Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın 'adaletsizlik' karnesi

  • 09:53 1 Şubat 2022
  • Hukuk
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün yerine geçmişte kadınların kazanımlarını ve haklarını hedef alan, cinsel istismar faillerini savunan Bekir Bozdağ 3’üncü defa Adalet Bakanı oldu. Bakan, kendi döneminde kadınların haklarının gaspı, çocuk evliliklerinin önünün açılması yönündeki açıklamaları ile biliniyor.
 
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan tarafından 29 Ocak günü Resmi Gazete'de yayımlanan atama kararıyla Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün yerine getirilen Bekir Bozdağ 3’üncü defa Adalet Bakanı oldu. 2013-2018 yılları arasında 61, 62, 64 ve 65’inci hükümetlerde Adalet Bakanlığı yapan Bekir Bozdağ, kadın örgütlerinin tepkisine neden olan yasa değişikliği ve açıklamalardaki imzasıyla da tanınıyor. Bekir Bozdağ’ın tekrar Adalet Bakanı olmasının ardından kadınlar dijital medyada yaptıkları paylaşımlarla, Bakan’ın daha önce yaptığı açıklamaları hatırlattı.
 
Kadının özsavunmasına ceza
 
Bekir Bozdağ’ın Adalet Bakanı olduğu yıllar içerisinde cezasızlık politikası sonucu günden güne artan kadın katliamları yaşandı. 2013 yılında 237, 2014 yılında 294, 2015 yılında 303, 2016 yılında 328, 2017 yılında 409 kadın katledildi. AKP iktidarı boyunca iktidarın söylemlerine entegre şekilde kararlar veren yargının kadına yönelik şiddette caydırıcı cezalar vermemesi, bu tabloyu her geçen gün daha fazla ağırlaştırdı. Yine cezasızlık politikası ile faillerin serbest bırakılmasını sağlayan, kadınların katledilmesini önlemeyen adalet sistemi, kendisine tecavüz eden Nurettin Gider’e karşı özsavunmasını uygulayarak yaşamını savunan Nevin Yıldırım’a müebbet hapis cezası verdi.
 
Kadın hakları hedef alınmıştı
 
Bekir Bozdağ’ın Adalet Bakanlığı sürecinde kadın ve çocukların haklarına yönelik birçok hak gaspı gerçekleştirildi. Kadının ve çocuğun hayatını ilgilendiren hem yasa değişiklikleri yapıldı hem de yeni yasalar çıkartıldı. Bu dönemde kadın kazanımlarına yönelik yapılan gasplardan biri de 2014 yılında kadının mülkiyet hakkına doğrudan müdahale edilmesi ve kadınların tarım arazilerindeki miras hakkının “ehil çocuğa” yani büyük erkek kardeşe bırakılması yönünde yasa çıkartılmasıydı. Ataerkil düzeni devam ettirmek isteyen iktidar, bu isteklerini yasal olarak da güvence altına alma çabasını sürdürdü.
 
‘Cinsel istismar yaşı’ değişikliği
 
Ataerkil zihniyetin yasalara yansıyan somut bir örneği de 2015 yılında resmi nikah olmaksızın dini nikah yapılmasının suç olmaktan çıkartılması ve çok-eşliliğin, çocuk yaşta evliliklerin önün açılmasıydı. 2016 yılının Aralık ayına geldiğimizde de çocuklara yönelik cinsel suçları düzenleyen TCK’nin 103 ve 104’üncü maddelerinde değişiklik yapıldı ve “15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağına” ilişkin hüküm iptal edildi. Böylece 12 yaşından büyük çocuklara cinsel istismarda bulunan failleri cezasız bırakmanın yolu açılarak “rıza” kavramı yeniden gündeme geldi.
 
‘Küçüğün rızası’
 
Cinsel istismar failini korumak için 2016 yılında çıkartılan yasaya ilişkin konuşan Bekir Bozdağ, “Bunlar tecavüzcü değil, bunlar cinsel istismar suçunu zorla işlemiş olan kişiler değil. Bunlar tamamen ailelerin ve küçüğün de rızasıyla yapılmış işler” diyerek tecavüzü normalleştirmeye ve failin bir suçu olmadığını, çocuğun da rızasının olduğunu savundu. Bu açıklamanın ardından Bekir Bozdağ’a tepki gösterildi.
 
AKP kadın ve çocuğa ‘pozitif ayrımcılık’ uyguluyormuş
 
Kadınların katledilmesini önlemeyen, failleri cezasızlıkla ödüllendiren, kadınların kazanımlarını bir bir hedef alan AKP’nin iktidarında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bu yaşananların hiçbiri kendisinin Adalet bakanı olduğu ülkede olmamış gibi açıklamalara da imza attı. “Çocukları, kadınları korumak için Anayasaya pozitif ayrımcılığı koyma dahil önemli adımları atan AK Parti'yi buradan vurmak, haksızlıktır" sözleri de Bekir Bozdağ’a ait.
 
Kadın kazanımlarını AKP’ye mal etti
 
Bekir Bozdağ’ın diğer bir iddiası kadın ve erkeğin arasındaki eşitliği AKP’nin sağladığıydı. “Türkiye'nin demokratikleşmesini, hukuk devleti vasfını tahkim ede ede geldik. Kadınlar arasında istihdam eşitliğini AK Parti sağlamıştır. Kadınlar arasında siyaset yapma hakkının eşitliğini AK Parti sağlamıştır. Kadınlar arasında eğitim hakkının, anayasaya uygun, eşit hak olarak kullanılmasını AK Parti sağlamıştır. Kadınlarla erkekler arasındaki uçurumları AK Parti iktidarı kaldırmıştır" diyerek kadınların yıllardır mücadele ederek kazandıkları kazanımları AKP’ye mal edebildi.
 
İyi hal indirimleri ile failler ödüllendirilmişti
 
Diğer yandan kadınları katleden faillerin yargılandığı davalardan çıkan “iyi hal”, “tahrik” gibi ceza indirimleri kararlarına bakıldığında kadın katliamlarının önünün yargı tarafından açıldığını söylemek mümkün. 2015’in son 6 ayında görülen 26 kadın katliamı davasının 13’ünde, 2015-2016 yılları arası 176 failden yüzde 28’inde, 2017 yılında Mayıs-Ekim ayları arası görülen 24 davadan 9’unda “iyi hal”, “tahrik” indirimleri uygulandı.
 
İlk açıklama
 
Öte yandan Adalet Bakanı, bakanlık bürokratlarının bir araya geldiği toplantıda dijital medyadaki adalet arayışlarına dair konuştu. Kadın mücadelesi karşısında sicili kabarık olan Bakan’ın, “kadına ve çocuklara yönelik şiddet ve cinsel istismar başta olmak üzere kamuoyunda tepkilere sebep olan olaylarda mahkemelerin şüphelileri bırakıp kamuoyu baskısı ile yeniden tutuklanmasının yanlış olduğunu” söylediği iddia edildi. Bakan’ın, “Bu tip olaylarda tutuklama verilmesi gerekiyorsa verilmeli. Adalet, sosyal medyada değil, mahkemelerde tecelli etmeli. Bu konularda yasal eksiklik varsa hızla düzenleme yapalım” dediği belirtildi.