Kobanê Davası: Kürtlerin direnişine destek verdiğimiz için yargılanıyoruz

  • 16:27 31 Ocak 2022
  • Hukuk
 
ANKARA - Kobanê Davasında savunma yapan HDP eski MYK üyesi Bülent Parmaksız, “Siz burada Kürtleri yargılıyorsunuz ama Kürtler eski Kürtler değil. Kürtler tarih sahnesine çıktı, 100 yıl önceki Kürtler yok, 100 yıl önceki dünyada yok. Kürtler örgütlü ve dinamik şu anda, Kürtleri yargılayamazsınız” dedi.
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davasının 9’ncu duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü duruşma salonunda görüldü.
 
‘Avrupa ile ilişkiler iyileştirilmek isteniyor’
 
Duruşmaya verilen aranın ardından HDP eski MYK üyesi Bülent Parmaksız’ın esasa ilişkin savunmasıyla devam etti. Bülent, direnen ve mücadele verirken yaşamını yitiren Arin Mirkan, Deniz Poyraz ve Deniz Gezmiş’i anarak savunmasına başladı. Mevcut yönetimin batı ile ilişkilerini yeniden iyileştirmeye çalıştığını kaydeden Bülent, “İMF’den para geldi ve Avrupa ile ilişkilerini iyileştirmek için kabul etti. Ama tüm bunlara rağmen AİHM kararları uygulanmıyor ve duruşma hızlı bitirilmek isteniyor. Demek ki siyasi bir ihtiyaç var o yüzden bir an önce bitirmek istiyorsunuz. Türkçülük ve milliyetçilik davayı hızlandırmanın nedenleriyken seçim de bu nedenlerden biri. Bu davanın hızlandırılması ile AYM’deki kapatma davasına da gerekçe sunulmak isteniyor” ifadelerini kullandı.  
 
‘Kürtlerin direnişine verdiğimiz destek için yargılanıyoruz’
 
DAİŞ’in nasıl ortaya çıktığını anlatan Bülent, DAİŞ zulmünü resmeden fotoğrafları gösterdi. “İŞİD vahşice bir saldırının ardından vahşice bir şekilde çıktı” diyen Bülent, dünyanın DAİŞ’e karşı ayaklandığını ve bunun karşısında 3 tane tweet attıklarını ifade etti. Dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan direnişlere dikkat çeken Bülent, Yunanistan, Lübnan ve dünyanın pek çok yerindeki direnişlere Türkiye’den devrimcilerin katıldığını anlatarak, “Kimse bundan dolayı yargılanmadı. İnsanlar bunu birer onur belgesi olarak taşıyor. Kürtler IŞİD’e karşı direndi ve biz (HDP) 3 tane tweet attık. Kürtler direndi ve IŞİD yenildi. Tarih yazılırken bu 3 tweet dipnot olmayacak kadar önemsizdi. Ama sağ olun bizim payımızı büyüttünüz. Biz devede kulak, denizde damla değildik ama bizi büyüttünüz. Tarih bizim rolümüzü yazmayacaktı ama şimdi yazacak siz büyüttünüz bizi. Çünkü bizi yatırıyorsunuz bunun ne hukukta ne vicdanda yeri var” diye konuştu.
 
‘Bu dava gelecekte savunulamayacak’ 
 
Hukukun felsefesiz, ahlaksız olamayacağını kaydeden Bülent, kendilerine yapılanların hukuksuzluk olduğunun altını çizdi. Bu davanın gelecekte kimse tarafından savunulamayacağını ifade eden Bülent, “12 Eylül’ü bugün savunan var mı? Peki ‘asmayalım da besleyelim mi’ diyen biri vardı onu anan var mı? Yüzde 90 oy aldılar kimse onu şu anda savunuyor mu? Soma’da işçiyi tekmeleyen Yusuf Yerkel’i savunan kimse var mı? Roboski katliamını yapanları savunanlar var mı? Yeşilyurt köyünde köylülere dışkı yedirildi. Askerler yaptı, bunu savunan var mı? Yakın zamanda helikopterde insanlar atıldı savunan var mı? Diyarbakır Cezaevini savunan var mı? Kenan Evren bile ‘bu kadarını ben bilmiyorum’ demek zorunda kaldı. IŞİD’i savunan var mı? 27 Mayıs’taki idamları savunan var mı? Celal Bayar anılarında Seyit Rıza idamını anlatırken saygıyla bahsediyor üstü kapalı bir şekilde. Kendisi bile idamı savunmuyor. ‘Bakara makara’ diyen bakanı savunan var mı? Rüşvet alanları savunan var mı?” diyerek savunulamayacak kirli işleri ve talanı tek tek sıraladı.
 
‘HDP’de ezilenlerin siyasetini yapıyoruz’
 
Bülent şunları dile getirdi: “HDP homojen değil, heterojen bir parti. Ben kimlik siyaseti yapan bir yerde olmam. Biz HDP’de ezilenlerin siyasetini yapıyoruz. HDP’de yaptık? Ezilen bir millet olarak Kürtleri savunduk. Ezilen bir mezhep olarak Alevileri, ezilen bir cins olarak kadınları savunuyoruz. Biz burada Türklerin onurunu savunuyoruz aynı zamanda. Bir halkı ezen bir başka halk özgür olamaz. Kürtler özgür değilse Türkler özgür olamaz. Türkler ile Kürtler arasındaki tek bağ biziz. Burada sağcı, MHP’li, ulusalcı var mı? Bir tanesi bile yok. Bir tek biz varız. Emekçiler, sosyalistler, direnenler var. Milliyetçilik kendi toprağını sevmektir bir başkasını ezmek değil. Kürtlerin Kürtlüklerini unutacaklarını mı sanıyorsunuz? 100 yıldır unutmadılar unutmazlar. O yüzden bizi burada yargılayamazsınız, bu yargılama zaten şekli bir yargılamadır.” 
 
 İslamcılar dini bitirdi’
 
İktidar döneminde dini değerlerin aşındırılmasına da değinen Bülent, “Din yükseldi ahlak, vicdan, değerlerin hepsi aşındı. Bakın geçen iktidara yakın bir gazeteci söylüyordu. Din elden gidiyor diye. Onun söylediklerini tekrarlıyorum. İslamcılar dini bitirdi. İslamı İslamcılardan kurtarmamız gerekir” diye konuştu. 
 
‘Ölülere bile saygı duyulmuyor’
 
Toplumsal değer yargılarının aşınmasına dikkat çeken Bülent, cenazelerin mezardan çıkarıldığını, ölülere bile saygı duyulmadığını belirterek, “Mafya adaletinde bile kadınlar dokunulmazdır. Ama bugün kadınların dilinin koparılmasından bahsediliyor. Oysa Sezen Aksu Türkiye’dir. Ben bu Türkiye'den rahatsızım, korkuyorum, gelecek kaygısı taşıyorum” şeklinde konuştu.
 
‘Kürtlerden Kürtçülük yapması isteniyor’
 
Kürtlerin ayrı parti kurulmasının istendiğini, sistemin Kürtçülüğü ön plana çıkarmayı hedeflendiğini belirten Bülent, “Kürtlerden Kürtçülük yapması isteniyor. Egemenler Kürtlerin ayrı siyaset, Kürt siyaseti yapmasını istiyor. Diyarbakır’da siyaset yapmalarını istiyor. Ama Kürtler bunu istemiyor. Türkiye’deki Kürtlerin de Barzani Kürtçülüğü, KDP Kürtçülüğü yapmasını istiyor. O yüzden Abdullah Öcalan Kenya’dan teslim edildi” diye belirtti. 
 
‘Kürtler tarih sahnesine çıktı’
 
Kobanê Davası üzerinden HDP’nin suçlanmasına tepki gösteren Bülent devamında şunları söyledi: “Neymiş HDP ayaklanma örgütlemiş. Nasıl örgütlemiş bunu, nerede bunun hazırlığı? Var mı bir tane belge? Bizim arkamızda 500 bin kişilik ordu yok. Gidin bakın dünyadaki direniş ve ayaklanma örneklerini inceleyin. Nasıl olmuş onları bir görün, bakın. Ayaklanma böyle olmaz. Biz tweet attıktan sonra günlük yaşamımıza devam etmişiz. Savcılık bu ayaklanmayı nasıl yaptığımıza dair tek bir örnek sunabiliyor mu? Biraz vicdanlı olun, akılla düşünün akılla düşünemiyorsanız vicdanla düşünün. Bu kadar aceleniz varsa neden 6 yıl beklediniz? Bizi de davayı uzatmakla suçluyorsunuz, yahu 1,5 milyon sayfalık yazıyı nasıl okuyacağız? Sel gider kum kalır. Siz burada Kürtleri yargılıyorsunuz ama Kürtler eski Kürtler değil. Kürtler tarih sahnesine çıktı, 100 yıl önceki Kürtler yok, 100 yıl önceki dünyada yok. Kürtler örgütlü ve dinamik şu anda, Kürtleri yargılayamazsınız.”
 
Duruşmaya yarına kadar ara verildi. 
 

Etiketler:

kobanê dava