Gültan Kışanak: Hakikati ortaya çıkarmak gibi bir derdimiz var!
- 17:43 8 Kasım 2021
- Hukuk
ANKARA - Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nda konuşan Gültan Kışanak, “Bu davanın, kumpas hale gelmesinin sorumlusu biz değiliz. Kumpası açığa çıkartmak için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Yalanla, dolanla kurgulanan bir dosya var. Halkımıza gerçeği anlatmak istiyoruz. Hakikatin ortaya çıkarılması gibi bir derdiniz yoksa bizim öyle bir derdimiz var bunu ortaya çıkaracağız” dedi.
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) geçmiş dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 isim hakkında açılan Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nın 6’ncı duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü.
Duruşma verilen aranın ardından avukatların talepleriyle devam etti.
‘Müştekiler duruşmada dinlensin’
Duruşmaya Diyarbakır’dan SEGBİS ile katılan avukat Mahsuni Karaman, “Eğer CMK varsa, bu yargılamanın CMK’ya uygun şekilde yürütülüp yürütülmediğini konuşmamız lazım. Sizler müvekkillerimizle ilgili bu duruşmaları değil, dosya kapsamında 7 Ocak 2021 tarihinden sonra her gün duruşma yapıyorsunuz. Hatta her gün ülkenin genelinde birden fazla duruşmalar yapıyorsunuz. 2 bin 670 civarındaki müştekiyi bu şekilde dinliyorsunuz. Ülkenin herhangi bir yerinde bir hakimin duruşmayı açıp şikayetçi olup olmadığını sorması, katılma talebinin olup olmadığını sorması duruşma yapılmadığı anlamına gelmiyor. Bugüne kadar binlerce duruşma yaptınız. Talimat duruşmalarına bizlerin de katılma hususu aklınıza bile gelmedi ya da umurunuzda bile değil. Siz bu müştekileri SEGBİS ile de dinleyebilirsiniz. Duruşma salonuna getirilip dinlenir. Bu zorsa da SEGBİS talimatları yazılır bu periyotlarda yapılan duruşmalarda 5 ya da 6 müşteki bağlanır. Savunma hakkının kısıtlanmasına dair saydığımız hususlardan yalnızca birkaçı yerine getirilmiş olabilir” dedi.
‘Korsan duruşmalar yapılıyor’
Müştekilere dair yapılan duruşmaların heyete ait olduğunu belirten Mahsuni, mahkemenin talimatıyla ülkenin birçok yerinde hakimlerin kürsüye çıkıp müştekileri dinlediğini kaydetti. Bu şekilde dinlenen bir yurttaşla konuştuğunu dile getiren Mahsuni, “‘Beni de çağırdılar ben de gittim duruşmaya’ dedi. ‘Kim yaptıysa onlardan şikayetçiyim’ dedi. Ben de ‘senin şikayet ettiğin kişiler Demirtaş ve arkadaşlarıdır’ dedim. Şaşırdı. Talimatla gizli saklı kapılar ardında duruşma yapılmıyor. İnsanlar kandırılarak, zorla götürülüyor. ‘Biz şikayetçiyiz’ şeklinde beyanları alınıyor ve gönderiliyor ama bu talimat duruşmalarında bizler olsak ve en azından iddianamenin bir kısmı özetlenebilse bu müştekilerin yüzde 70-80’i ‘HDP ile ne ilgisi var’ derler. Ama insanlara bu fırsatı vermiyoruz. Vermeme yöntemine karşı korsan duruşma yapıyoruz. Bu konuya ilişkin talebimiz şu; tüm talimatların yenilenmesi, yeniden talimat yazılması bu talimatlara sanıklar ve sanık müdafilerinin çağrılmasını talep ediyoruz. Eğer bu mümkün değilse bu periyotlarda dinlenmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
‘Dosyadan çekilin’
Mahkeme başkanı Bahtiyar Çolak’ın görevden alınması ve heyete yeni bir üyenin dahil edilmesine dair de konuşan Mahsuni, “Heyetinizde yeni bir üye var. Kendisine de iddianameyi incelemesi için 6-7 aylık bir süre verin. Eğer bu taleplerimizi olumsuz değerlendirecekseniz size tavsiyemiz dosyadan çekilin. En iyisini yapmış olursunuz. Gelen daha iyi olacak mı biliyorum ama en azından teorik olarak siz kendinizi kurtarmış olursunuz” ifadelerini kullandı.
‘Bahtiyar Bey kendini kurtardı siz de kurtarın’
Ardından Diyarbakır’dan duruşmaya SEGBİS ile bağlanan avukat Cihan Aydın, mahkeme başkanı Bahtiyar Çolak’ın neden görevden azledildiğini sordu. Bunun cevaplanması gerektiğine dikkat çeken Cihan, “Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve bunun gibi kurumlardan gelen yanıtları kabul etmiyoruz. Çünkü bunlar davanın katılanları ve taraf. Bunların gönderdikleriyle yargılama yapamazsınız. Bahtiyar Bey kendini kurtardı siz de kurtarın” dedi.
‘Süre sınırlaması olmasın’
“Nasıl bir duruşma periyodu istiyorsunuz?” diye soran mahkeme başkanına cevap veren Cihan, “Biz müvekkillerimize gerekli kolaylıkların sağlanmasını istiyoruz. Müvekkillerimizle konuşurken günde yalnızca 2 saat dosyayı incelemek için bilgisayar başına götürüldüklerini söylediler. Müvekkillerimizin bilgisayar başında geçirdikleri sürenin uzatılmasını istiyoruz. Mümkünse süresiz olsun. Süre sınırlaması koymak doğru değil. Ne yargılamaktan ne de yargılatmaktan kaçınmıyoruz. Müvekkillerimiz de bu pozisyonda” diye belirtti.
Mahkeme başkanı, “2 ay ara verelim 2 hafta duruşma yapalım öyle mi” sorusuna Cihan “evet” yanıtını verdi.
Mevcut klasör sayısı kaç?
Yine Diyarbakır’dan SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılan avukat Cemile Turhallı Balsak, “Şu an 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürüttüğünüz bu duruşmada mevcut klasör sayısı kaçtır” diye sordu.
Soruyu yanıtlamayan mahkeme başkanı avukatın konuşmasına devam etmesini söyledi.
‘Tarafsız bir mahkeme değilsiniz’
Konuşmasını sürdüren Cemile, “Bu cevabınızla bilmediğinizi anlıyorum. Adil yargılama hakkı uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış bir haktır. Ama bu hakkın uygulanmasından birinci derece sorumlu olan sizlersiniz. Tarafsız bir mahkeme heyeti olarak orada bulunmuyorsunuz ne yazık ki. Bu yüzden heyetinizi ayrı ayrı reddettik. Ama burada savunma hakkına yönelik almış olduğunuz her bir kararı ifşa ederek belirtmek zorundayız. Savunma hakkı sadece mahkemede kullanılmaktan ibaret değildir. Tutukluluk devam kararları alan sizlersiniz, ceza tehdidi altında olan müvekkillerdir. Bu hususta savunmanın hazırlanmasının fiziksel koşullarından psikolojik koşullarına kadar sağlanması sizin sorumluluğunuzda. Bu yargılamadaki dosyaların her bir belgesinin yargılananlar tarafından inceleniyor olmasını bekliyor olmanız lazım. Dosyada bini aşan klasör var. Bir oda dolusu klasörden bahsediyoruz” dedi.
‘Her yargılamanın kendi ruhu var’
Ardından söz alan avukat Veysi Eski, “Her şeyin olağanüstü olduğunu siz de biliyorsunuz. Olağanmış gibi davranmayın, ‘mış’ gibi bir yargılama yapmayalım. ‘CMK’da duruşmalar kesintisiz olur’ diyorsunuz doğrudur ama her yargılamanın kendi ruhu var. Siz burada 108 sanıklı duruşma yapıyorsunuz Her duruşma arasında yüzlerce evrak geliyor. Siz her ne kadar yasallığa dayansanız da savunma hakkının özünü bu şekilde duruşma periyotlarını belirleyerek ortadan kaldırıyorsunuz” dedi.
2 hafta duruşma 2 ay ara
Makul sürenin belirlenmesi talebinde bulunan Veysi, “2 ay ara verilmesi gerekiyor. Ara karar kurun, duruşmayı sonlandırın, 2 ay sonrasına gün verin, biz de gelip kaldığımız yerden devam edelim. Aksi takdirde savunma makamı olarak bu yargılamanın bir parçası olmayacağız. Bu bir yargılama değil şark istiklal mahkemesinin bir devamı niteliğindedir biz bunu kabul etmiyoruz” sözleriyle duruşma periyotlarına işaret etti.
Ardından söz alan avukatlar da Veysi’nin taleplerinin ortak talepleri olduğunu ifade ederek karar verilmesini istedi.
‘İşin öznesiyiz’
Ardından söz alan HDP geçmiş dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş şunları söyledi: “Tüm heyet üyelerinin dikkatle dinlemesini istiyoruz. Biz bu işin öznesiyiz. Allah'ın varlığı ve birliği gibi biliyoruz ki kumpas bir davadır. Avukatlarımızla dosyadaki belgelere bakarak bunu söylüyoruz, ben biliyorum. Ben hiçbir yerden talimat almadığımı biliyorum. Avukatlarımız delil toplama faaliyetine lehte olan delillerin toplanması konusunda talepte bulunurken, bunu kabul etmediniz. Lehimize tek bir ara karar kurmadığınıza göre buna dayanarak diyoruz, ‘Siz de kumpasın ortağı mısınız?’ Ben biliyorum suçsuz olduğumu. O yüzden kumpas olduğuna eminiz. Sizden birileri bize kumpas kurdu kimseden talimat almadık dolayısıyla savcılık, İçişleri Bakanlığı, MİT ve Saray bir takım avukatlarla yan yana geldi ve bu dosyayı kurdu. ‘Yeni delil olarak ne sunabiliriz ki AİHM kararını uygulamayalım’ diye düşündüler.
Gizli tanık Mercek uydurma
Tutukluluk gerekçelerine bakalım. Demirtaş’ın yargılandığı Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesindeki davadaki gizli tanık Mercek ulaşılamaz duruma geldi. Bunu da tüm arkadaşların tutuk devam gerekçeleri yapmışsınız. Delil uydurmayın. Mercek adlı gizli tanık kayıp değil, olmadığı ortaya çıktı. Beyanları yok. Böyle bir gizli tanık yok dediler. Açık müzekkere cevabını okuyun. ‘Gizli tanık beyanlarına ulaşılmamıştır’ diyor. Bunu alıp ‘ulaşılamaz duruma geldi’ diyerek tutuk devam gerekçesi yaptınız, yapmayın.
Halkın öğrencileriyiz
Bize yüzlerce yıl ağırlaştırılmış ceza verseniz de binlerce yıl verseniz de aynı süre yatacağız çünkü halk sandıkta karar verecek. Bu bir kumpas davasıdır. Siz bu yargılamayı devam ettirecek kumpasa dahil oluyorsunuz. Savunma yapmaya istekliyiz. 5 yılımız bitti tutuklulukta. Normalde bizim hızlandırmamız gerekiyor ama sanki biz yargılıyormuşuz da siz acele ediyorsunuz gibi bir durum var. Bu 5 yıllık tutukluluğun siyasi rehinelik yıldönümünde insanlar açıklama yaptılar ama onlara da müdahale edildi. Arkadaşlara teşekkür ediyorum. Ama özellikle Van’daki, başını eğmeye çalışanlara karşı dik duran arkadaşa da teşekkür ediyorum ve dik durmayı halktan öğrendik, halkımızın öğrencisiyiz dik durmaya devam edeceğiz.”
Dosyaları kullanamıyor
Sonrasında söz alan Zeynep Ölbeci de kendisine gönderilen dosyalardan iddianame dışında hiçbir dosyayı açamadığını ifade etti.
‘Yalanla kurgulanan bir dosya var’
Yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi geçmiş dönem Eşbaşkanı Gülten Kışanak, avukatlarının taleplerine katıldığını ve taleplerin dikkate alınması gerektiğini ifade ederek, şunları dile getirdi: “Bu davanın, kumpas hale gelmesinin sorumlusu biz değiliz. Bu kadar içinden çıkılmaz bir dosyayı önünüze koydular ve siz de acilen bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz. Bundan sonraki süreçte biz bu kumpası açığa çıkartmak için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bunun için bir an önce savunma yapmak istiyoruz. Açık bir kumpas var. Yalanla, dolanla kurgulanan bir dosya var. Bu nedenle halkımıza gerçeği anlatmak istiyoruz. Ama bunların açığa çıkarılması için koşulların temin edilmesi gerekiyor. Size talimat verdiler siz de bize vermeye çalışıyorsunuz, öyle bir şey olmaz.”
Gültan’ın sözünü kesen mahkeme başkanı, sadece savunma yapıp yapmayacağına dair konuşmasını söyledi.
‘Hakikati ortaya çıkarmak gibi bir derdimiz var’
Gültan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben robot olsam da 50 bin sayfayı okuyamam. Size makul süre diyoruz ama siz anlamıyorsunuz. Çünkü başınızda ‘bir an önce karar verin’ diyenler var. Buyurun kararı verin. Eğer hakikatin ortaya çıkarılması gibi bir derdiniz yoksa bizim öyle bir derdimiz var bunu ortaya çıkaracağız. Ama size bir talimat verilmiş, gereğini yapacaksınız. Bizim üzerimizden bunu yürütmeye çalışmayın, buyurun gereğini yapın. Biz siyasetçiyiz.”
Gültan’ın sözünü tekrar kesen mahkeme başkanı, Figen Yüksekdağ’a söz vermek istedi.
Gültan, devam ederek, “SEGBİS’te yan yana oturuyoruz ama bilgisayar odasında yan yana oturtmuyorlar. Binlerce sayfa belgeyi tek tek okumam lazım. Bize işkence yapmayın” dedi.
‘Kumpas dava’
Sonrasında söz alan Figen Yüksekdağ ise şöyle konuştu: “Avukatların taleplerine katılıyoruz. Bu dava bir kumpas davası. Yargılanmaktan kaçtığımızı söyleyen bir mahkeme heyeti ile karşı karşıyayız. Bugüne kadar kaçmadığımız, arkadan dolaşmadığımız için hala kumpas davalarıyla muhatabız.”
Figen, duruşma periyotlarının düzeltilmesi talebinde bulunarak, “Her birimiz ayrı ayrı 7 saat bilgisayar kullanabiliyoruz. Bu koşulların da düzeltilmesini istiyoruz” dedi.
Ardında söz alan tutsak siyasetçiler de tutukluluk devam gerekçesinin dahi kendilerine bir hafta sonra tebliğ edildiğini belirterek, savunma hazırlığı için 2 aylık sürenin verilmesini talep etti.
İbrahim Binici hakkında tutuklama talebi
Ardından söz alan iddia makamı, önceki dönem HDP Urfa Milletvekili İbrahim Binici hakkında “adli kontrol şartına uymadığı” gerekçesiyle tutuklama kararı verilmesi talebinde bulundu.
Ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, duruşmada hazır bulunmayan siyasetçilerin mazeretlerini okuyarak yarın devam edecek duruşmada hazır bulundurulmaları için cezaevine yazı yazılmasına, bugün için sunulan mazeretlerin kabulüne karar verdi. Cumhuriyet savcısının talebinin daha sonra değerlendirilmesine karar veren mahkeme başkanı, duruşmaya yarına kadar ara verilmesine hükmetti.
Karara itiraz eden avukatlar, taleplerine dair karar verilmesini istedi. Mahkeme başkanı mazeret bildiren tutuklu siyasetçilerin de taleplerini aldıktan sonra talepleri değerlendireceğini söyledi.
Duruşmaya yarın saat 10.00’da devam edilecek.