MUĞLA - Muğla'da Pınar Gültekin'i işkence ile katleden Cemal Metin Avcı'nın yargılandığı davanın 7'nci duruşması görüldü. Mahkeme heyeti, Pınar’ın aile avukatının talebini reddederek, duruşmayı bir kez daha erteledi.

 

Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i 16 Temmuz 2020’de kaybolduktan 5 gün sonra işkence ile katlettiği ortaya çıkan Cemal Metin Avcı’nın tutuklu, ona yardım eden kardeşi Mertcan Avcı’nın tutuksuz yargılandığı davanın 7’nci duruşması Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanıkların Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada, diğer tutuksuz sanıklar Şükrü Gökhan Orhan, failin babası Selim Avcı ve failden boşanan Eda Karagün ile taraf avukatları salonda hazır bulundu. Failin annesi Ayten Avcı ise duruşmaya katılmadı.

 

‘Fail bir kişi değil!’

 

Duruşma öncesi Muğla Kadın Dayanışma ve Danışma Derneği Muğla Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Dernek adına basın metnini okuyan Şengül Yüksel, şunları kaydetti: “Pınar Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı’nın yargılandığı dava sürecinde toplumsal cinsiyet eşitliği ile tanışmamış olan eril yargı sisteminin örtbas etmeye uğraştığı, bir kişinin tek başına işlediğini iddia edip yalnızca bir kişiyi yargılamaya çalıştığı fiilin toplu halde işlendiği, dosyadaki delillerle sabittir. Delillerin netliğine bağlı olarak Mert Can Avcı’nın tutuklu yargılanması, Ayten Avcı, Şükrü Gökhan Orhan, Selim Avcı ve Eda Avcı’nın yargılanacağı soruşturmanın bir an evvel sonuçlanması ve bahsi geçen kişilerin tutuklu yargılanması talebimizi yineliyoruz. Sanık koltuğunda oturanlar sanık olarak yargılanmıyor. Aksine dramatize romantize edilip mağdur ilan ediliyor. Tıpkı Şule Çet davası gibi bu davada Pınar’ın yaşamı didikleniyor. Pınar itibarsızlaştırılmaya çalışıyor. Bu düzeninizle barışmayacağız! Tüm katiller yargılanana, gerçek adalet sağlanana kadar adliyelerde, sokaklarda, kampüslerde, meydanlarda olmaya devam edeceğiz.”

 

Avukat tanıklıktan çekildi

 

Ardından geçilen duruşmada ilk olarak, sanık ailenin bağ evine gitmeden önce ofisine gittikleri ve bağ evinde de Selim Avcı ve Eda Karagün ile 5-6 dakika boyunca telefonda konuştuğu avukat D.U'ya tanık olarak söz verildi. Cemal Metin Avcı'nın eski avukatı olan D.U., “sır saklama yükümlülüğü” gerekçesiyle tanıklık yapmak istemediğini söyledi. Pınar’ın aile avukatlarının, D.U.'nun tanıklıktan çekilmesine itirazını mahkeme heyeti reddetti.

 

Pınar’ın telefonundaki verilere erişilemedi

 

Mahkeme başkanı, Pınar’ın cep telefonuna ait şifrenin istenmesi için yazılan müzekkereye ABD'den gelen cevabın tercüme ettirildiğini, verilerin ilk olarak Muğla Siber Suçlarla Şube Müdürlüğü ardından da Ankara Siber Suçlarla Şube Müdürlüğü Daire Başkanlığına gönderildiğini, Ankara Siber Suçlarla Şube Müdürlüğü Daire Başkanlığı tarafından şifreli dosyalara yönelik çözümleme çalışmaları yapıldığı ancak sonuç elde edilemediğini okudu.

 

‘Pınar’ın hayatı kamuya açılmaya çalışılıyor’

 

Duruşmada söz alan Pınar’ın aile avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu, dosyadaki evrakların yeterli olduğunu kaydederek, “Sanığın haksız tahrikten yararlanmak istemesi sebebiyle 11 buçuk ay bekledik. Bir daha ABD'ye müzekkere yazılmasını istemiyoruz. Çünkü bu Pınar'ın özel hayatının kamuya açılmaya çalışıldığı anlamına geliyor. Bu yargılama nereye kadar gidecek? Gelen evraklar yeterlidir" dedi. Yiğit mütalaa talebinde bulunurken, sanık avukatları ise dosyadaki eksikliklerin giderilmesini istedi.

 

Duruşmada söz alan Cemal Metin Avcı, önceki iddialarını yineleyerek, avukatlarının talebini tekrar etti.

 

Avukatların talebine ret!

 

Verilen aradan sonra mahkeme heyeti, Cemal Metin Avcı'nın tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanıkların ise tutuklanma taleplerinin reddine karar verdi. Heyet, Pınar’ın kesin ölüm sebebinin belirlenmesine yönelik Adli Tıp Kurumu'ndan (ATK) istenen raporun cevabının beklenmesine ve Pınar’ın telefonuna erişim için ABD'den yeniden şifre istenmesi sebebiyle Adalet Bakanlığı'na yazı yazılmasına” karar verip duruşmayı 20 Aralık’a erteledi.