyiyiz güvendeyiz. Polisler valla kapımızın eşiğinde bekler anam koltukları ora koyduk. Gece gündüz var ya bizi beklerler anam.”
 
‘Babasının suçunu sana yüklediler’
 
24 Ağustos’ta cezaevi kapalı görüş çözüm tutanaklarında Ali Keleş ile kardeşi Sultan Keleş arasında geçen diyalogda Sultan, “Baban iyi, Yahya eniştemin Ali ile oda” diyor.  Ali Keleş ise bunun üzerine “Onunla da yatılmaz ki tam adamına vermişler yananı bee” diyor. Sultan da “Babasının suçunu sana yüklediler” şeklinde itirafta bulundu.
 
‘Öteki devlete dayadı sırtını’
 
Kapalı görüşün devamında Ali ile kardeşi Sultan arasında geçen önemli bir kısım konuşmalar şu şekilde:
 
“Sultan Keleş: Vala demiş bu olayla ilgili Ali ve Lütfi Keleş’in bir şey yok. Onlar içerdeydi demiş yani onlar çıkar demiş, fazla durmazlar demiş. 
 
Ali Keleş: Öbürlerinin de yok.
 
Sultan Keleş: Öbürlerinin yok ama onlar dışarıdaydı yaa. 
 
Ali Keleş: Eee onlar mahkemeye filan çıkmadı değil mi? 
 
Sultan Keleş: Daha hiçbir şey olmadı ki Ali öteki devlete dayadı sırtını. 
 
Whatsapp grubu
 
…Sultan Keleş: Bu Mehmet’in (Altun) karısı Zehra var ya ifadesinde şey demiş işte. Tarlaya Veli geldi, görümcemle domateslerin orda konuştular, geldiler. Bana Mehmet’i sordular demiş o yüzden babam yengeme çok yüklenmiş ama öyle bir şey yok ama Hatice orada ben de vardım diyor hiç öyle bir şey olmadı diyor emmimde gelipte bir şey sormadı diyor. Sadece domates ve patlıcana ilaç atılacaktı dedi baktı gitti diyor. Gelipte falan Mehmet’i sormadı diyor. O işte öyle ifade vermiş ayritten bir de WhatsApp grupları var kurmuşlar demiş. O yüzden babamla yengem çok yüklenmişler. 
 
Ali Keleş: Öyle bir şey var mı yok mu? 
 
Sultan Keleş: Yok sadece işte WhatsApp grubu var da şöyle var siz içerdeydiniz ya kuyumcu Ali Abi de işte sizden bilgi vermek için grup kurduydu, oradan bize bilgi veriyordu. Savcılıktan yazı var veya itiraz dilekçesi geri çevrildi, şu saatte görüş var hep öyle şeyler yani sizden başka bir şey yok. Sizin burada ne oluyorsa bize o bilgi verdi, avukat ne konuştuysa ne yaptıysa. 
 
…Sultan Keleş: O da öyle demiş ben üç aydır dükkandan çıkmadım, şey yapmadım demiş ifadesinde. Vala çok şaşırıyorum vala Ali yalanmış gibime geliyor, gerçek değilmiş gibime geliyor bu adamların ölmesi bir de beklemediğin kişiden yaa beklemediğim kişi.
 
Ali Keleş: Ş...  ne yapacan. 
 
Sultan Keleş: Hiç derdi ne zoru nee bildiğimiz yok on aileyi yaktı ya on kişiyi. Ne güzel on gün sonra çıkıyordun her şey yoluna girdiydi.”
 
Avukatı hedef aldılar 
 
27 Ağustos’ta Ali Keleş’in yine kardeşi Sultan Keleş ile yaptığı telefon görüşmesinde Dedeoğulları ailesinin avukatından söz etmesi dikkat çekti. Sultan avukata hakaretlerde bulunurken, “Bu avukatlar zaten HDP’nin İl Başkanı olmaya çalışıyormuş” sözleriyle hedef almaya çalıştı. 
 
‘Polisler evin önünde bekler bizimle tarlaya giderler’
 
Ali Keleş’in 3 Eylül’de annesi Fadimana ile yaptığı telefon görüşmesinde “Bir sıkıntı yok demi?” sorusuna Fadimana, “Yoo guzum polisler evin önünde bekler işte kapının önünde bizimle tarlaya giderler ekip oldu mu iki kişi gelir başka araba ile bizimle gider. Ekip olmadı mı araba gider evin önünde kalırlar. Bir iki sebze toplarız. Eee iyiyiz. Allaha şükür anam nögürelim” sözleriyle polisler tarafından korunmaya devam ettiklerine işaret ediyor.  
 
Polisler ‘Beş altı aydan sonra salarlar’ demiş!
 
17 Eylül’de Ali’nin kardeşi Ayşe ile yaptığı telefon görüşmesinde Ayşe, “Babamgili salmazlar abi babam ile küçük yeğenimi salacaklarmış. Daha tam şey değil de polisler devlet biliyor diyor suçsuz olduklarını sonra dönüyorlar beş altı ay salmazlar diyorlar. Beş altı ay aydan sonra salmaya başlarlar diyorlar. Akşam Ali abi de aynısını söyledi. Belli olmaz diyor belki ilk duruşmada salmazlar diyor, sonraki duruşmada salmaya başlarlar diyor” diyerek faillerin tutuklanması ile serbest bırakılmasının emniyetin bilgisi dahilinde geliştiğine vurgu yapıyor. 
 
‘Ana ne oyunlar dönüyor bir bilsen’
 
Ali’nin 1 Ekim’de  annesi Fadimana ile yaptığı telefon görüşmesinde de birtakım itiraflara yer verdiği tutanaklarda yer alıyor. Ali’nin “Ana ne oyunlar dönüyor bir bilsen” sözlerine Fadimana, “Bi bilsen guzum bir bilsen ahh bilmem anam nörüceğiz” yanıtını veriyor. Konuşmanın devamında ise Ali, “Avukata bir şey yapın parayı alıp alıp gidip bi dolaşsın” diyerek serbest bırakılması için avukatlar üzerinde baskı oluşturulması talimatını veriyor. 
 
Savcı ‘Mahkeme gününü bekleyin’ demiş!
 
8 Ekim’de Ali’nin eşi Sultan ile yaptığı telefon görüşmesinde Ali, ailenin avukatla görüşülüp görüşülmediğini soruyor. Sultan ise Ali’nin annesi Fadima’nın avukatla yaptığı görüşmeyi şöyle özetliyor: “Yenge demiş tutuklayacaklar zaten demiş ben şu anda dosyayı inceliyorum demiş, dosyada bulunan bir şey yok demiş. Sadece mahkeme günü vermiyorlar demiş. Ayın savcı da demiş bizim avukata ben şu an mahkeme olsa yapacam demiş. Üst taraftan emir gelmediği için ben yapamıyorum demiş. Savcı da demiş mahkeme gününü bekleyeceğiz demiş ben mahkemede onlara göstereceğim demiş.” 
 
Irkçı saldırıyı önemsemediler
 
22 Ekim’de Ali’nin kardeşi Sultan ile yaptığı kapalı görüşte, Sultan Ali’ye 12 Mayıs ırkçı saldırısına dair iddianame hazırlandığı bilgisini veriyor. Ali’nin davanın neye dair açıldığını sorması üzerine Sultan, “İşte mala zarar vermek” yanıtını veriyor. Ali ise “Ne var bunda bir şey yoktu” diyerek Dedeoğulları’nın katledilmesine zemin sunan saldırıyı önemsemediğini bir kez daha belirtti. Sultan, “Kıymete bindi işte tekte o var yani başkada bir şey yok” dedi. 
 
Polislerden koruma ısrarı!
 
Ali’nin 5 Kasım’da annesi Fadimana’yla yaptığı telefon görüşmesinde “Anam bir yaramazlık yok değil mi?” diye sormasına Fadimana, “Yok iyiyiz polisler öyle gelir gider babana koruma ister misiniz diye günde 5-6 kere gelirler konuşuruz aşağıda bugün sabah da geldiler. Devlet var ya takip ediyor anam polisler öyle gece falan gelirler öyle devriye geziyorlar. Geliyor baban konuşuyorlar şu olay yatışsın diye biraz anam inşallah sen de yakında şey olacaksın anam” yanıtını verdi. 
 
‘Sen şey yapma indirim mindirim çıkarım’
 
12 Kasım’da Ali’nin Fadimana ile yaptığı telefon görüşmesinde ise Fadimana Ali’ye 6 aylık koruma kararı aldıkları bilgisini paylaşıyor. Ardından eşi Sultan ile konuşmaya başlayan Ali’ye Sultan, “Baban geliyor kesin ceza alacaklar diyor. Hani suçu üstlendiğiniz için. Kesin diyor ceza alacaklar diyor. Bu sefer içime bir kuşku düşüyor” söylemlerinde bulunuyor. Ali ise “Yok sıkıntı yapma” sözleriyle soğukkanlılığını belirtiyor. Sultan’ın 14 Ocak’ta duruşmanın görüleceğini Ali’ye hatırlatması üzerine Ali, “Tamam en geç o zamana çıkarım sen şey yapma” dedi. Sultan’ın “korktuğunu” belirtmesi üzerine ise Ali, “Ya en son ben şimdi beni burda verse on iki hafta verse ondan indirim mindirim beş altı seneye düşer yatım şeyini kurtarır yani” sözleriyle cezasızlık politikaları ve faillerin nasıl indirime yaslandıklarını bir kez daha gösteriyor.
 
Tahliye edilen Ramazan Çalık görüşüne gitmiş
 
Cezaevinden tahliye edilen Ramazan Çalık’ın da cezaevinden çıktıktan sonra Ali Keleş ile telefonla görüşmesi ve ardından görüşüne gideceğini söylemesi de dikkat çeken konuşmalar arasında.  
 
Avukat ‘sırayla’ demiş!
 
10 Aralık’ta Ali Keleş’in eşi Sultan ile yaptığı telefon görüşmesinde Sultan’ın, “Avukat bir şey demiyor babamgil yarın konuşmaya gidecek. Dur bakalım ne diyecek dilekçe yazın onlar da çıksın demişler. Onlar azcık bir dursun demiş sırayla demiş” sözlerini kullandı.