Ayla Akat Ata: 28 Şubat darbesi AKP'yi doğurdu

  • 13:04 28 Şubat 2022
  • Hukuk
ANKARA - Kobanê Davası’nda konuşan Ayla Akat Ata, 28 Şubat'ın iki tarihsel gelişimi olan Postmodern Darbe ile Dolmabahçe Mutabakatı’na dikkat çekerek, "Bir darbe ülkede 20 yıldır iktidarda olan bir partiyi doğurmuştur. 28 Şubat bu kadar net sonuçlar doğuran bir süreçtir" dedi. 
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 10’uncu duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü duruşma salonunda görülüyor. 
 
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz, Keskin Bayındır ile HDP Ankara İl ve ilçe örgütü yöneticileri ve çok sayıda avukat katıldı. 
 
Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. 
 
Duruşmada Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Ayla Akat Ata, dosyanın esasına ilişkin söz aldı. 
 
28 Şubat darbesi 
 
Ayla, “Her tutuklunun söz söyleme hakkı var. Bu yargılama bir infaza dönüştü. Tarih önemlidir. Bugün 28 Şubat. Hangi süreçte söz aldığımız ve ne söylediğimiz tarihe geçecek. 28 Şubat deyince aklımıza 2 şey geliyor. Birincisi darbe. Postmodern darbe tanımı yapıldı. Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı tarafından ise ‘Silahlı kuvvetler değil silahsız kuvvetler tarafından hükümetin düşürülmesi’ tanımı yapıldı. Ben her iki tanımada katılıyorum. Bunun bir de öncesi var. Çıkan bir yazı var. 1968’de Necmettin Erbakan’ın Başbakan olacağına dair bir yazı vardı. Ve gerçekten Başbakan oldu. Önce koalisyon kuramadılar. Daha sonra bu koalisyon Refah Yol Hareketi adıyla kuruldu. Necmettin Erbakan’ın Müslüman ülkelere yaptığı ziyaretler vardı. Bu ziyaretler devam ederken Necmettin Erbakan’ın ‘Millileşme’ kavramına katkıda bulunduğu söylenir. Müslüman ülkeler arasında dolar yerine dinarla ticaret olabileceği yönünde bir belirlemesi var. Bu ziyaretler sürerken Ankara’da farkı bir gündem de var. Şeriat gündemi var” ifadelerini kullanarak tarihten bu yana ülkede artan şeriatçılığa vurgu yaptı. 
 
‘Şu anki AKP’yi doğuran süreç 28 Şubat darbesi’ 
 
Şu anki AKP’yi doğuran sürecin 28 Şubat darbesi olduğunu ifade eden Ayla, “Bir darbe ülkede 20 yıldır iktidarda olan bir partiyi doğurmuştur. 28 Şubat bu kadar net sonuçlar doğuran bir süreçtir. Demirel’in de müdahalesi var. Hükümeti kurma Yılmaz’a vermiştir. Bu da farklı krizlere neden olmuştur. Darbelere karşı olduğumuzu, geçmişimizde olsa da geleceğimizde olmaması gerektiğini ifade ediyorum” dedi. 
 
Dolmabahçe Mutabakatı 
 
28 Şubat’ın bir diğer önemli ve tarihi gündemi olan Dolmabahçe Mutabakatı’na dikkat çeken Ayla, Mutabakat’ın 10 maddesini hatırlattı. Ayla, “2013’ten 2015’e kadar yapılan görüşmelerde elde edilen birikim kamuoyuyla paylaşıldı. Kamuoyuna ortak seslenen bir deklarasyon olarak önemlidir. Mutabakatta 10 madde vardı. Demokratik siyasetin önemini ortaya koyan 10 madde. Biz demokratik siyaset yapamıyoruz. Demokratik siyasetin tanımını ortaya konması gerekir. Yaşadığımız sorunlar Türkiye’nin tamamında açığa çıkan sorunlar değil. Benim dilim yasaklanıyor. Diyarbakır’dan kalkan her uçak önce alçak uçuş yapar ve bir paniğe neden olur. Bizim gerekçelerimizle ülkenin batısının hissettiği gerekçeler aynı değil. Medyanın kapısı bize kapalı. Bizim neler yaşadığımızı bilmiyorlar. Ciddi bir yanlış söylem kamuoyuna pompalanıyor. Özgür bir yurttaş olmak istiyoruz. Türkiye sınırları içinde kendimi bir Kürt olarak ifade etmek istiyorum. Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi üzerine başlıklar. Devlet kendini nasıl ifade edecek? Birleşik krallığı Birleşik Krallık yapan bileşeni değil mi? Birleşik Krallığın Gallery varsa Türkiye’nin de bir Kürdistan’ı var. Biz çözümde ısrar ediyoruz. Ciddi bir sorunla karşı karşıyayız” diye belirtti. 
 
Deklarasyonda kadın maddesi 
 
Çözüm sürecine işaret eden Ayla sözlerini şöyle sürdürdü: “Deklarasyonda önemli bir madde de kadın, kültür ve ekoloji sorunu üzerineydi. Kadın sorunu çok önemli bir sorun. ‘Neden kadın, kültür ve ekoloji tek başlıkta alınmış?’ diye sordum. Kadın sorununu, kültür ve ekolojiyle bir arada olmamalı. Üçü de başlı başına ciddi ve ayrı ele alınması gereken sorunlar. Eğer adaya gitmiş olsaydım bunu Sayın Öcalan ile tartışmak isterdim. Ya da devlet yetkilileriyle de tartışmak isterdim.
 
Son madde Anayasa
 
Deklarasyonun son maddesi ise yeni bir anayasa. Yeni bir Anayasanın olması gerektiği noktasında herkes hemfikir. Türkiye’de sistem değişti ama Anayasa değişmedi. Sistem her yerden error verir durumda. Bu 10 maddenin ne kadar önemli olduğunu belirtmek isterim. Partimizin bir araya gelerek çözüm için ortaya koyduğu bu deklarasyon çok önemlidir. Meclis’ten geçmedi ve sadece deklarasyon olarak kaldı. Ama yine de çok önemlidir.  
 
Ortadoğu savaşları
 
28 Şubat 2022’deyiz. Ukrayna’daki savaşa değinmeden geçemeyeceğim. Ama bundan önce Ortadoğu’ya bakmak lazım. 20’nci yüzyıl 2 tane büyük savaş yaşadı. Petrolün bulunmasıyla başlayan bir süreç var ki bütün Arap ülkelerini etkiledi. Ortadoğu ise her zaman olduğu gibi yine çatışmaların merkezi olmuştur. Ortadoğu’ya yönelik bir işgal süreci yaşanmıştır. Irak 1920’de Milletler Cemiyeti kararıyla İngiliz mangasına alınmıştır. Irak tarihi de bizimki gibi bir darbeler tarihi. Suriye’de benzer bir tarih var. Ortadoğu’nun önemli bir gücü olan İsrail var. Ve kurulduğu 1948’den bu yana savaş var. Savaş bittiğinde İsrail büyük oranı almıştı çünkü arkasında güçler vardı. Nasır’ın önemli bir projesi kanallardı. Fransa ve İngiltere’nin desteğiyle Mısır’a bir harekat yapılıyor. Sadece 6 gün süren bir savaş sonrasında İsrail yeni kazanımlar elde ediyor. Bizim için en önemlisi 1973 Yom Kippur savaşı. Önce egemenler kazanacak ve çıkarlarını gözetecek. Irak açısından ifade edilmesi gereken bir süreçse Saddam Hüseyin süreci. ABD’nin demokrasi götürebilmesi için güya öyle bir süreç gerekliydi. Çöl Fırtınası harekatı yaparak ırak’a girdiler. Tehdit artık komünizm değil radikal İslam’dı. Bu tehdit henüz bitmiş değil. Hala DAİŞ tehdidi var. Irak Kuveyt’e girdiğinde batının çıkarları vardı. Kimse bunlara ses çıkarmadı çünkü çıkar ilişkileri vardı. 
 
Rusya psikolojik savaş yöntemini benimsedi
 
Ukrayna’da sadece Ukrayna halkı yaşamıyor. Rusya psikolojik savaş yöntemini benimsedi. Elon Marks yaptığı açıklama ile Ukrayna halkının internetsiz kalmayacağını söyledi. Parası olan değil insani değerler artık önemli. Kimse Rusya’nın gireceğine inanmıyordu ama ABD ‘Rusya girecek’ dedi. Egemenler bunu biliyor ve yönlendiriyor. Olan ise halka oluyor. Yaptırımlar uygulandı Rusya’ya ama bir sonuç çıkarmayacağı belli. Birilerinin karar verdiği süreçleri yaşıyoruz. 
 
Türkiye 1952’de NATO’ya üye oldu
 
NATO 1994’ten itibaren Doğu’ya yönelmeye başladı. Uzun menzillerin de sınıra yerleştirildiği bilgisi var. NATO’nun 2008’de Bükreş’te yaptığı toplantıda Ukrayna’nın NATO’ya dahil edilebileceğini söyledi. Türkiye 1952’de NATO’ya üye oldu.
 
Kürtlerle Türkler eşit olamaz
 
İçişleri Bakanlığı bile ‘Kürtler asli kurucudur’ diyor. Peki bizimle nasıl yaşayacaksınız? Daha sonra Vatan Partisi’ne geçen dönemin İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Meclis sıralarından ‘Bunu siz yaptınız. Siz eşit yurttaşlık dediniz. Eşit yurttaşlık diye bir şey olamaz. Kürtlerle Türkler eşit olamaz. Artık savunmada değil saldırıdayız’ demişti. 
 
ABD ve Rusya hiçbir zaman savaşmadılar ama hep paylaştılar
 
Rusya- Ukrayna savaşında bir diğer tartışma Rusya’nın savaşa çekildiği yönünde. Kimse kimseyi savaşa çekemez. ABD ve Rusya hiçbir zaman savaşmadılar ama hep paylaştılar. Biden’in tecrübesi var. Bütün her şey kapalı kapılar ardından yazılıp çizilen şeyler. Dönemin bilgi deposu ise Biden’in kendisidir. Bugün itibarıyla Belarus’ta yapılan görüşmeler var. Mestur mahal deniyor. Herkese hazır olun, direnin dendi. Ama molotoflarla Rusya’ya karşı durmanın ne denli zor olduğunu biliyoruz. Kobanê Savaşında sınırda olduğunuz ve göç edenleri ilk biz karşıladığımız için savaşın ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz. Savaşan güçler dışında ortak bir eylem, söylem ve irade ittifakına ihtiyaç vardır. Mesele sadece Putin değil. Onu oraya çeken bir de ABD var.” 
 
Savunma içeriğine müdahale 
 
Savunmasına öğleden sonraki oturumda devam edeceğini söyleyen Ayla’ya mahkeme başkanı “Savunma fail ve fiille ilgilidir. Savunmanızı dosya kapsamında yapın” dedi. 
 
‘Tarihsel bir süreçte yargılanıyoruz’
 
Ayla ise burada siyasi kimliği olan insanların yargılandığını ifade ederek, “Ben burada madem yargılanıyorum vatandaşı olduğum ülkeye dair de yaptığım açıklamalar savunmamın bir parçasıdır. Tutuksuz yargılandığım bütün davalar tutuklama gerekçem. Biz tarihsel bir süreçte yargılanıyoruz. Hangi aşamada ne dediğimin farkındayım. Sözümü kesmeyin” dedi. 
 
Mahkeme başkanı, yeniden araya girerek fail ve fiil ilişkisi üzerine savunma yapılması gerektiğini söyledi. 
 
‘Fail olmadan failin azmettiricisi olur mu?’
 
Heyet adına üzgün olduğunu kaydeden Ayla, “Niye, çünkü böyle bir davaya bakıyorsunuz. Yassıadaya girmeyeceğim ama maalesef buna siz bakıyorsunuz. Bu dosyada keşke fail gelse dese ki ‘Beni Ayla Hanım yönlendirdi.’ Bu dosyada yargılanmamın tek nedeni genel merkez twetini retwetlemem. Fail olmadan failin azmettiricisi olur mu? Bizi yargılıyorsunuz, dinlemek, tahammül etmek zor olabilir ama Bizi yargılıyorsunuz” diye konuştu.  
 
Duruşmaya bir buçuk saat ara verildi. 
 
 
 

Etiketler:

kobanê dava