Kobanê Davası: Örgütlü kötülük…

  • 23:34 11 Mart 2022
  • Hukuk
ANKARA- Kobanê Davasında konuşan avukat Cemile Turhallı Balsak, “Örgütlü kötülüğün mutabakatıdır. ‘Tarih tekerrür etmez’ denilir ama bu dava Kürtler, kadınlar, azınlıklar için zorbalar tarafından tarih tekerrür edilmeye çalışılıyor. Bu yargılamanın en açık örneği Aysel Tuğluk’tur” dedi.
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 10’uncu duruşması, 8’nci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki duruşma salonunda görüldü.
 
Aysel’in tahliyesi istendi
 
Söz alan avukat Figen Alp de Aysel Tuğluk’un sağlığı hakkında savunma yapacağını belirtti. Figen, “Aysel Tuğluk’un tahliyesini talep ediyorum. Müvekkilim Zeynep Ölbeci sadece gizli tanık beyanlarıyla tutuklanmıştır. Anayasa ihlali oluşturur” dedi. Figen, son olarak hem müvekkillerinin hem de Aysel Tuğluk’un tahliyesi talebinde bulundu. 
 
‘Kadın hareketi illegal değildir’
 
Avukat Zeynep Sedef Özdoğan da Aysel Tuğluk’un serbest bırakılması talebiyle savunmasına başladı. ATK’nin verdiği raporda dahi Aysel Tuğluk’un tahliyesi için yeterli olduğunu dile getiren Sedef, “Pervin Oduncu hakkında iki gizli tanık beyanı var. Müvekkilimin kadın hareketinde yer aldığını söylüyor. Müvekkilim üzerinden kadın hareketi kriminalize ediliyor. Kadın mücadelesi hak mücadelesidir. Yeraltında bu faaliyet yapılamaz. Kadın mücadelesi alenen yapılır. Her yıl Türkiye’de en az 400 kadının öldürüldüğü ve öldürenlerin kader mahkumu olarak da lanse edildiğini hepimiz biliyoruz. Kadın hareketi illegal değildir, yasadışı değildir” diye belirtti. 
 
‘Karalamada bulunuyorsunuz’
 
Sedef, ABC123 isimli gizli tanığın yeminsiz dinlendiğine dikkati çekti. Neden yeminsiz dinlendiğini soran Sedef, “Yaptığınız işlem hem kanuna aykırı hem de gerekçe tutanaklarda yok. MERCEK isimli gizli tanığın izine ulaşılmıyor. Tanık koruma kanunu var. Tanığın kimliğini ifşa etmek suç. MERCEK’in ortada olmamasını her bir siyasetçinin hesabına yazmışsınız. MERCEK’in ortada olmamasından nasıl siyasetçiler sorumlu? Mahkemenize ‘MERCEK’i siz kaybettiniz’ diyemeyiz. Makamınıza olan saygımızdan söylemeyiz. Siz de benim müvekkilim ve dava arkadaşlarına ‘siz kaybettiniz’ diyemezsiniz. Resmi belge var mı? Yok. Siz karalamada bulunuyorsunuz” ifadelerinde bulundu. 
 
‘Dava durdurulmalı’
 
İddianamenin kabulünde imzası bulunan Bahtiyar Çolak’ın HSK’ye sorulmasını ve iddiaların doğru ise duruşmanın şaibeli hale geleceğini kaydeden Sedef, “İddianameyi başkalaştırmaya çalışıyorsunuz. Tweetlerin içeriğine değil, talimatla mı atıldığına yönelik bir hamle yapıyorsunuz. Önce davada durma kararı verilmelidir, HSK’den sorulması gerekir” dedi.
 
 
‘Bu dava kötülüğün örgütlü mutabakatıdır’
 
Avukat Cemile Turhallı Balsak, davanın Kürt kadınlarına yönelik, Kürtlere yönelik kumpas davası olduğunu belirtti. Cemile, “Bakın bu davanın 22 tutuklusu var ve bunların 13’ü kadın. Benim üç müvekkilimden ikisi kadın. Mahkemenin iki heyeti oldu ve tamamı erkek. Sizce bu bir tesadüf mü? Değil. Örgütlü kötülüğün mutabakatıdır. ‘Tarih tekerrür etmez’ denilir ama bu dava Kürtler, kadınlar, azınlıklar için zorbalar tarafından tarih tekerrür edilmeye çalışılıyor. Bu yargılamanın en açık örneği Aysel Tuğluk’tur. Bu yargılamayla kadınlar toplumdan soyutlaştırılarak, itibarsızlaştırılarak, hafızasızlaştırılmak isteniyor. Kadınların sadece özgürlük hakkı gasp edilmiyor,  yaşam hakkına saldırıya dönüşmüş bir yargılama var. Aysel Tuğluk şahsında Kürt kadınından intikam alınmaya çalışılıyor” şeklinde konuştu.
 
Savunmanın tek güne sığdırılması eleştirildi
 
Dava avukatlarından Ayşen Akçay Senem, Gülşen Uzuner, Çiğdem Kozan, Ruken Gülağacı, Mustafa Kemal Baran, Cenk Yiğiter, Mehmet Emin Aktar, Erhan Ürküt, Mesut Beştaş, Cihan Aydın, Şeyhmus Bayhan, Mahsuni Karaman, Sevda Çelik Özbingöl, Şevin Kaya ve Maviş Aydın savunma yaptı. Avukatlar, duruşma periyotları, tutukluluğa dair siyasetçilerin ve avukatların savunma yapmalarının tek güne sığdırılmasını eleştirdi. Tüm avukatlar sözlerine hasta tutuklu Aysel Tuğluk’un durumuna dikkati çekerek, “Aysel Tuğluk derhal serbest bırakılmalıdır” dedi. 
 
Duruşmaya ara kararın açıklanması için bir saat ara verildi.