Yargıtay Hülya Halaçkay’a verilen cezayı hukuka uygun bularak onadı

  • 09:07 4 Mart 2022
  • Hukuk
 
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - Kendisine sistematik şiddet uygulayan Kadir Ören’i özsavunma hakkını kullanarak öldüren Hülya Halaçkay’a verilen 15 yıllık hapis cezasını onayan Yargıtay, cezayı hukuka uygun buldu.
 
İstanbul Güngören’de 25 Ağustos 2019 tarihinde sistematik şiddet gördüğü ve evli olduğu Kadir Ören’e karşı özsavunmada bulunarak öldürmek zorunda kalan Hülya Halaçkay’a bir yıllık yargılamanın sonunda 15 yıl hapis cezası verilmişti. “Kasten öldürme” suçundan 24 yıl hapis istemiyle yargılanan Hülya için iddia makamı 13 Ocak 2020 tarihinde Bakırköy 20’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki görülen 3’üncü duruşmada Hülya’nın kendisini ağır tehlikeden korumak için savunmada bulunduğunu, fiili bilerek işlemediğini, bu nedenle cezalandırılmasına yer olmadığını söyleyerek tahliyesini talep etse de mahkeme, karar duruşmasında Hülya’ya 15 yıl hapis cezası vererek tutukluluğa devam kararı verdi.
 
Bölge Mahkemesi başvuruyu reddetti
 
Bunun üzerine Hülya’nın avukatları dosyayı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’ne taşıdı. Başvuruyu görüşen 1’inci Ceza Dairesi 5 Ekim 2020’de avukatların başvurusunun esastan reddine karar verdi.
 
Dosya Yargıtay’a taşındı
 
Hülya’nın avukatları Bölge Mahkemesi’nin kararını bu sefer temyiz etmek üzere dosyayı Kasım 2020’de Yargıtay’a taşıdı. Avukatlar duruşmalı inceleme isteminde bulunsa da Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, bunu reddederek dosya üzerinden görülmesine karar verdi. 
 
Yargıtay cezayı onadı
 
Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, geçtiğimiz günlerde dosyayı görüşerek karara bağladı. Yargıtay, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesinin 5 Ekim 2020 tarihli “İstinaf başvurularının esastan reddine” dair hükmünün tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun olduğu sonucuna vardı. Yargıtay ayrıca avukatların eksik inceleme itirazlarını ve Hülya’nın tahliyesi yönündeki taleplerini reddederek, Hülya’ya verilen ceza hükmünü de onadı.
 
Yargıtay’ın ilgili kararında şu ifadeler yer aldı:
 
“İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 05/10/2020 tarih ve 2020/865 (E) - 2020/1069 (K) sayılı ‘istinaf başvurularının esastan reddine’ dair hükmünün tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, sanık müdafinin, eksik inceleme ile ceza verildiğine, gerekçenin yetersiz olduğuna, meşru savunmanın varlığına, TCK'nin 27.maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK'nin 302/1. maddesi uyarınca usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik Temyiz istemenin esastan reddi ile hükmün onanmasına, sanık hakkında hükmolunan ceza miktarı ile tutuklulukta kaldığı süre dikkate alınarak müdafinin tahliye talebinin reddine…”
 
‘İsimler değişiyor ama hikayeler aynı’
 
Yargıtay’ın kararını değerlendiren Hülya’nın avukatı Oya Meriç Eyüboğlu, “Hülya Halaçkay hayatına sahip çıkan kadınlardan biri. Nevin Yıldırım, Çilem Doğan, Yasemin Çakal, Melek İpek gibi. Hülya Halaçkaya evli olduğu erkeğin sistematik şiddetine maruz kalan bunun için boşanmaya çalışan, karakola gidip şikayetçi olan ve hatta uzaklaştırma kararı uygulanan kadınlardan biriydi. Ancak tedbir kararına rağmen evli olduğu erkeğe karşı yargının hiçbir önlem almadığı kadınlardan biri. İsimler değişiyor ama hikayeler aynı. Meşru müdafaa hükümlerinin uygulanması gereken bir dosyaydı ama maalesef uygulanmadı. Çünkü ‘erkek yargı, erkek adalet değil gerçek adalet’ diye boşuna demiyoruz” ifadelerini kullandı.
 
Hülya ve Çilem’in cezalarını onayan aynı Ceza Dairesi
 
Hülya’nın yargılamasını yürüten Bakırköy 20’nci Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1’inc Ceza Dairesi ve son olarak da Yargıtay’ın Hülya’nın yaşadığı sistematik şiddeti görmeden ceza verdiğini belirten Meriç, “İstinaf aşamasında kararın bozulabileceğini düşündük ama duruşma yapılmaksızın İstinaf mahkemesi kararı onayladı. Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi Çilem Doğan’a verilen cezayı onaylan Ceza Dairesiydi. Umutlu değildik ama o kapıyı da çaldık. Yargıtay duruşma yapmaksızın verilen kararı onayladı. Böylece hayatına sahip çıkan bir kadınının daha hikayesi uzun süre cezaevinde kalacak şekilde sonuçlanmış oldu. Yargının erkeklere ceza vermemesi ve maruz kaldığı erkek şiddetine karşı son çare ölmemek için hayatına sahip çıkmak zorunda kalan kadınları cezalandırması çok tanıdık” diye konuştu.