KONYA - Dedeoğulları ailesine ırkçı saldırı gerçekleştiren faillerin yargılandığı davanın ilk duruşması sonrası konuşan Çetin Dedeoğulları, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisine birçok söz verdiğini ancak yerine getirmediğini belirterek, “Devletin bazı kurumlarının da bu işin içindedir. Katil bilinçli bir şekilde eğitildi ve ailemi yok etti” dedi.

 

Konya’nın Meram ilçesinde ırkçı saldırı sonucu 7 kişinin katledildiği Karslı Dedeoğulları ailesine 12 Mayıs 2021’de saldıran Çalık ve Keleş ailelerinden 9 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması Konya 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

 

Duruşma sonrası avukatlar ve aile yakınları basın toplantısı gerçekleştirdi. Dava avukatının bürosunda yapılan basın toplantısına ailenin hayatta kalan tek üyesi Çetin Dedeoğulları da katıldı.

 

‘Polis ailelere haksız güç kullandı'

 

Saldırının ve katliamın kamuoyuna mal olduğunu ifade eden avukat Atilla Kart, Çetin Dedeoğulları’nın salondan çıkarılmasına tepki göstererek, “Keleş ve Çalık ailesinin duruşmadaki laubali tavırları ve kurguya dayalı yalan beyanları nedeniyle mağdur aileler insani bir tepki gösterdiler ve gerginlikler yaşandı. Mahkeme heyeti duruşmaya ve yönetime hakim olamadı ve polis de hiçbir uyarı olmadan orantısız ve haksız bir şekilde ailelere orantısız güç uyguladı” şeklinde konuştu.

 

‘Katil kampa çekilmiş'

 

Atilla, “12 Mayıs’ta tamamlanamayan saldırı 30 Temmuz’da katliama dönüştü. Keleş ve Çalık ailesinin akrabası olan tetikçi katil, işsiz güçsüz biri. Failin, 12 Mayıs’taki saldırıdan sonra 2 ay boyunca lüks otellerde konakladığını görüyoruz. Günde 50-100 bin lira harcamaya başlıyor. 18-20 gün bu otellerde kalmış. Aslında kampa çekilmiş. Birileri o profesyonel katile moral eğitimi vermiş” ifadelerini kullandı.

 

‘Ogün Samastlar yetiştiriliyor'

 

Türkiye’de yeni Ogün Samast’ların yetiştirildiğini gördüğüne dikkat çeken Atilla, “Bu iklimin yaratıldığını görüyoruz. Nefret söylemleri üzerinden, ırkçı söylemler üzerinden. Devletin anayasal kurumlarını bir bütün hedef almıyoruz fakat çok acı örnekler de yaşadık bu cumhuriyet tarihinde. İllegal güç odakları var bu ülkede ve bunlardan beslenen bir siyaset zemini var” dedi.

 

‘İddianamede Kürt kelimesi geçmiyor'

 

Hem sanıkların hem de müdafilerin tavırlarına vurgu yapan avukat Hişyar Özalp, “Onların bu gücü savcılardan aldığına inanıyoruz. İki dosya ve iki iddianame var. Nedeninin ırkçılık olduğu bir katliamın iddianamesinde tekniğine ve hazırlanışa aykırı bir biçimde tek bir defa bile Kürt kelimesi geçmemektedir” dedi.

 

‘Adalete güvenim kalmadı'

 

Ardından söz alan Çetin Dedeoğulları, adalete güveninin kalmadığını vurguladı. Çetin, “Son iki mahkemede gerek katilleri destekleyenleri gerekse de mahkeme heyetinin tavırlarından dolayı konuşmayı doğru buldum. Ben 7 kişiyi defnettim ve bugün bu salondan beni kovdular” sözlerine dikkat çekti.

 

‘Devlet kurumları işin içinde’

 

Katliama ilişkin, “Tamamen aileyi yok etmek adına bir kiralık katil beslediler ve 30 Temmuz’da katili gönderip tüm ailemi katlettiler” diyen Çetin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisine söz verdiğini belirtti. Çetin, “Fakat son 2 mahkemede ben bu sözlerin sonuçlarını görmüyorum. Devletin bazı kurumlarının da bu işin içindedir. Katili bilinçli bir şekilde eğitildi ve ailemi yok ettiler” sözleriyle tepki gösterdi.

 

‘Polis cinsiyetçi küfür etti'

 

Son olarak konuşan Dedeoğulları ailesinin yakınlarından Hacıöller Kaplan da, “TC’nin duruşma salonunda bir devletin polisi bir kadına cinsiyetçi küfürler konuşuyorsa ben bu devletten bundan sonra ne adalet beklerim ne de başka bir şey. Duruşma salonlarında adalet bitmiştir. Bu AKP’nin adaleti işte” dedi.