ANKARA - ÇHD’li avukatların yargılandığı davaya katılım çağrısı yapan avukatlar, “Düşmanca bir süreç sürdürülerek meslektaşlarımız hakkında hızla bir hüküm kurulmak istenmektedir. Tutsak avukat arkadaşlarımızı savunmak için tüm meslektaşlarımızı duruşmaya davet ediyoruz” dedi.

 

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi 2013 yılında ÇHD Genel Başkanı, üye ve yöneticilerine yönelik yapılan operasyon ve devamında 2017’de yapılan operasyon sonrasında açılan davanın yarın Silivri Cezaevi Kampüsü’nde görülecek duruşması öncesinde ÇHD Ankara Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Adalet için Hukukçular, Demokrasi için Hukukçular, Hukukçu Dayanışması, Özgürlük için Hukukçular Derneği Ankara Şubesi (ÖHD) ile Toplumsal Hukuk üyesi avukatlar katıldı. 

 

6 hukuk örgütünün imzasını taşıyan açıklama metnini ÖHD’li avukat Hülya Yıldırım okudu.

 

Dosyadaki hukuksuzluklara dikkat çekildi

 

Meslektaşlarının 14 Eylül 2018’de görülen ilk duruşmada tahliye edildiklerini ancak savcılık itirazı üzerine yeniden tutuklandıklarını hatırlatan Hülya, tahliye kararı veren mahkeme yerine başka bir heyetin atandığını belirtti. Dosya kapsamında meslektaşlarına toplamında 159 yıla varan hapis cezaları verildiğini kaydeden Hülya, Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın adil yargılanma talebiyle başlattıkları ölüm orucunu ve Ebru’nun yaşamını yitirdiğini anımsattı. Dosyanın geçmişi hakkında bilgi veren Hülya dosyadaki hukuksuzluklara dikkat çekti.

 

Kanıt sunan savcı hakim ve polisler örgüt üyesi çıkmış

 

Yargıtay’ın ilk derece mahkemesine talimat verdiğini söyleyen Hülya, “İki meslektaşımız Selçuk Kozağaçlı ve Bartın Timtik’in tutuklu yargılandığı dosyada yurtdışından istinabe yoluyla getirildiği söylenen bir kısım dijitallerde yer aldığı iddia edilen dokümanların aslı bulunmamaktadır. Ayrıca bu dokümanları yurtdışından temin eden polisler, savcılar ve hakimler hakkında örgüt üyeliği, sahte delil üretme, kumpas, komplo dosyalar oluşturma vs. iddialardan ötürü kesinleşmiş mahkumiyet kararları da verilmesine rağmen bu dokümanların hukuka uygun olmadığına dair savunmalar da mahkemece dikkate alınmamaktadır. Bugüne kadar ki hukuka aykırı yargılamalara ek olarak, meslektaşlarımızın yargılandığı dosyaya gizli tanık/ itirafçı tanık beyanları halen girmekte, her ne kadar daha öncekilerden farklı bir şey söylemiyor olsalar da meslektaşlarımızı hiç görmemiş, onlarla hiç tanışmamış kişilerin beyanları dosyada yer almaktadır. Ayrıca meslektaşlarımız hakkında birtakım iddialarda bulunan tanıkların, temyiz kudretlerinin dahi olmadığı ortaya çıkmıştır” dedi.

 

Duruşmaya katılım çağrısı

 

Meslektaşlarının haksız ve hukuksuz bir şekilde 5 yıldır tutuklu olduklarını bu sürenin infaaz aşamasını çoktan geçtiğini vurgulayan Hülya, “Görünen o ki en az İstanbul 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşen süreç kadar düşmanca bir süreç sürdürülerek meslektaşlarımız hakkında hızla bir hüküm kurulmak istenmektedir. Hızlandırılmaya çalışılan bu hukuka aykırı süreçte tutsak avukat arkadaşlarımızı savunmak için tüm meslektaşlarımızı 17 Kasım saat 09.30’da Silivri Hapishane Kampüsünde yapılacak duruşmaya davet ediyoruz” diye belirtti.