ANKARA - Kobanê Davası avukatları, mahkeme başkanının savunma hakkının ihlali yönünde verdiği karara karşı tüm meslektaşlarını 29 Kasım’da görülecek duruşmada meslek onuruna sahip çıkmaya çağırdı.

 

Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) geçmiş dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) geçmiş dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve çok sayıda HDP’linin bulunduğu Kobanê Siyasi Soykırım Davası avukatları, mahkeme başkanının avukatların mazeretlerini kabul etmeyerek duruşmalara katılmamaları halinde haklarında yasal işlemlerin başlatılacağı yönündeki karara dair açıklama yayınladı.

 

‘Mahkeme başkanının değişmesi hukuka uygun ilerlemediğini gösteriyor’

 

İktidar ortaklarının, sözcülerinin ve yürütme mensuplarının yaptıkları açıklama ve konuşmalarla Kobanê Davası'nı yürüten Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin üstünde ağır bir siyasi baskı yarattıkları ve Anayasa’yı çiğnediklerinin açık olduğu belirtilen açıklamada, “Yargılamanın hızla bir sonuca vardırılması amacıyla aralıksız devam ettirilmesi, avukatların neredeyse tüm taleplerinin reddedilmesi, mahkeme başkanının ani bir kararla değiştirilmesi de yargılamanın hukuki yöntemlerle ilerlemediğini gösteren hususlardır” ifadeleri kullanıldı.

 

Savcı suç duyurusunda bulunulmasını talep etti, hakim uyardı!

 

Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşma takvimini, iki hafta duruşma, bir hafta da ara vermek üzere karar altına aldığının  belirtildiği açıklamada, “Yargılanan siyasetçiler ve biz müdafileri bu yargılama seyrinin, Anaysa 36 ve AİHS 6’ncı maddesinde güvence altına alınan ‘Adil Yargılanma Hakkının’ açıkça ihlal edildiği gerekçesiyle duruşmalara mazeret vermemiz üzerine; 11 Kasım 2021 tarihli duruşmada iddia makamı avukatlar hakkında suç duyurusunda bulunulması yönünde mütalaa vermiştir. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi de; ‘Toplu şekilde mazeret dilekçesi sunulması nedeniyle mazeret istemlerinin reddine sanık müdafilerinin bir kez daha geçerli bir mazeret olmadan duruşmalara katılmamaları durumunda sanık müdafileri hakkında gereğinin takdir ve ifası için ihbarda bulunulmasına,’ şeklinde ara karar oluşturmuştur. Bilinmelidir ki; adil yargılanma hakkının gerçekleşebilmesi için öncelikle hak arama özgürlüğünün gerçek bir özgürlük olarak kullanılması, hukuki dinlenilme hakkının tanınması, şüphelinin/sanığın, hakkındaki tüm delilleri görebilmesi ve delillere karşı sözünü söyleme hakkının bulunması, savunması için delil sunabilmesi, bu delillerin de toplanması zorunludur” denildi.  

 

‘Avukat adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur’

 

Bireylerin bu haklarını kullanabilmeleri için seçecekleri müdafi ve müdafilerin yardımından yararlanma hakkının bulunduğunun hatırlatıldığı açıklamada, “Bu hak, adil yargılanma hakkının en önemli parçasıdır. Bu nedenle savunma görevi yapan avukat, adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki; avukatlık mesleği savunma hakkının, adil yargılanma hakkının ve hak arama özgürlüğünün teminatıdır. Avukatların meslek örgütü olan barolar da insan haklarının, özgürlüklerin ve hukuk devletinin güvencesidir. Bu sebeple, savunma makamının yani avukatların özgür ve etkili olamadığı bir toplumda hiç kimsenin özgürlüğü garanti altında değildir. Hiçbir kişi veya kurum; savunma görevini yapan avukatı görevini yapmaktan alıkoyamaz, engelleyemez, tehdit edemez” sözlerine yer verildi.

 

‘Savunma makamı ağır bir tehdit altındadır’

 

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Bununla birlikte, son dönemlerde yargının kurucu unsurlarından olan savunma makamına ve avukatlık mesleğine yönelik artarak devam eden tehdit ve saldırılara karşı sözümüzü söylemek ve mücadele kararlılığımızı göstermek amacıyla biz dosya avukatlarına destek sunmanız açısından tüm barolara, meslek örgütlerine, derneklere ve meslektaşlarımıza çağrımızdır. Savunma makamı ağır bir tehdit altındadır.

 

Tüm baroları meslek onuruna sahip çıkmaya davet ediyoruz

 

Biz Kobanê davası avukatları olarak bu tutum ve anlayışlara karşı mücadelede etme konusundaki kararlığımızı bir kez daha tüm kamuoyuna duyurmaktayız. Hukuk devletini, ‘Adil Yargılanma Hakkı’nı, savunmayı, mesleğimizi ve yargılananları savunmaktaki kararlılığımız bilinmelidir. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesinin ve iddia makamının bu tehditlerine karşı savunmanın her ferdini ve tüm baroları 29 Kasım tarihinde saat 10.00’da Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda meslek onuruna sahip çıkmaya davet ediyoruz.”