DİYARBAKIR - Gazeteci Nurcan Yalçın hakkında görülen davanın ilk duruşmasında mahkeme heyeti “Sarı basın kartın var mı” diye sordu. 

 

Gazeteci Nurcan Yalçın hakkında Rosa Kadın Derneği soruşturması kapsamında, “örgüte üye olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Görülen duruşmada Nurcan ve avukatları Pirozhan Karali ve Resul Temur hazır bulundu.

 

Duruşmaya iddianamenin özeti okunarak başlandı.

 

‘Herhangi bir örgütle bağım yoktur’

 

Ardından savunma yapan Nurcan, gazeteci olduğunu söylemesi üzerine mahkeme başkanı, “Sarı basın kartın var mı” diye sordu. Nurcan, kameraman olduğunu, çalıştığı basın kuruluşunun basın tanıtım kartının olduğunu belirtti. Ardından Nurcan, “TJA ve KJA ile de bir ilgim alakam yoktur. Rosa Kadın Derneği'ne kampanyalarına yardımcı olabilmek için üye oldum. Kurucu üye veya yönetici vasfım yoktur. Bu derneğin çalışmalarına katılmadım. Derneğin iddiada belirtildiği gibi illegal bir yönünü görmedim. Benim gördüğüm yönüyle dernek legal faaliyette bulunuyordu. Gizli tanık beyanlarını kabul etmiyorum. Sosyal medya hesabı bana aittir. 2015 yılında kullanmış olduğum facebook hesabı vardır. Hesabı dondurdum. Bu hesapta yapılan paylaşımlar şimdi karşıma çıktı. Talat Çelik benim yeğenimdir ve kendisi öldü. O yüzden paylaştım. Diğer fotoğrafta cezaevine giren yeğenime aittir. Onun cezaevine girmesiyle fotoğrafını paylaştım. Bu paylaşımları akrabam olduklarından duygusal amaçlı paylaştım. Örgüt propagandası kastıyla yapmadım. Atılı suçlamaları kabul etmiyorum ve beraatımı istiyorum” dedi.

 

‘Sarı basın kartı gazetecilik mesleğini tanımlamıyor’

 

Avukatı Resul, müvekkilinin sarı basın kartının olup olmadığına dair sorulan soruya değinerek,  sarı basın kartının gazetecilik mesleğini tanımlamadığını, gazetecilik yapılmasını icazet veren bir kart olmadığını, bu kartın ağırlıklı olarak resmi kurumlardaki akreditasyon için kullanıldığına dikkat çekti. Gizli tanığın ifadesinde müvekkili için,  gazeteci ve basın faaliyetlerinde çalışan biri olarak bildiğini söylediğini, buna dair herhangi bir yasadışı bir bağ kuramayınca bu sefer TJA, KJA ve Rosa Derneği üçlemesiyle örgütsel bir bağ kurmaya çalıştığına dikkat çeken Resul, gizli tanık bunu başaramayınca müvekkilini örgüt üyesi olmakla suçladığını kaydetti. Resul, “Gizli tanık müvekkil hakkında yaptığı fotoğraflı teşhislerin ‘Polis Vazife Selayetleri Kanunu’na (PSVK) aykırıdır. Gizli tanık beyanlarının soyut ve gerçeğe dayanmadığına hükme esas alınmaması gerekir. Rosa Kadın Derneği’nde yapılan aramada el konulan üyelik formunun suç delili olmamasına rağmen dava dosyasına konuldu. Rosa Kadın Derneği’nin kuruluşundan bu yana yürüttüğü faaliyetlerin araştırılmasını istiyoruz” şeklinde savunmasını yaptı.

 

Savunmasını kesen mahkeme başkanıyla tartıştı

 

Ardından söz alan avukat Pirozhan Karali ise gizli tanığın Rosa Derneği aleyhine verdiği ifadelerin tamamının dava dosyasına getirilmesini talep etti. Bu sırada Pirozhan’ın sözünü kesen mahkeme başkanı,  celse arasında gizli tanığın ifadesini aldıktan sonra buna karar vereceğini söyleyerek, savunmasını bitirmesini söyledi.  Bu nedenle Pirozhan ve mahkeme başkanı arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı.

 

İddia makamı da esas hakkındaki mütalaasında gizli tanığın dinlenmesine karar verilmesini istedi.

 

Gizli tanığın dinlenilmesi talebi reddedildi

 

Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, gizli tanığın bütün beyanlarının dava dosyasına alınması, derneğin faaliyetlerinin araştırılmasına dair talebini dosyaya yenilik katmaya gerekçesiyle reddetti. Mahkeme, gizli tanığın tarafların bulunduğu bir duruşmada ifadesinin alınması yönündeki talebi, gizli tanığının kimliğinin deşifre olma ihtimalini doğurduğu gerekçesiyle reddederek, gizli tanığın mahkeme tarafından resen açılacak bir celsede dinlenilmesine karar verdi.

 

Mahkeme, Nurcan’ın avukatlarına gizli tanığa sorulmasını istediği soruları hazır ederek mahkemeye sunmasını için 10 gün süre vererek bir sonraki duruşmayı 3 Mart 2021 tarihine erteledi.