Kobanê Davası: Mahkeme, kendi ara kararını yok saydı

  • 13:16 10 Şubat 2022
  • Hukuk
 
ANKARA - Siyasetçilerin savunmaları bitmeden ve önceki celselerde kurduğu ara kararları yok sayan mahkeme, müşteki dinledi. İfade veren müştekilerin ise niçin duruşmada olduğunu bilmemesi ve siyasetçilerden şikayetçi olmaması dikkat çekti. 
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nın 9’ncu duruşması bir günlük aranın ardından 7’nci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görülmeye başladı.
 
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasına HDP’li milletvekilleri, HDP Ankara il ve ilçe örgütü yöneticileri ile çok sayıda avukat katıldı. 
 
Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Bir kısım siyasetçi ise duruşmaya mazeret bildirerek katılmadı. 
 
Müştekiler dinlenecek
 
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, mahkeme başkanı dosyaya eklenen evrakları bildirdi. Mahkeme başkanı savunmasına devam eden HDP eski MYK üyesi Bülent Parmaksız’ın mazeret bildirerek savunmasını bu oturum için sürdürmeyecek olması ve siyasetçilerin savunma yapmak için mahkemeye önceden bildirimde bulunmaması nedeniyle cezaevinde bulunan müştekilerin dinleneceğini belirtti. 
 
‘Müvekkillerimizin özgürlüğü kısıtlandı’
 
Avukat Veysi Eski söz alarak, “Bülent Parmaksız’ın savunması bitmeden araya müşteki alınması CMK’ya aykırı. Şu an olağanüstü bir durum söz konusu ve müvekkil rahatsızlandığı için duruşmaya katılamadı. Müvekkillerimizin özgürlüğü kısıtlandı. Dosyada yargılanan kişi ve avukat sayısı dikkate alınarak bugün müvekkillerimizin yarın da bizim tahliyeye ilişkin savunmamızın alınmasını talep ediyorum. Eğer yarına kalırsa bu kadar kişinin kendini ifade etmesi olanaksız hale gelecektir” şeklinde konuştu.
 
Avukat Veysi’nin talebine ilişkin ara karar kuran mahkeme başkanı, talebi reddetti.
 
Ara karar hatırlatıldı
 
Ardından söz alana avukat Maviş Aydın, “Daha önce ara karar kurmuştunuz. Dinlenecek olan müştekilerin önceden bize bildirilmesi yönünde ara karar kurmuştunuz. Biz de duruşmada kimin dinleneceğini öğrendik. Ancak bu nedenle hazırlık yapamadık ve müştekinin kim olduğuna yönelik bir hazırlık yapamadık. Ben de ara karardan vazgeçilmesini talep ediyorum” dedi. 
 
Maviş’in talebi üzerine yeniden ara karar kuran mahkeme başkanı, talebi reddetti.
 
Ara kararını ihlal eden mahkemeye siyasetçilerden tepki 
 
Önceden verilen ara karara rağmen müşteki dinlemekte ısrar eden mahkeme başkanına salonda bulunan siyasetçi ve avukatlar tepki gösterdi. Siyasetçilerin söz talebini görmezden gelen mahkeme, müşteki dinlemeye başladı. Söz talebi istemesine rağmen mahkemenin müşteki ifadelerinin ardından söz vereceğini belirtmesine tepki gösterildi. Sebahat Tuncel’e söz vermeyen mahkeme başkanı Sebahat’ın duruşma düzenini bozduğunu iddia ederek müştekileri dinlemeye başladı. 
 
Tutuklu müştekiden ‘suçsuzum’ savunması
 
Tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlanan müşteki polis Mustafa Akbulut’un, “Bir polis olarak cezaevinde bulunuyorum. Kesinlikle bana karşı önyargılı olarak ‘terörist’ gözüyle bakılmasın. Ben devletin polisiyim. Ben FETÖ’den dolayı ceza aldım. Ben Türkiye’nin her yanını çok seviyorum. Bu vatan hepimizin. Ben Habur Sınır Kapısı’nda çalışırken Kobanê sınırından gelen cenazelerin de otopsisine katıldım. Orada HDP’liler de vardı. Ben orada yaralandım. Raporum da var ama devletime karşı hiçbir dava açmadım. Suçsuzluğumla alakalı AYM’ye de başvurdum, sizden de bu yönde başvurmanızı rica ediyorum” şeklinde söylemlerde bulunması dikkat çekti.
 
Yönlendirmeyle şikayetçi oldu 
 
Mahkeme başkanının bu eylemlere karşı herhangi bir dava açılıp açılmadığını sorması üzerine müşteki Mustafa Akbulut, “Bir dava olmadı. Biz şikayetçi olduk. Ardından araç operatörünü de gözaltına aldık ancak kaçırıldığını söyledi. O nedenle şikayetçi olamadık. İsmini okuduğunuz şahısların hiçbirini tanımıyorum. Olayla ilgili bağlantısı var mı bilmiyorum. Ama orada terör örgütü üyesi varsa, devlete yönelik bir zararları varsa şikayetçiyim. Şikayetçiyim ve davaya katılma talebim var” dedi.
 
Müşteki ifadesinin ardından sorguya geçildi. 
 
Müşteki ifadeleriyle çelişti
 
Avukat Mahsuni Karaman’ın müştekiye yönelttiği “Size kim zarar verdi” sorusuna müşteki Mustafa Akbulut, “Bana kimin zarar verdiğini görmedim aşağı indiğimde kepçe boştu” diyerek kendisiyle çelişti. Avukatın, “Size zarar verenler arasında burada bulunan var mı” diye sorması üzerine müşteki, “Az önce de belirttim orada bulunanları görmedim. Kim olduklarını bilmiyorum” dedi. Bunun üzerine avukatın, “Bilmediğiniz kişilerden şikayetçi olmamanız gerekir” demesi üzerine müşteki Mustafa, “Ben oradaki kişilerden değil kepçeyle bana zarar verenlerden şikayetçiyim” dedi. 
 
Müşteki şikayetinden vazgeçti
 
Ardından müşteki beyanına dair söz alan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Doğrudan kendisine yönelik Silopi’de gerçekleşen eylemin bizim yönlendirmemizle olduğunu mu düşünüyor da bizden şikayetçi oluyor? Siz ısrarla yönlendirerek bizden şikayetçi olması için uğraşıyorsunuz. Müşteki ben bana zarar verenlerden şikayetçiyim diyor ama siz evirip çevirip ısrarla bizden şikayetçi olduğunu söyletmeye çalışıyorsunuz. Müşteki adaletsiz yargılandığını ve AYM’deki dosyasını bildiriyor. Habur’da sınır kapısında otopsiye katıldık diyor. Aycan İrmez, Leyla İrmez var diyor ama bu kişilerin milletvekili olduğu tarih 2015’tir. Ancak müşteki Kobanê olaylarını kastediyor. Sizin Kobanê olayları esnasında içinde bulunduğunuz araca saldıranları bizim azmettirdiğimizi düşündüğünüz için mi şikayetçi oldunuz” diye sordu. Müşteki Mustafa ise, “Ben sizden veya oradaki kişilerden şikayetçi değilim. Ben bana zarar verenlerden şikayetçiyim” diyerek şikayetinden vazgeçti.  
 
Mahkemede ‘Şikayetçi misin’ ısrarı
 
Müşteki Mustafa Akbulut’un önce şikayetçi olup sonra şikayetçi olmadığını belirtmesi üzerine mahkeme başkanı “İsmini okuduğum sanıklardan şikayetçi misin değil misin” diye sordu. Müşteki Mustafa ise “Ben oradakilerin suçlu olup olmadığını bilmiyorum. O insanların bana zarar verip vermediklerini bilmiyorum eğer siz biliyorsanız söyleyin” yanıtını verdi. Mahkeme başkanı, “Ben buna dair bir şey söyleyemem yargılama sonucu açığa çıkacaktır bunlar” dedi. Ardından müşteki Mustafa Akbulut, yargılanan siyasetçilerden şikayetçi olmadığını, tanımadığını ve tanımadığı insanlardan şikayetçi olamayacağını ifade etti. 
 
Dilek Yağlı’nın mikrofonu kapatıldı
 
Söz alan Dilek Yağlı’nın mahkeme başkanının bağırmasına tepki göstermesi üzerine mikrofonu kapatıldı.  
 
Müşteki neden duruşmaya bağlandığını bilmiyor
 
Ardından söz verilen müşteki Melik Doğan’ın, “Ben ne amaçla burada olduğumu, niye katıldığımı bilmiyorum. Beni bilgilendirir misiniz” demesi dikkat çekti. Ardından mahkeme başkanı dosya hakkında bilgilendirme yaptı. Müşteki Melik aracının arka camının evinin önünde kırıldığını bu nedenle zarar gördüğünü ifade ederek, olayla ilgili yalnızca komisyona başvurduğunu ve dava açılmadığını söyledi. Melik Doğan, “Az önce isimlerini okuduğunuz kişileri tanımıyorum. Dolayısıyla şikayetçi değilim” dedi. 
 
Müştekiler dökülüyor 
 
Ardından bir sonraki müşteki Serdar İdim dinlendi. Müşteki Serdar’ın bağlandığı Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki SEGBİS odasında arkasında Türk bayrağı olması dikkat çekti. Müşteki Serdar İdim, “Ben ölümden döndüm ama kimseyi görmedim yüzleri kapalıydı. Bugüne kadar ifade vermedim ve bir dava açılmadı. İlk defa buraya çağrıldım daha önce bir yerde ifade vermedim. Beni ilk defa siz soruyorsunuz. Şimdiye kadar kimse sormadı buna da hayret ediyorum. Ben onları tanımadığım için şikayetçi değilim” dedi.  
 
Müşteki Kadir Azman ise “Ben merminin nereden geldiğini bilmiyorum. Bu olayla ilgili herhangi bir beyanda bulunmadım ve dava açılmadı. Yargılananları tanımıyorum, o nedenle şikayetçi değilim” dedi. 
 
‘Müştekilerin dinlenmesi olağanüstü bir durum’
 
Müşteki ifadelerinin ardından Ayla Akat Ata söz aldı. Ayla, “Bir düzen konusunda önceki oturumda da konuşmuştuk ama bugün yaşananlarla ilgili söz alma gereğinde bulundum. Bundan sonraki periyotlar için ikinci haftanın son iki günü ifadeler alınacak diye ara karar kurdunuz. Sorgumuz bitmeden müşteki ifadesi dinlenmesi olağanüstü bir durum. Sabah gelen belgeleri okudunuz, karar aldınız avukatlarımıza söz verdiniz, bize vermediniz. Hukuksuz bir şekilde müşteki dinlemeye devam edecekseniz, o takvimi bizimle de paylaşın. Bir sonraki duruşmada ben söz alacağım ve ona göre savunmama hazırlanacağım. Müşteki beyanları üzerine de çalışıyoruz ve yanı sıra savunmamıza da hazırlanıyoruz. Biz gelen, okunan müşteki beyanlarına ilişkin sorulup sorulmadığını bilmiyoruz. Hakikatin açığa çıkmasını sağlayacak müşteki beyanları var. Her müştekinin bilgisi sizin elinizin altında ama bizim değil. Biz avukatlarımıza bildirerek bilgi alabiliyoruz. O nedenle bize önceden bilgilendirme yaparsanız biz de ona göre hazırlık yapacağız” şeklinde konuştu. 
 
‘Kurallara kendiniz riayet etmiyorsunuz’
 
Ardından Sebahat Tuncel söz alarak, şunları kaydetti: “Siz bize söz vermiş olsaydınız gerginlik yaşanmazdı. Biz burada mizansen yaşandığını biliyoruz. Bize dönem dönem CMK’yı hatırlatıyorsunuz ama kurallara riayet etmiyorsunuz. Bu dava hakikati açığa çıkarma davası değil, Kürt siyasi hareketini, demokrasi mücadelesini yargı eliyle cezalandırma davası. 38 insanın yaşam hakkı ihlal edilmiş. Bunlar bizim insanlarımız. Biz elbette hakikati açığa çıkarmak istiyoruz ama sizin tutumunuz bu yönlü değil. Siz yargılamanın gerçeği açığa çıkarmasını isteseydiniz bize söz verirdiniz. Biz hakkımızı kullanmak istiyoruz. Haklar size var bize yok mu? Biz hakikat arayışçılarıyız. Biz başka bir yaşam istedik. Mevcut sistemi beğenmedik ama siz kendi kurallarınıza bile uymuyorsunuz, baskı kuruyor, iktidar kuruyorsunuz.
 
‘Bizi yargılarken asıl sorumluları hala iktidarda’
 
Biz burada erkeklik gösterisi izliyoruz. Bu mahkeme böyle mi sürdürülecek? Sizden adalet beklemiyoruz ama en azından kendi hukuk kariyeriniz açısından bunu yapmanız gerekir. Siz çocuklarınıza ne anlatacaksınız? Bizi yargılarken asıl sorumluları hala iktidarda. İnsanları açlıkla, yoksullukla mücadele etmeye devam ediyor. Yolsuzluk almış başını gidiyor. Dosyada IŞİD’e dair tek bir şey yok ama Türkiye IŞİD’e destek vermeye devam ediyor. Bunlar yargılanmıyor ama biz savaş olmasın dedik, siyaset yaptık diye yargılanıyoruz. Söz almak istediğimizde bize söz verin. Biz 6 yıldır cezaevindeyiz mesele değil ama mesele adalet. Herkese adalet lazım. Size de bir gün lazım olacak. Bunun nedeni siyasi iktidarın yargıyı aracı haline getirmesidir. Buradan bir adalet çıkar mı?”
 
Sebahat’ın sözü kesildi
 
Toplumun tehdit edildiğini belirten Sebahat, son süreçte iktidarın hedef gösterdiği kadınlara dikkat çekti. Sebahat’ın sözlerini kesen mahkeme başkanı, “Bu anlattıklarınızın müşteki beyanlarıyla ne alakası var? Ben müşteki beyanlarına ilişkin söz verdim” diyerek araya girdi. 
 
‘Huzuru bozan sistemin kendisidir’
 
Sözlerini sürdüren Sebahat, “Çok alakası var. Sizin müşteki beyanlarını almamanız gerektiğini söylüyoruz. Sizden bir adalet beklemiyoruz. Madem bir yargılama yapıyorsunuz, insanları özgürlüğünden mahrum bırakıyorsunuz bari sözleşmelere, yasalara uyun. Ben huzur falan bozmuyorum. Huzuru bozan sistemin kendisidir. Bizi bağırmak zorunda bırakmazsanız seviniriz” dedi. 
 
Duruşmaya bir saat ara verildi. 
 

Etiketler:

kobanê dava