Diren Cevahir Şen: Rabia Kaçmaz davasını istinafa taşıyacağız

  • 09:03 16 Aralık 2020
  • Hukuk
İSTANBUL - Geçen yıldan bu yana süren Rabia Kaçmaz davası 9 celsenin ardından sonuçlandı. Avukat Diren Cevhir Şen, mahkeme heyetinin fail Emre Çiçek ve ona yardım eden Yunus Kıldır’a verilen cezayı istinafa taşıyacaklarını belirtti. 
 
İstanbul Avcılar'da 6 Şubat 2019 tarihinde kendisinden ayrılmak isteyen Rabia Kaçmaz'a cinsel saldırıda bulunarak katletmeye çalışan Emre Çiçek ve ona yardım eden Yunus Kıldır’ın yargılandığı davada geçtiğimiz günlerde karar çıktı. Mahkeme heyeti fail Emre Çiçek’e "Canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürmeye teşebbüs etme", "Cinsel saldırı" ve "Cinsel amaçla hürriyeti kısıtlama" suçlarından 53 yıl hapis cezası verirken, ona yardım eden tutuksuz sanık Emre Kıldır ise “Hürriyeti yoksun kılma" suçundan 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 
 
Kadın örgütlerinin yakından takip ettiği davada Rabia’nın avukatlığını üstlenen Diren Cevahir Şen, dava sürecini ajansımıza değerlendirdi. 
 
‘Dava kazanımla sonuçlandı’
 
Diren, en başından bu yana kadınların da katılımıyla davayı yakından takip ettiklerini hatırlatarak, 9 celse süren davanın kazanımla sonuçlandığının altını çizdi. Diren, dava sürecine ilişkin de şunları aktardı: “Yargılamanın ilk celsesinde Rabia başından geçenleri anlattığında hepimiz zor anlar yaşadık ama bunun asıl Rabia bakımından bir tarifi olduğunu düşünmüyorum. Anlatırken de neler yaşadığını ifade etmek çok güç. 9 celse çok zorlu geçti. Rabia duruşmalara girmek istedi ancak kendisini o hale getiren ve öldü diye göl kenarına atan adamla karşılaşmak onu bir daha tetikledi, yaraladı. Tüm yargılama boyunca Rabia yanımızda nefes almaya çalıştı diyebilirim.”
 
‘Cezada indirim uygulanmaması ciddi bir karar’
 
Fail Emre Çiçek’e verilen cezalarda indirim uygulanmamasının ciddi bir karar olduğunu vurgulayan Diren, “Zira erkeklerin 'seviyordum, kıskandım, beni aldattı' gibi söylemlerle ya da 'pişmanım' beyanları ile nasıl indirimler aldıklarını gördük. Bu bağlamda indirimsiz ve iyi halsiz bir cezalandırma ile karşılaşmak şüphesiz iyi geldi bizlere” diye ekledi. 
 
‘Son ana kadar şüpheliydik’
 
Mahkeme heyetinin dava süresince olan tutumuna da dikkat çeken Diren, şunları ifade etti: “Mahkeme başından beri bizleri dinleme, Rabia'ya rahat hissettirme eğiliminde idi. Ancak heyet başkanlarının ve üyelerinin genellikle erkeklerden oluşması, son yıllarda kadınlar aleyhine ve erkekler lehine gelen kararlar son ana kadar bizde kimi şüphelerin varlık göstermesine neden oldu. Bazı haklı taleplerimizin kabul edilmemesi, bazılarının ise tartışmadan kabul edilmesi gibi durumlarla da karşılaştık. Heyetlerin, bu tip davalara bakan hakimlerin özel olarak görevlendirilmesi, yoğun bir eğitimden geçirilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Çünkü yargılama sırasında, zaten çoklu erkek şiddetine uğradığı için o mahkeme salonuna gelen kadına bir de orada güçsüz ve güvensiz hissettirmemek gerekiyor.”
 
‘Fail yalan söyleyerek durumu manipüle etti’
 
Failin her celsede birbirinden farklı ifadeler verdiğini söyleyen Diren, Emre Çiçek’in bilindik “erkek” savunmaları yaptığını kaydetti. Failin son celsede yaptığı savunmada kendisinin mağdur olduğunu öne sürdüğünü belirten Diren, “Başka bir celsede Emre Çiçek'in avukatınca aklı meleklerinin yerinde olmadığı, bu sebeple adli tıptan rapor alınması gerektiği talep edilse de gelen raporda Emre Çiçek'in akli meleklerinin yerinde olduğu tespit edildi. Yani Emre Çiçek kadın cinayeti ve erkek şiddeti faili erkeklerin tamamı gibi yalan söyleyerek, durumu manipüle ederek suçtan kurtulmaya çalıştı” dedi. 
 
‘Sanık Yunus Kıldır her şeyden haberdardı’ 
 
Diğer sanık Yunus Kıldır’ın da her celse çelişkili ve tutarsız ifadeler verdiğine dikkat çeken Diren, Yunus Kıldır’ın fail Emre Çiçek’e yardım ettiğini kaydetti. Diren, “Emre Çiçek’e, Rabia'yı çuvala yerleştirmesi ve oradan çıkararak arabaya taşımasında yardım etmiş, hatta bize göre bu fiilden önceden haberdar olmuştur. Ancak Yunus Kıldır da kendisinin alakası olmadığını, orada çok kalmadığını, kendisini zaten kanın tuttuğunu, orada uzun süre kalmasının mümkün olamayacağını ifade etti. Fakat herkesçe bilineceği üzere kan tutan bir insan kanın gövdeyi götürdüğü bir alanda bir saniye bile duramaz ve bayılırdı. Ancak mahkeme Yunus'a suça iştirakten değil, hürriyeti kısıtlamadan ceza verdi maalesef” ifadelerini kullandı.
 
‘Sanık avukatı meslek etiğini hayli aştı’
 
Sanık avukatının mahkemedeki savunmalarına değinen Diren, meslek etik kurallarını bir hayli aşan savunmalarının olduğuna işaret etti. Sanık avukatının karar celsesindeki savunmasından örnek veren Diren, “Bizim ‘canavarca his'e atıfta bulunarak sanığın bu şekilde cezalandırılmasını istememiz üzerine, 'canavarca histen bahsedebilmek için, örneğin müvekkilimin şikayetçiyi yaraladıktan sonra yaralarını ve etlerini yemesi gibi bir durumdan bahsetmek gerekir. Burada canavarca bir his yoktur’ dedi. Ben bunca zamandır erkek şiddeti davalarında kadınların savunmanlığını üstleniyorum, böylesi bir savunma görmedim. Bu hem teşhir edilmesi gereken bir durum hem de meslek kuralı ihlalidir. Yine sanık Yunus adına yapılan savunmalar da oldukça çelişkili ve tutarsızdı. Kaldı ki yakın arkadaş oldukları herkesçe bilinen ve gerek şahitlerce gerekse sanık Emre Çiçek'çe beyan edilenleri Yunus inkar etti” diye belirtti. 
 
‘Kadın dayanışması Rabia için güçlendirici oldu’
 
Kadın dayanışmasının davalar için önemine dikkat çeken Diren, kadın dayanışması en başta erkek şiddetine uğramış kadınlar için güçlendirici ve tedavi edici bir etken olduğunun altını çizdi. Diren, “Ayrıca herhangi bir kadının başına gelen saldırı hepimizin başına gelmiş demektir. Kadınlar, feministler bunun farkında. Bu sebeple bir feminist dava takibi olarak Rabia Kaçmaz davası da Rabia açısından güçlendirici oldu. Biz davanın avukatları da birbirimizden güç aldık” dedi. 
 
‘Kararı istinafa taşıyacağız’
 
Mahkeme heyetinin verdiği cezalardan da söz eden Diren, Yunus Kıldır’a verilen cezanın yeterli olmadığını söyledi. Diren, davayı istinafa taşıyacakları bilgisini vererek, “Çünkü Yunus'un bu fiili başından beri bildiğini, kendisine fail Emre tarafından önceden haber verdiğini, ayrıca orada Yunus'un suçun tamamlanmasına iştirak ettiğini, yardım ettiğini düşünüyorum. Avukat arkadaşlarım da bu kanaatte. Yunus aslında orada ölmüş olan Rabia'yı çuvala koyarak, oradan taşıyarak, suça iştirak etmiştir. Maddi olarak katkı sunarak, suçun icrasını kolaylaştırmıştır. Rabia'ya yardım etmeyerek ölümü de hızlandırmıştır. Rabia'nın kan kaybetmesine, onun vücudunda kalıcı hasar kalmasına neden olmuştur. Bu nedenle zaten kararı istinaf edeceğiz. O da suçun failidir. Sanık Emre bakımından ise biz aslında suçun tamamlandığını düşünüyoruz. Yani o gün orada Rabia ölmüştür. Zaten defalarca kontrol edilmiş ve öldü diye göl kenarına atılmıştır. Emre bakımından suçun teşebbüs aşamasında kaldığını düşünüyor heyet. Biz bu fikirde değiliz. Rabia Kaçmaz katil Emre Çiçek tarafından öldürülmüştür” diye konuştu.