Kobanê Davası: Yargılayanın yargılanana dönüştüğü zamanlardan geçiyoruz

  • 07:44 9 Nisan 2022
  • Hukuk
ANKARA - Kobanê Davasında konuşan avukat Cemile Turhallı Balsak, “Son 15 yıllık Türkiye pratiğinde yargılananların yargılayanları yargıladığını gördük. Verdiğiniz kararlar, aşındırdığınız bu süreçler hiçbir vatandaşın kendini güvende hissetmediği yarınlara vesile olur. Daha birkaç ay önce ‘Sayın Başkan’ dediğimiz mahkemenin başkanı bahtiyar Çolak yargılanıyor. Yargılayanın yargılanana dönüştüğü zamanlardan geçiyoruz” dedi. 
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 11’inci duruşması sekizinci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görülüyor. 
 
‘Dosyada yapılan işlemler şaibeli’
 
Duruşma verilen aranın ardından avukatların beyanlarıyla devam etti. Söz alan Söz alan avukat Çiğdem Kozan, duruşma periyotlarını eleştirdi. Çiğdem de mahkeme heyetinin bir önceki başkanı Bahtiyar Çolak hakkında açılan “Atadedeler” soruşturmasına dikkat çekerek, “Atadedeler soruşturmasında muhtemelen tape kayıtları vardır. Bu tape kayıtlarında herhangi bir ifade var mı bilmiyoruz. Atadedeler örgütü derin devletin ticari istihbarat olarak kendini adlandırılıyor. Bir siyasi yapılanmaları var. Bu örgütün bu dosyaya dair siyasi bir kabulü var mı? Tape kayıtlarında belki bu vardır. Bu dosyada yapılan işlemler şaibelidir” şeklinde konuştu. 
 
‘Emniyetin kumpasını tanık beyanında gördük’
 
Dosyanın siyasi saiklerle hazırlanan bir kumpas olduğunun altını çizen Çiğdem, müşteki tanıkların da bunu açığa çıkardığını söyledi. Tanık beyanlarının SEGBİS çözüm tutanakları geldikten sonra daha geniş beyanda bulunacaklarını belirten Çiğdem, “Sami Baran ifadesinde kimseden korkmadığını belirtti. Sizin belirttiğiniz gibi bizim onun üzerinde baskı kurmamızın söz konusu olmadığını ifade etti. Sami Baran’a ifade vermediği kişileri de tek tek teşhis ettirdiniz. İfadesini alan görevlilerin elinde kağıtlar olduğunu, uzun uzun şeyler yazdıklarını belirtti. Kendisinin facebooktaki paylaşımında da ‘Siz burada uzun uzun bir şeyler yazıyorsunuz. Benim hepsini okuma şansım yok. Kullanmadığım şeyleri yazıyorsanız kıyametleri koparacağım’ diye söylediği beyanlar var. İfadesi sırasında avukatının olmadığını söyledi ama tutanakta avukat imzası vardı. Yanında avukat olduğu bilgisi de yok. Ağlaması da kendisi sorguya çekilirken yaşadığı buhran. Emniyetin kafasındaki o kumpasın delillerini oluşturan tanığın beyanlarını gördük. Kerem Gökalp’te de gördük. Diğer gizli tanıklarda da göreceğiz” diye belirtti. 
 
‘6 gün ifade veriyor tutanakta 1 saat 20 dakika yazıyor’
 
Mahkeme heyetinin açık tanık Kerem Gökalp’e HDP’ye dair sorulan soruları yanıtlayamadığını ve lehte beyanlarda bulunduğunu kaydeden Çiğdem, “Tanık Şırnak’ta 6 gün ifade verdiğini söyledi. Şırnak’taki Emniyette verdiği ifade 1 saat 20 dakika olarak görünüyor. Bu bile bir kumpas olduğunu gösteriyor. Tanık neyi ne kadar hatırlıyorsa o kadarını ifade eder. Savcının ‘Hatırlamıyorsan dur googleden yazalım’ dediğini hiç görmedim. Böyle bir tanık ifadesi alma yöntemi olamaz. Tüm bunlar Emniyetin kumpasını ortaya çıkarıyor. Savcı neden 6-8 Ekim’e dair ifadesine başvuruyor. Tanık etkin pişmanlıktan faydalanmış ve isteseydi ifadesinde 6-8 Ekim’e dair beyanlarda bulunurdu. Ama bulunmamış. Kendisine ‘Daha sonra farklı konular için yeniden ifadene başvuracağız’ deniyor ve 6-8 Ekim’e dair beyanları sonradan Ankara Başsavcılığı tarafından alınıyor” ifadelerini kullandı.
 
‘DAİŞ’e karşı direniş meşru’
 
DAİŞ’e karşı direnişin meşru olduğunu dile getiren Çiğdem, “Almanya’da IŞİD’in Ezidîlere…