İktidarın ‘nafaka’ düzenlemesi: Kadınları sadakaya muhtaç etmek istiyor

  • 09:05 3 Mart 2022
  • Hukuk
 
Melike Aydın
 
İZMİR - Nafaka düzenlemesini de barındıran 6’ncı Yargı Paketi’yle kadınların sadakaya muhtaç edilmek istendiğini söyleyen Eşit Yaşam Derneği Başkanı Seniye Nazik Işık, kendilerinin de bileşeni oldukları EŞİK gibi kadın örgütlülüğü ile düşmanca politikalara karşı mücadele edeceklerini ifade etti.  
 
Meclis gündemine getirilen ve daha hazırlık aşamasında tepkilere neden olan 6’ncı Yargı Paketi kadınların gündeminde. "Nafaka" düzenlemesini de barındıran yargı paketinin kadının boşanmasını zorlaştırmayı, boşanan kadını sadakaya muhtaç etmeyi amaçladığını söyleyen kadınlar, haklarından vazgeçmeyeceklerini ve gasp edilen tüm haklarını geri alacaklarını her fırsatta ifade ediyor.
 
Eşit Yaşam Derneği Başkanı ve Eşitlik İçin Kadın Platformu’ndan Seniye Nazik Işık 6’ncı Yargı Paketi’nde yer alan nafaka hakkına ilişkin düzenlemeleri AKP-MHP iktidarının kadın politikalarını değerlendirdi
 
'İslami kurallara göre hazırlanmış Medeni Kanun özlemi var’
 
İktidar tarafından hazırlanan ve içerisinde kadınlara yönelik düzenlemelerinde bulunduğu yargı paketlerinin temel haklara ilişkin tehlike barındırdığını ifade eden Nazik, “Cumhur İttifakının kadınlara düşmanlık beslediklerini düşünüyorum. İslami kurallara göre hazırlanan paketlerle, İslami kurallara göre hazırlanmış bir Medeni Kanun’un özlemi çekiliyor. Yani 9-12 yaş arasındaki kız çocuklarının ayakları yere değerse evlenebilir olması adet görüyorsa evlenebilir olması gibi yerlere uzanabilecek bir talepler listesi var bu işin arkasında. Biz bunu boşanma, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda hazırlandığı zamanki rapordan beri, yaklaşık 10 yıldır biliyoruz” diye konuştu.
 
‘Birkaç kişi üzerinden toplumun hakları alınıyor’
 
Kadınlara boşanmaları doğrultusunda ‘yoksulluk nafakası’ olarak 350-400 TL’nin verildiğini vurgulayan Nazik, yanlış algı yaratıldığını ve birkaç kişi üzerinden toplumun büyük çoğunluğunun haklarının elinden alındığını belirtti. Nazik, “Yoksulluk nafakasının en çok 12 yıl ödenmesine dair kural getiriliyor. 40 yıl evli kalmışsınız yaşınız gelmiş ama hiç iş deneyiminiz olmamız, aile, eş engellemiş ve 12 seneden sonra size devlet baksın diyor. Sizi engelleyenin sorumluluğunu devlete yükleyen bir tutum da var. Bu doğru bir sosyal devlet anlayışı değil” şeklinde belirtti.
 
‘Hızlı boşanma adı altında tedbir nafakası kaldırılıyor’
 
Yasada geçen ‘hızlandırılmış boşanma’ ile tedbir nafakasının da ortadan kaldırılmak istendiğini söyleyen Nazik, “Hızlı boşanma ile boşanma sürecinde aile konutunda oturmak da olmak üzere tedbir nafakasının ortadan kaldırılması amaçlanıyor. Aile konutundan çıkarma, çocukların velayetine dair düzenlemelerin daha sonra karara bağlanması buradan gelecek uzlaşma komisyonu kararları gibi başka düzenlemelere dair kapı açılması demek. Yani tedbir nafakası boşanma sürecinde kadın ve çocukların aç kalmamasını, hayatlarını sürdürebilmesini sağlıyor. Bu düzenleme bunu tamamen ortadan kaldırıyor” diye konuştu.
 
‘Kadınların Medeni Kanun’daki hakları tehlikede’
 
Kadınların evrensel haklarının ciddi tehlikede olduğunu belirten Nazik, 2002’de uzun süren çalışmalarla bir kanun çıkarıldığını ve bu kanunun da 2005’te yürürlüğe girdiğini söyledi. Nazik “Türk Ceza Kanunu, çocuklar, kadınlar ve dezavantajlılar açısından önemli değişiklikler içeriyor. İstanbul Sözleşmesi’nden bir imzayla çıkanlar, 6284’ü topa tutanlar şimdi Medeni Kanun’daki haklarımıza saldırı gerçekleştiriyor. Bu nedenle kadınların laik ve medeni bir toplum düzeninde kalması adına, hak düşmanlarına karşı bayrak yükselttiğini düşünüyorum” dedi.
 
‘AKP kadınları sadakaya muhtaç etmek istiyor’
 
Çocuk istismarında rıza kavramını getiren aklın muhafazakârlıkla veya İslam’la ilgili olmadığını söyleyen Nazik, “AKP’nin muhafazakârlık adı altında gündeme getirdiği şey toplumun dürüst Müslüman insanların, inançlarından farklı bir şey. Medeniyet düzeniyle ilgili bir ağalık düzeni kurmak gibi bir şey. Tek adam düzeni de böyle kuruldu. Bu yanlış bir İslami değerlendirme, toplumu o değer sistemine hapsetme girişimi bence. Bir toplumun aydınlık bir gelecekten alıkoyma girişimi. Türbanlı binlerce kadın var, bu onların şiddete uğradığı eve mahkûm kalmayı kabul ettiği anlamına gelmiyor. Ya da iştirak nafakasından mahrum kalmayı hak ettikleri anlamına gelmiyor. Bunun adı hak düşmanlığı mağdur olursanız takdir edilirsiniz size atılan sadakaları kabul edebilirsiniz. Siz insan bile değilsiniz demek” diye ifade etti.
 
'Erkekler de ses çıkaracak cesareti bulmalı'
 
Vicdanın sadece mahkemelerde değil toplumda da olması gerektiğini belirten Nazik, çocuklara karşı sorumluluğunu yerine getirmeyecek kadar kötü bir insanın toplum dışı sayılmasının doğal olduğunu belirterek, “Erkeklerin bunu kabul edeceğine inanmıyorum. Kadın ve çocukların bu toplumsal düzen, toplumsal cinsiyet rolleri içinde daha çok anne fedakârlıklarının üzerinden güçlendirildiği bir toplumsal düzendeyiz. Babaların çocuklarıyla ilişkisi orta yaştan üsttekiler için zayıf ama gençler için böyle değil. Artık toplumdaki bu değişimi de görmek lazım. Vicdanı olan herkes bu yasaya karşı gelir. Bu toplumda eşit uygar toplum için erkeklerin de yeterince sesini çıkarması, buna cesaret etmesi gerekiyor” şeklinde belirtti.
 
‘Yan yana olmaya ihtiyacımız var’
 
Kadınların hakların savunulması için EŞİK gibi kadın platformlarının birbirinin seslerine ses katması gerektiğini söyleyen Nazik, siyasi partilerin de daha çok kadını temsil eder pozisyonda olmasını dileyerek, “Bizim düzgün bir toplumsal yaşam oluşturmak için. Yan yana olmaya ihtiyacımız var” dedi.