İZMİR - Deniz Poyraz’I katleden fail Onur Gencer’in yargılandığı davada konuşan Fehime Poyraz, “Salondaki herkes Deniz’dir. Bu hepinizin davasıdır” dedi.

 

Halkların Demokratik Partisi İzmir İl Örgütü binasına yönelik 17 Haziran’da gerçekleştirdiği silahlı saldırıda parti çalışanı Deniz Poyraz’ı katleden fail Onur Gencer’in yargılandığı davanın ikinci duruşması İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam ediliyor.

 

‘Katile yardım edenler tespit edilsin’

 

Deniz Poyraz’ın babası Abdüllillah Poyraz Kürtçe tercüman eşliğinde savunmasını verdi. Abdüllillah, salonda bulunan herkesi selamlayarak konuşmasına başladı.  “Adalet talep ediyorum” diye sözlerine başlayan Abdulillah, şöyle devam etti: “ Ben bu şahsı IŞİD olarak bile görmüyorum. Onu sadece katil olarak görüyorum. Katil annesinin öldüğünü söylüyor. Peki katilin annesi veya kız kardeşi Deniz’in yerinde olsaydı ne düşünürdü. Heyet yaşanan her şeyi göz önünde bulundurmalıdır. Sadece Deniz için değil hangi kadın olursa olsun adaletli davranılmalı ve karar verilmelidir.  Katil Minbiç’e gittiğini ve eğitim aldığını söylüyor. Sonra il binasına giderek kızımı şehit etti. Aşağı indikten sonra polis ‘abiciğim ismin ne’ diye sordu. Adı geçen polisin benim ve eşimin yanında olması gerekirken gidip katilin omuzunu ovuşturdu. Ayrıca il binasının oradaki polisler yardım ve yataklık yaptı. Heyetin katile yardım ettiği herkesi tespit etmesini istiyorum. Dediğim gibi sadece kızım değil kimin kızı ve çocuğu olursa olsun ben yine mücadele ederim. Katilin cezalandırılmasını istiyorum” dedi. 

 

‘Terörist sensin’

 

Deniz’in annesi Fehime Poyraz, 7 aydır yüreğinin yandığını belirterek, “ 7 aydır evime ateş girdi Allah o katilin evine de ateş koysun. İlaçlarla yaşıyorum, gece kabuslar görüyorum. Ben kendi dilimde konuşacaktım ama herkes anlasın diye önce Türkçe sonra Kürtçe konuşacağım. Kızımı öldürüyor, sonra işkence ediyor. ‘Kralın gelsin kurtaramaz seni’ diyor. Bize terörist diyor ama en büyük terörist kendisidir. Bunun gibi IŞİD zihniyetliler aramızı bozuyor ve kışkırtıyor. Benim kızım bir karıncayı bile incitmedi. Ne hakkın vardı kızımı katletmeye? Senin ciğerin de yansın. Ben bir şehit annesiyim ve birçok şeyi söylemeyi kendime yakıştıramıyorum. Bu davayı hakimlere, hukuka bırakıyorum. Salondaki herkes Deniz’dir. Bu dava hepinizindir. Katil nasıl bu kadar rahat oluyor. Nereden bu gücü alıyor. Arkasında kim varsa hepsi ortaya çıkacak. Hak hukuk yerini bulsun. Şikayetçiyim” demesi üzerine salonda alkışlarla destek verildi. 

 

‘SADAT ile ilişkisi açığa çıkarılsın’

 

Deniz’in kardeşi Süleyman Poyraz, “Karşımızdaki bir canidir. İnsanlıktan nasibini almamış. Gidip eğitim alıp gelmiş. Bu alçağın arkasında sağlam ve karanlık bir güç var. SADAT denilen örgütle bu katilin ilişkisinin olup olmadığının açığa çıkarılmasını istiyorum. Karanlık devlet eliyle yapılmış bir katliamdır yoksa bu katilde onu yapacak cesaret yok. Her gün TV de görüyoruz HDP terörize edilerek bu günler yaşandı. Şikayetçiyim. Ucu kime dokunursa dokunsun araştırılıp ona emir verip tetik çektiren kişiler adalet karşısına çıkıp en ağır cezayı almasını istiyorum” sözlerine yer verdi. 

 

Deniz Poyraz’ın tutuklu olan kardeşi İbrahim Poyraz da şikayetçi olduğunu ifade etti.

 

Sivil polisler: Biz müdahale edemeyiz

 

HDP İl Eşbaşkanı Abdulkadir Baydur da o gün yaşananları anlattı. Abdülkadir, Mart 2021 tarihinde il kapısında iki Türk Bayrağı asılan çadırla ilgili Güvenlik Şube ile 3 kez görüşme yaptıklarına dikkat çekti. Abdülkadir, “Buradan cesaret alan biri bize saldırabilir dedik. Katliam adım adım geldi. Bilerek ve örgütlenerek geldi. Göz yumuldu. Bu aşikardır. HDP’yi ‘haşerat’ olarak ifade eden iktidarın tetikçisidir bu kişi. Kirli ilişkileri vardır bu ilişkiler üzerinden partimize organize bir şekilde gelmiştir. 5 arkadaşımız standart şekilde oradayız, yarım saat sonra daha kalabalık olacaktı. Çok bilinçli bir şekilde yapılmış bir katliamdır. 

 

O gün partinin kapısına geldiğimde silahlı iki kişinin beklediğini gördüm. 2’nci kata silahlı baskın olduğunu söylediler. Hala da kim olduklarını bilmiyorum. ‘Siz neden müdahale etmiyorsunuz’ dedim. Katilin içeri girişinden 5 dakika sonra oldu bu konuşma. Polisler ‘biz müdahale edemeyiz çelik yelekliler gelip müdahale edecek’ dediler. Siz müdahale edemiyorsanız, ‘ben gireceğim’ dedim beni de uzaklaştırdılar. Karşımızdaki çadır normalde hiç yalnız kalmaz. Kendi kapımızda basın açıklaması yapamayız normalde. 10 tane faşist gelir bize hakaret eder. İl örgütümüz bilerek hedef gösterildi. Emniyete söyledik. Siz yol vermezseniz kimse bizim kapımızda açıklama yapamaz önleyin dedik. AKP-MHP’nin bahçesine bile giremezler bizim kapımızda eylem yapıyorlardı. Benim polislerle görüşmemden 45 dakika sonra çelik yelekliler içeri girdi ama müdahale edilmedi katil kendisi dışarı çıktı. Toplu katliam için gelmiştir” diyerek şikayetçi olduğunu dile getirdi. 

 

Mahkeme savunmalarla devam ediyor…