VAN - "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" şiarıyla dijital medya hesaplarında, yürüyüş etkinliğine katılım çağrısında bulunan 7 kadın hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmada tanık olarak dinlenen polisler, gerçekleşmeyen yürüyüşü, “taşkınlık yaşanmadı” olarak ifade etti. 

 

Van’da 10 Nisan tarihinde İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine ilişkin düzenledikleri yürüyüş etkinliğine ilişkin dijital medyada yaptıkları videolu paylaşımla katılım çağrısı yapan aralarında TJA aktivisti, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Kadın Meclisi üyeleri ile Star Kadın Derneği üyesi 7 kadın hakkında açılan davanın ilk duruşması Van 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya yargılanan HDP İpekyolu İlçe Eşbaşkanı Canan Uzunay, yerine kayyım atanan Tuşba Belediye Eşbaşkanı Ayşe Minaz, TJA aktivisti Dilan Yıldız, yerine kayyım atanan Muradiye Belediye Eşbaşkanı Leyla Balkan, HDP il yöneticisi Nurcan Kayar, STAR Kadın Derneği üyesi Rojbin Bor ve avukatları hazır bulunurken,  başka bir dosyadan Van T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde   tutulan Ceyda Dindar  ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla duruşmaya bağlandı.

 

Katılmadığı yürüyüşten yargılanıyor

 

“Kanuna aykırı yürüyüş düzenleme” iddiasıyla başlayan duruşmaya kimlik tespiti ardından savunmalara geçildi. Savunmayı ilk olarak T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nden SEGBİS yoluyla bağlanan Ceyda Dindar, katılmadığı yürüyüşten dolayı yargılandığını kaydetti.

 

‘25 Kasım’a iki gün kala yargılanma manidardır’

 

Ardından söz alan TJA aktivisti Dilan Yıldız ise yürüyüş programının polislerce engellendiğini ve yürüyüş etkinliğinin gerçekleşmediğini söyledi. İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile kaldırıldığını hatırlatan Dilan, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne iki gün kala böylesi bir yargılanmanın gerçekleşmesi manidardır” dedi.

 

Beraat talebi

 

Hakkında onlarca soruşturma açılan STAR Kadın Derneği üyesi Rojbin Bor,  yürüyüş etkinliğine katılmadığını, hakkında hazırlanan dosyada da herhangi bir suç delilinin bulunmadığını belirterek beraatını istedi. 

 

Ayşe Minaz ise önceki ifadesini yineleyerek, kentteki eylem ve etkinlik yasağına dikkat çekti. Ayşe, söz konusu yasağın, sadece HDP ve muhalif olan sivil toplum örgütleri için geçerli olduğuna işaret etti.  

 

Olmayan yürüyüşte polisten ‘taşkınlık çıkmadı’ savunması  

 

Duruşmada tanık olarak dinlenilen polisler de, basın açıklamasına izin verilmediği için açıklamanın gerçekleşmediğini belirterek, “taşkınlık yaşanmadı” şeklinde ifade verdi. 

 

‘Kabul edilemez’

 

Savunmalarla devam eden duruşmada söz alan avukatlar, kentte 5 yıldır devam eden eylem ve etkinlik yasağının sadece muhaliflere dönük yürütüldüğünü söyledi. Yasakların devrede olduğu bir kentte gerçekleşmeyen bir etkinlik için hazırlanan iddianamenin kabul edilemez olduğunu kaydeden avukatlar, iktidarın HDP’ye yönelik politikaları nedeniyle hazırlanan bir iddianamede tek bir suç unsuru olmamasına rağmen bir suç işlenmiş gibi gösterildiğini ifade etti. 

 

Mahkeme heyeti, eksik evrakların giderilmesi ve dosyanın tekrar incelenmesi için bir sonraki duruşmayı 17 Mart 2022 tarihine erteledi.