ANKARA - ÖHD Ankara Şube’nin 2’nci Olağan Genel Kurulu’nda savaşa karşı barış mücadelesi vurgulanırken, eşbaşkanlığa Şevin Kaya ve Fevzi Korkmaz seçildi.

 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şube 2’nci Olağan Genel Kurulu’nu Mülkiyeliler Birliği salonunda gerçekleştirdi. Genel Kurula ÖHD Eş Genel Başkanı İlknur Alcan, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Toplumsal Hukuk, Demokrasi İçin Hukukçular, Asrın Hukuk Bürosu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Örgütü ve HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki katıldı.

 

Genel kurulun yapıldığı salona “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır”, Kürtçe ve Türkçe “Savunma Biat Etmeyecek” pankartlarının yanı sıra tutsak avukatların fotoğrafları salonda asıldı. Kürsüde 28 Kasım 2015’de Sur’da Dört Ayaklı Minare önünde katledilen avukat Tahir Elçi’nin fotoğrafı yer yer aldı.

 

‘Hukukçuluk zor bir iş’

 

Genel Kurul divan seçimiyle başladı. Divana Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki ve ÖHD üyesi avukat Yağmur Boztaş ile Nilay Nayman seçildi. Açılış konuşmasını yapan Rüştü, devrimci yurtsever avukatların mücadelesinin tarihsel bir mücadele olduğunu vurguladı. Devrim mücadelesinde yaşamını yitiren avukatları anan Rüştü, “Hukukçuluk zor bir iş. Devrimci, muhalif, yurtsever avukatlık çok daha zordur. Bir bedel ödemeniz gerekir. Bedeli ağır olan bir iştir. Hala tutsak olan arkadaşlarımız var. Bunun bedelini özgürlükleri elinden alınarak, ödüyorlar” dedi.

 

‘Her yeri cezaevine çevirdiler’

 

ÖHD Ankara Şube Eşbaşkanı Şevin Kaya da 2015 yılından bu yana bir çok kesimin sistematik olarak hukuksuzluğa maruz kaldığına dikkat çekerek, “Yılmadık, geri durmadık, yürüttüğümüz özgürlük ve demokrasi mücadelesini aldığımız yerden büyüterek, sürdürmeye devam ediyoruz. Her yeri açık cezaevine çevirenlere karşı ezilen halkların özgürlükleri için direnen insanların sesi olmaya devam edeceğiz” diye belirtti.

 

‘ÖHD bir okul’

 

ÖHD’nin bir okul görevi icra ettiğine dikkat çeken Şevin, “Özgürlükçü hukuk perspektifiyle bir avukatlığın mümkün olduğunu gösteren ve öğreten bir okul. İktidarın bize dayattığı makul avukatlığı reddediyor, başkaca bir avukatlığın, devrimci ve yurtsever olduğunu söylüyor ve öğreniyoruz. Faşist iktidarın tüm baskısına karşı bizde mücadelemizi büyütüyoruz” ifadelerini kullandı.

 

‘Tecridin kaldırılması ve barış hakkı için mücadele edeceğiz’

 

ÖHD Eş Genel Başkanı İlknur Alcan da İmralı’da uygulanan tecrit, cezaevlerinin durumu ve ülkedeki otoriterleşmeye dikkat çekti. İlknur, “ÖHD birden kurulan bir kurum değil. Bizim öncüllerimizden aldığımız gelenekle kurulan bir örgüt. Özgürlük, demokrasi, ezilen sınıf, kimlik mücadelesi, kadın özgürlüğü, Kürt halkının özgürlük mücadelesi için ÖHD var. Asıl görevlerimizden biride Sayın Abdullah Öcalan üzerinden başlayan ve sonra tüm cezaevlerine yayılan tecridin kaldırılması için mücadele eden bir ÖHD var. Sayın Öcalan ile görüşmek üzere Adalet Bakanlığı’na başvuru yaptık. Tecridin kaldırılması ve barış hakkı için mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.

 

‘Aysel Tuğluk üzerinden simgeleşen bir mücadele vermeye çalışıyoruz’

 

Cezaevlerinde artan ihlaller, hasta tutsakların durumuna da dikkat çeken İlknur, sözlerine şöyle devam etti: “Son dönemlerde can yakan bir sorun hasta mahpusların tahliyelerinin engellenmesi ve bu dışarıda tedavilerinin yapılmaması. Bu konuda da mücadelemize devam edeceğiz. Kadınlarla birlikte sevgili Aysel Tuğluk üzerinden simgeleşen bir mücadele vermeye çalışıyoruz. Bir gece ansızın vazgeçilen İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi için de çalışmalarımızı sürdüreceğiz.  Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Kürt halkının statü talebine karşı birçok dava açıldı, katliamlar yapıldı. Bugün de Kobanê Kumpas Davası ve HDP Kapatma davası devam ediyor.”

 

Sinevizyon gösterimi

 

Konuşmaların ardından ÖHD’nin eylem ve etkinliklerinin yer aldığı bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Genel Kurul’a tutsak avukat ve siyasetçi Nazmi Gür, Ayla Akat da mesaj gönderdi. Ayla ve Nazmi, Genel Kurulu selamlayarak, yeni seçilen eşbaşkanlara mücadelelerinde başarı diledi.

 

‘Önemli olan savaşa karşı barış mücadelesi’

 

Söz alan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Bizim gündemimiz de öncelikli konu savaş ve savaşa karşı barış mücadelesidir. İçinde yaşadığımız yeni bir süreç değil. Ortadoğu’ya müdahale ile başlayan bir süreçtir. Son 10 yılı hafızalarımızdan silmeyelim. Kuzey Afrika’daki halkların başkaldırısı ile başlayan ve emperyalist güçler tarafından müdahale ile farklı süreçlere evrildi. Kuzey Afrika halkları otoriterliğe karşı başkaldırsa da Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da otoriterlik daha da derinleşti. Suriye’de Rojava’da Kürt halkı kimliksizlikten kendi kimliğinin tanınmasını sağlayacak bir yönetim biçimi oluşturdu” dedi.

 

'Türkiye kendi ülkesinde Kürtlerle savaş halinde'

 

Türkiye’de son 7 yılda yaşanan fiili otoriter dönemi hatırlatan Öztürk şöyle devam etti: “Sokağa çıkma yasakları adı altında kent çatışmalarına tanıklık ettik. Kent savaşlarının yaşandığı yerlerde yıkım korkunçtu. Bu sabah Ukrayna’yı izlerken aklıma Cizre, Sur, Nusaybin geldi. Dolayısıyla savaşı ve barışı bir bütün olarak görmek zorundayız. Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasında barış girişimleri önemli ama aynı Türkiye kendi Kürtleriyle savaş halinde ve hala barışamadı. Kendi komşusu olan ülkelerdeki Kürtlerle savaş halinde ve barışması için mücadele ediyoruz. Bedelini hepimiz ödüyoruz. Özellikle Tahir arkadaşımızın katledilmesi barışa karşı olan çevrelerin bilinçli bir suikastıydı. Barış mücadelesi devam ediyor. Savaşa karşı barış mücadelesi verirken otoriterleşmeye karşı da demokrasi mücadelesi vermek gerekiyor. Önce Türkiye’de barışı savunmak, Kürt sorunun demokratik, barışçıl çözümü noktasında daha fazla mücadele vermek gerekir. Barış mücadelesinin daha da yükselmesi gerekiyor. Barış mücadelesini birlikte yürüteceğiz.”

 

‘Barış illa gelecek’

 

Ankara HDP İl Eşbaşkanı Pakize Sinemillioğlu, “Bu topraklara barış illa ki gelecek, adalet bir gün herkese lazım olacak” dedi.

 

ÇHD: Birlikte mücadele çok güzel

 

ÇHD Ankara Şube Başkanı Murat Yılmaz, her alanda birlikteliğin önemine dikkat çekerek, “Biz düştüğümüzde bizi ayağa kaldıracak bir ÖHD olduğunu biliyoruz. Birlikte mücadele etmek çok güzel” diye belirtti.

 

HDK: Birlikte yol yürümeye devam edeceğiz

 

HDK Ankara İl Eş Sözcüsü Fikret Çalağan da HDK’nin toplumsal bir inşanın mücadele alanı olduğunu belirtti.  Devletli sistemde ahlaklı değerlerle toplumsal hukuku inşa etmenin önemine dikkat çeken Fikret, “ Toplumsal inşada özsavunma ve savunma önemlidir. En büyük baskıyı, en büyük şiddeti burada hissediyoruz. Aklımıza bile müdahale edilmeye çalışılıyor. Aklımızın, düşüncelerimizin özgürleştirilmesi için yeni bir inşaya ihtiyaç var. Birlikte yol yürümeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

 

‘Kadın özgürleştikçe, toplum özgürleşir’

 

Söz alarak yürüttükleri faaliyetlere değinen ÖHD Ankara Şube Kadın Komisyonu Sözcüsü Çiğdem Kozan ise, “ ‘Kadın özgürleştikçe, toplum özgürleşir’ ilkesini şiar edinen bizler; toplumun tam anlamı ile özgürleşmesi ve gerçek eşitliğin sağlanmasının yolunun kadın mücadelesinden geçtiğini biliyoruz. Eril sisteme karşı kadın eşitlik ve özgürlük mücadelesi tüm toplumun dönüşmesini sağlayacak olandır” dedi.  

 

‘Kadın özgürlüğü sağlandığında sistem değişecek’

 

Devlet tarafından kadınlara uygulanan şiddetin hem toplumsal, hem siyasal hem de hukuksal boyutları olduğuna vurgu yapan Çiğdem, “Kadınların eşitliği ve özgürlüğü sağlandığında sistemin temelden değişeceği bilindiğinden bu istenmemekte ve kadınlara devlet eli ile sistematik şekilde şiddet uygulanmakta kadınların eşitlik talebi susturulmaya çalışılmaktadır. Ancak tabii her alanda eşit olmak için mücadele eden kadınlar hayatın her alanında direnmektedir” diyerek devlet şiddetinin kadınlar ve özelde bölgede Kürt kadınları üzerindeki baskılarını örneklendirdi.

 

‘Aysel Tuğluk kadın eşitlik özgürlük mücadelesinde simge bir isimdir’

 

Cezaevinde tutulan demans hastası siyasetçi ve hukukçu Aysel Tuğluk’a da dikkat çeken Çiğdem, “Aysel Tuğluk, Türkiye siyasi tarihinde ilk kadın eşbaşkandır ve kadın eşitlik özgürlük mücadelesinde simge bir isimdir. Kendisi tüm kamuoyunca bilindiği üzere annesinin cenazesine yapılan faşist saldırı sonrası demans rahatsızlığı başlamıştır. Kendisi cezaevinde kalabilecek durumda olmadığından, tahliyesinin sağlanması için birçok eylem yapıldı. Bizler de bu konuda Sıhhıye Adliyesi önünde basın açıklaması yapmak istedik. Ancak arkadaşlarımız polis şiddetine maruz kaldılar, buna rağmen basın açıklamasını kadın arkadaşlarımız eylemlilikleri ile okudu, yaşanan hukuksuzluğa karşı duruşunu ortaya koydu” dedi.

 

Genel Kurul mali ve faaliyetlerin yer aldığı çalışmalar okundu ve oy birliği ile kabul edildi.

 

 Tek liste ile gidilen seçimde ÖHD Ankara Yönetim Kurulu üyeliğine Şevin Kaya, Çiğdem Kozan, Alişan Şahin, Sipan Cizreli, Arzu Kurt, Bilal Erman, Fevzettin Korkma seçildi.