14 isim hakkında beraat kararı

  • 14:14 3 Kasım 2021
  • Hukuk
İSTANBUL - Barış Anneleri’nin de aralarında bulunduğu 15 kişi hakkında görülen davada Memduhe Biçerman’ın dışında tüm isimler için beraat kararı verildi.
 
İstanbul’da 5 Mayıs 2018’de gözaltına alındıktan sonra aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bursa eski Milletvekili Asiye Kolçak ve Barış Anneleri’nin de bulunduğu 15 kadın hakkında “örgüt üyeliği” ve “örgüt yöneticiliği” iddialarıyla açılan davanın karar duruşması görüldü. Çağlayan’da bulunan İstanbul 35’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, avukatlar katıldı.
 
‘Yeterli delil yok’
 
Duruşmada savunma yapan Aynur Daşdöğen’in avukatı Erman Öztürk, iddiaların 10 yıl öncesine ait olduğunu ifade ederken, “Mütalaada müvekkilim için slogan atarak zincirleme terör örgütü propagandası yapılmış deniliyor ama ne zaman, nerede slogan atılmış, bir delil yok. Toptancı bakış açısıyla bir mütalaa hazırlanmıştır. Kıymet Ilgaz diye birinden bahsediliyor ama Kıymet Ilgaz dinlenmedi ortaya çıkarılmadı. Yasaklı kitaplar delil oluşturmaz. Bu kişiden suçlu çıkarmak ne hukukla ne de vicdanla bağdaşıyor. Cezalandırmaya yeterli delil söz konusu değil. Beraat talep ediyorum” dedi.
 
‘Suç olgusu yaratılmaya çalışılıyor’
 
İddia makamının mütalaasını kabul etmediklerini dosyada genelleyici bir ifade kullanıldığını dile getiren Ayten Ay’ın avukatı Özgür Kayacı da, müvekkilinin beraatını istedi.
 
Elif Berk’in avukatı Recep Tosun, “Müvekilimin Abdullah Öcalan’la ilgili Özgür Gündem’de yazdığı yazılar suçlama olarak sayıldı. Ancak yazı yazması suç teşkil etmemektedir. Dosyada somut hiçbir delil yoktur” vurgusu yaptı.
 
Duruşmada söz alan Rihan Akgül avukatı Ahmet Ece, siyasi parti ve kadın çalışmaları üzerinde “yasak algısı” oluşturulmaya, partilerin krimanilize edilmeye çalışıldığı dile getirdi. Ahmet, “Farklı düşüncelerin olması insanların bu düşünceleri savunması gayet normal. Ama Anayasa hükümlerinin uygulanmasında sorunlar yaşanıyor. Demokratik özgür kadın çalışmaları suç olarak iddia edilmiş, müvekkilimin bu eylemlere katıldığına dair kanıt yok. Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde yapılan eylemler suç sayılmış. Bunlara katılmak suç mu? Değil. Hukuk izin veriyor izin almaya bile gerek yok. Açlık grevine girenlerin taleplerini sahiplenmek suç sayılmaz. Hukuk aklı hakim olsun” şeklinde konuştu.
 
‘Siyasetin yeri burası değil ama yargılandığı yer burası’
 
Ardından Menduhe Bicerman, Emine Erbek, Zeynep Calıhan’ın avukatı Nagehan Avçil, konuştu. Nagehan şunları kaydetti: “Soruşturmada 2012 yılında hukuksuz deliller oluşturuldu ve Kürt kadınları siyaset yürüttüğü için gözaltına alındı. Siyasetin yeri burası değil ama yargılandığı yer burası. Politik Kürt kadınları yargılamak politik bir yargılamadır. Dosyada gizli tanık var ama duruşmaya getirilmiyor. Toptancı mantıkla ceza talep ediliyor. Açlık grevlerini desteklemekten ziyade yaşamı savunmak için basın açıklaması gerçekleştirildi, bunlar suç unsuru sayılıyor. Müvekkilimin bir erkekle yaptığı görüşme suç sayılıyor ama kadın örgütü bir erkekle görüşüp toplantı düzenlemez. Müvekkilimin DÖKH’e (Demokratik Özgür Kadın Hareketi) üye olduğu belirtiliyor. DÖKH’ü krimiznalize etmekteki amaç, kadınların çok sesliliğini kriminalize etmektir. Biz insanların hangi kitapları okuduğunu tartışıyoruz. Özgürlükçü ve mantıklı bir yanı yok bunların. Cenazelere katılmanın örgütsel bir yanı yoktur. Örgüt liderine, saygı duymak siyasi örgüte üye olmak değildir. Bu konuda ceza verilemez. Herkesin siyaset yapma hakkı var. Kürt anneleri sadece farklı düşündüğü için yargılanıyor.”
 
Beraat kararı verildi
 
Savunmalarından ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti Ayşe Yıldız, Ayten Ay, Elif Berk, Serap Mutlu, Emine Erbek, Rihan Akgül, Arife Çınar, Asiye Kolçak, Zeynep Calıhan, Canşah Çelik, Hatice Kocaman, Aynur Daşdöğen, Yeşim Keleş ve Fatıma Kaya’nın beraatına hükmetti, Menduhe Bicerman hakkında ise, “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 1 yıl 8 ay hapis kararı verdi.