Mahkeme çocuğun beyanını esas aldı 35 yıl hapis cezası verdi

  • 09:02 21 Aralık 2020
  • Hukuk
Safiye Alağaş
 
URFA - Siverek ilçesinde bir çocuğun 18 yaşın altında 4 kardeşin cinsel istismarına uğradığı davada, mahkeme heyeti çocuğun beyanını esas alarak ‘Vicdani karar’ verdiğini açıkladı. Suça sürüklenen 4 kardeş hakkında toplam 35 yıl hapis cezası verdi. 
 
Urfa'nın Siverek ilçesinde yaşayan bir çocuk, 2016 Aralık ayında yaşadığı cinsel istismarı rehber öğretmenine anlatması üzerine olay açığa çıktı. Öğretmenin teşvik etmesiyle savcılığa gidip şikayetçi olan çocuk akrabası ve aynı zamanda komşusu olan ve kendileri de 18 yaşından küçük olan  M.F.M., H.M, M.M. ve M.E.M. kardeşlerin 2014 yılında kendisine tecavüz ettiğini anlatarak, tehdit edildiği için yaşadıklarını bu güne kadar kimseye anlatamadığını belirtti. Savcılığa yapılan şikayetin ardından çocuk koruma altına alınarak olay hakkında soruşturma başlatıldı.
 
İfadesi alınan çocuğun annesi olayla ilgili bilgisinin olmadığını faillerden şikayetçi olduğunu ifade etti. Babası ise ifadesinde olayla ilgili bilgisinin olmadığını olayı emniyette öğrendiğini dile getirerek böyle bir olayın olduğunu düşünmediğini kimseden şikayetçi olmadığını vurguladı.
 
Suça Sürüklenen Çocuklar M.F.M., H.M, M.M. ve M.E.M savcılıkta alınan ifadelerinde çocuğun kendilerine iftira attığını, neden böyle bir şeyi yaptığını anlamadıklarını ileri sürerek olayı yalanladılar.
 
4 kardeş çelişkili ifadelerde bulundu
 
Olay hakkında iddianame hazırlayan Cumhuriyet Başsavcılığı doktor raporu, mağdur ifadesini değerlendirip 4 kardeşin çelişkili beyanlarda bulunduğunu vurguladı. 4 kardeşin suçlamaları kabul etmeseler de beyanlarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğunun altını çizerek, mağdur çocuğun ailesi ile herhangi bir husumetlerinin olmadığını belirtmelerinin, üzerlerine atılı suçları fikir birliği içerisinde işlediklerinin anlaşıldığını ifade ederek, "Nitelikli cinsel istismar" ve "Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından cezalandırılmalarını talep etti.
 
'inanmadıkları için kimseye anlatamadım'
 
İddianame, Urfa 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından (ACM) 2018 yılında kabul edildi. Çocuk mahkemede verdiği ifadesinde şikayet tarihine kadar olayı hep anlatmak istediğini ancak kimsenin kendisine inanmadığını ifade ederek, "Bu olayı anneme anlatmaya çalışıyordum ancak annem bana 'siz kardeş gibisiniz şakalaşmışsınızdır' diyordu. Herhangi bir arkadaşıma anlatmadım. Okulda bir gün rehberlik servisi bize kağıt getirdi. Herkes kendisine ait başkasına anlatamadığı bir sırrını yazsın denildi. Bende öğretmenimin bunu okuyacağını bilmeden bunu yazdım" dedi. Çocuğun anne ve babası mahkemede de şikayetçi olmadıklarını ve davaya katılmak istemediklerini belirtti.
 
Suça Sürüklenen Çocuklar ise mahkemede verdikleri ifade de cinsel saldırıya uğratılan çocuğun olayı kurguladığını iddia ederek kendilerine iftira atıldığını ileri sürdü.
 
 İddia makamı: çocuğun beyanları tutarlı
 
İddia makamı mütalaasında Adli Tıp Raporunda hymenintakt olmadığını (Kızlık zarının bozulmadığını) belirterek, çocuğun soruşturma ve kovuşturma aşamasında aynı olay örgüsü içerisinde samimi ve tutarlı beyanlarda bulunduğunu dile getirerek, "Mağdurun olayı anlatırken olayın etkisini halen üzerinden atamadığını gözlemlendi. Suça sürüklenen çocuklara iftira atmasını gerektirecek bir husumet tespit edilemedi. Mağdurun beyanlarına itibar edilmesi gerekiyor. Çocuğun beyanları yan delillerle desteklendiği bu haliyle suça sürüklenen çocukların suçu işlediği anlaşıldığından cezalandırılmaları talep edilir" denildi.
 
4 çocuğa toplam 35 yıl 8 ay hapis cezası verildi
 
Mahkeme heyeti suça sürüklenen 4 çocuk hakkında "Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçuna dair yeterli delil olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi.
 
H.M ve M.F.M hakkında "Nitelikli Cinsel İstismar" suçuna 30'ar yıl hapis cezası verilmesine, suç tarihi itibariyle çocukların 18 yaşını doldurmamış olduğundan 12  yıl hapis cezası verdi. Mahkeme takdiri indirime giderek cezayı 10 yıla indirdi.
 
M.M. ve M.E.M hakkında ise "Nitelikli Cinsel İstismar" suçunu işlediği için 22 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Suç tarihinde çocukların 15 yaşını doldurmadığı gerekçesiyle cezayı 7 yıla indirip takdiri indirime giderek cezayı 5 yıl 10 aya düşürdü.
 
Cinsel saldırıya uğratılan çocuğun avukatı tutuksuz yargılanan çocukların hükmen tutuklanması talebinde bulundu. Mahkeme ise tutukluluk talebini oy çokluğu ile reddederek, failler hakkında yurtdışı yasağı koydu.
 
Mahkeme üyesinden karara şerh
 
Mahkeme heyet üyelerinden bir hakim, faillerin tutuksuz yargılanma kararına muhalefet şerhi koydu. Üye hakim şerhte şu ifadelere yer verdi: "Üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, cezanın miktarı işlenen fiilin mağdur üzerinde giderilmesi zor psikolojik etkileri ve her ne kadar karartılacak delil bulunmasa da söz konusu uçun suça sürüklenen çocuklar tarafından suçun işlendiğinin dosya kapsamında anlaşıldığından bu aşamada tutukluluğun ölçülülük ilkesine uygun olacağından çoğunluğun kararına muhalifim."
 
'Vicdani karar'
 
Gerekçeli kararını açıklayan mahkeme heyeti yapılan keşif ve bilirkişi raporu, sosyal inceleme raporu, Urfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin raporu, Adli Tıp raporu, toplanan diğer deliller ve belgeler neticesinde vicdani karar verildiğini belirtti. Tüm delilleri değerlendirerek karar veren mahkeme çocuğun Siverek Cumhuriyet Başsavcılığı'nda ilk ifadesinde "Ben şuan korkuyorum, annem babam ve akrabalarımdan korkuyorum. Bu olayı duyarlarsa ne yaparlar bilmiyorum. Ama evlendirmeye kadar götürürler. Onların ne tepki vereceğini bilmediğim için beni devletin koruması altına almanızı istiyorum" şeklindeki ifadesinin ailenin olaya yaklaşımını ortaya koyduğunu ve olayı ailesiyle paylaşmamasının altında yatan nedeni izah ettiğine dikkat çekti.
 
‘Çocuğun beyanlarına itibar edilmiştir’
 
Gerekçeli kararın devamında şöyle denildi: "Siverek ilçesinde pek çok benzer dosyada ailenin kızlarının cinsel istismar suçunun mağduru olmadığına yönelik beyanda bulunup şikayetçi olmadıkları, bunun altında eylemin faillerinin hukuk sistemince cezalandırılmasının önüne geçerek, faille mağduru evlendirmek suretiyle suçun üzerini örtmek eğiliminde olduğu da defalarca görüldü. Mağdurun yaşadığı olayı sosyal baskı, kendisine inanılmaması korkusu, suça sürüklenen çocuklardan çekinme, aileler arasında husumet çıkma ihtimalinden ya da ailelerin olayı kendisini suça sürüklenen çocuklardan biri ile evlendirme gibi bir yolla kapatma ihtimali sebeplerinden biri ile anlaşılabilir. Son duruşmada sosyolog bilirkişinin değerlendirmeleri de dikkate alınarak mağdurun beyanlarının itibar edilebilir olduğuna kanaat edilmiştir."