Figen Yüksekdağ: PYD ile bağlantı kurulamadı, gizli tanık eklendi

  • 17:24 11 Şubat 2022
  • Hukuk
 
ANKARA - Kobanê Davası’nda konuşan HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, PYD ile bağlantı kurulamayınca dosyasına gizli tanığın eklendiğini belirterek, “Terör örgütü olarak gördüğünüz FETÖ yöntemlerini ısrarla devam ettiriyorsunuz. Biz sizlerin karşısında kriminal suçlular değiliz. Geçin bunları geçin, ortada kriminal bir dosya mı var? Hepsi demokratik siyaset içerisinde yer alan siyasetçiler var karşınızda” dedi.
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nın 9’uncu duruşması 8’inci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görülüyor.
 
‘Hukukun gözü kafası kırıla kırıla dava buraya getirildi’
 
Verilen aranın ardından duruşma, siyasetçilerin tutukluluk incelemesine dair beyanları ile devam etti. Tutukluluk incelenmesine dair söz alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ , dosyaya sonradan eklenen gizli tanığa dikkat çekti. Gizli tanık çözülmeden bu davanın devam etmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Figen, “ Hukukun, usulün gözü kafası kırıla kırıla bu dava buraya getirildi. Bitmiyor, ne zaman biteceğini bilmiyoruz. Gizli tanığın araya girmesi bu dava üzerindeki şaibeyi, bu davanın ön görülmezliğinin, güvenilmezliğini bir kez daha teyit etmiştir. Bu dava yargılama sadece ön yargılanamaz değil meşru görülemez. Burada işlenen süreç gerçek anlamda bir yargılama değil heyet olarak her gün bunu bize kanıtlıyorsunuz. Aksine kanıtlamanız gerekirken,  tersini kanıtlamaya çalışıyorsunuz.  Salondaki insanlar, SEGBİS’le bağlananlar, yıllardır cezaevinde tutulanlar nasıl bir savunma verecekler ne zaman duracaksınız? Ne zaman bitecek? Yargılama yargılama değil” ifadelerini kullandı. 
 
Yalancı tanıklar müessesi devam ediyor  
 
Paralel bir şekilde siyasi iktidara bir paralel mahkeme oluşturulduğunu ifade eden Figen, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Siyasi iktidarın stratejisine paralel şekilde yargılama strateji uyguluyorsunuz. FETÖ yöntemleri uygulanıyor. Terör örgütü olarak gördüğünüz FETÖ yöntemlerini ısrarla devam ettiriyorsunuz. Sizde bu makinenin bir dişlisi gibi hareket ediyorsunuz.  FETÖ yöntemidir gizli tanıklık müessesesi.  FETÖ’nün oluşturduğu, monte ettiği bir kurumdur.  Gizli tanık kurumsallaşması yargının siyasallaştırdığı tekçi rejimde bu müessese bağlı olarak defalarca kullanılmış ve kullanılmaya devam ediyor. Alp Altınörs’ün savunması hafızamı tazeledi. Türkiye’deki yalancı tanıklar müessesesi devam ediyor. Kahvesi yok ama cezaevi var. Cezasını düşürmek isteyen, seri yalanlar söyleyecek kadar çaresizleştirilmiş insanlar ifade vermesine de gerek yok, üretilmiş senaryolar var. 
 
85 milyon insan işlemediği suça mahkum edildi
 
İtirafçılaştırma yöntemleri 90’lı yıllarda kullanılan bir yöntem. Bu sistem o kadar kötü bir sistem ki hepsi birleştirilerek kompleksli bir yapı oluşturulmuş. Ne kötülük varsa bir kazanda kaynatılıp demokrasiye zarar veriyorsunuz. Yaşanan hakikat budur, Türkiye'nin sırtında, bu halkın sırtında o kadar korkunç yüküne dönüştü ki bu. 85 milyon insan işlemediği suça mahkum edildi. Biz mahkum değiliz, Türkiye halkları mahkum edildi.  Mafyacılar, haksızlık, soygunculuk üzerine suç işledikçe bu suç tepe tepe yığılarak bu halkın sırtına. Bugün Türkiye halkları ekmeğe elektriğe muhtaç haline getirildi. Önceden insanların yarın endişesi vardı, şimdi bugünden korkuyor.  10 dakika sonrasından emin değil insanlar. Bu sizden,  içinde olduğunuz yargı sisteminizin kurumsallaşmasından kaynaklanıyor. Siz gözünüzü bu kadar karartmasanız bu halk bunu yaşamaz.
 
Korkunç bir seviyesizlik bir var ortada’
 
Dün çıkardığınız bir yargı kararı gülsek mi ciddiye alsak mı bilemedik. Hukuken tartışmamız lazım ama aklen karşımızdaki tabloyu ciddiye almak mümkün değil. Korkunç bir seviyesizlik var ortada. Tutukluluğumuza gerekçe MYK tweeti. Biz öyle MYK’ymışız ki durmadan hakaret ediyorsunuz. Üç kere Kandil’den Demirtaş aracıymış o bize getirmezse bir iki kelime yan yana getiremiyormuşuz. Selahattin Bey Kandil'den haber getirmezse MYK olarak bunu yapamazmışız. İkinci senaryo Kandil’den görevlendirilmiş MYK üyeleri bize talimat getirirmiş, o talimat geldikten sonra yazar ve konuşurmuşuz. Bunlar tutmadı yeri geldiğinde savcı yeri geldiğinde heyet, yeri geldiğinde emniyet, MİT oluyorsunuz. Arada bütün gizli tanıklar yetmemiş birde A, B, C,’nin ifadesini çıkardınız.  En son hafıza kartı ile bu çağrının Kandilden gönderilmiş biz insanları da öyle sokağa çıkarmışız.
 
PYD ile bağlantı bulamadınız şimdi gizli tanık eklediniz
 
Bu hangi akılla bağlantı kurabilirim. Biz ayrı dünyaların insanlarıyız ideolojik olarak ama nesnel olarak bu kadar ayrı dünyaların insanları olamayız. Gerçek ve hakikat ile aranıza yığınak yapmayın. Kim inanır bu deli saçmalığına. Sorgular devam etmemeli, elbet tartışacağız. Bu usulsüzlüğü bana açıklamalısınız. AKP'deki,  Sarayındaki kurulu yargı masaları dosyaları incelediğinde ‘eksiklik var Figen Yüksekdağ hakkında gizli tanık eksik, o zaman gizli tanık çıkaralım’ deniliyor ve gizli tanık dosyaya eklenmiş. Bu koşullar içerisinde bir yargılama yapılamaz. Hukuk bunun hiçbir yerinde değil. Bütün dayanaklarınız çöküyor. PYD ile bağlantısını bulamadınız, şimdi gizli tanığı eklediniz. Benim gizli tanığım yoktu Selahattin beyin dosyasında vardı sağ olsun bana da verdi. Artık benimde gizli tanığım var artık bundan sonraki aşamada Mercek isimli gizli tanığı benim dosyama ekleyin artık ayıp oluyor.
 
Bu salondaki insanlar bu halkın bağrında yıllardır var
 
İnsanların aklıyla mı dalga geçiyorsunuz. Bu ne şekilsiz durumlar böyle. Bunun sonu yok sizde zaten bunun sonu olmadığını biliyorsunuz ve uzatıyorsunuz. Biz HDP olarak 7 Haziran’dan beri bir toplumsal mucizeyi hayata geçirdiğimiz için yargılanıyoruz. Siyasi operasyonlarla ters yüz etmeye çalışıyorsunuz ama yetmez. Bunu sizin aklınız almaz, iktidarında aklı almaz. Biz halkız, hakikatiz. Bu hakikat beş altı yıldır Türkiye’nin değişmez gücü olmuştur. Bu yargılanmadan bir adalet beklentim yok, şeklen tutarlılık, şekli hukuka sadakat istiyorum. Bu olmadığı takdirde işler sizin gibi yürümez. Biz sizlerin karşısında kriminal suçlular değiliz. Geçin bunları geçin, ortada kriminal bir dosya mı var? Hepsi demokratik siyaset içerisinde yer alan siyasetçiler var karşınızda. Figen Yüksekdağ’ı yeni tanımışsınız gizli tanığa söyletmişsiniz Figen Yüksekdağ yıllardır var, salondaki insanlar yıllardır var. Bu salondaki insanlar bu halkın bağrında yıllardır var.
 
Can güvenliği tehlikede olan bizleriz
 
Yüksek tehlike varsa bugüne kadar ki var bizim için geçerli. Hiçbir yalancı tanığınızın, can güvenliği tehlike altında değil. Tehlike altında olan biziz, miting meydanlarında katledilen, parti binalarında öldürülen HDP’lilerdir. Diyarbakır'da, Suruç’ta, Antep’te cenazelerimizin parçasını topladık. Parti binasında arkadaşlarımız canilerin saldırısına uğradı. Polisler tarafından ‘abicim sakin ol’ denilerek götürüldü. Can güvenliği tehlikede olan biziz. Gizli tanıdıklarınız bizi tehdit ediyor. Bu adalet adalet ise HDP’lileri koruyacak. Ama korumazlar, çünkü korkarlar. Adalet kelimesini İsa gibi tabelalarında çarmıha gerdiler. Mahkeme duvarlarının arkasında çarmıha gerdiler.  O adaletin içeriğine gerçek anlamda bağlı kalanlarız bizler. 
 
‘Başaramayacaksınız’
 
Bundan sonraki süreçte gerçek anlamda şeklen en başından itibaren şeklen sizi kabul ediyoruz dedik. Sizi şeklen kabule etmemizi istiyorsanız şeklene bağlı kalacaksınız. Bu haksızlığı durdurun, benim karşıma gizli tanığı çıkaramazsınız. Bu yalanlarla bu riyakarlıkla siyasetin krizini çözmek istiyorsunuz ama çözemezsiniz. Siyasi kimliğinizi ve aidiyetini de biliyoruz. Ama başaramayacaksınız. Geriye sayım başladı, iktidar nereye kadar gidecek? Bu ülkeye adalet gelecek ve halklarımız ile beraber o günleri göreceğiz. Siz de görün ve bizde göreceğiz. Usule şekle ve hukuka bağlılığa çağrıyorum sizi.”
 
 
 

Etiketler:

kobanê dava