
Ceyda’yı katleden erkeğin duruşması görüldü: İstismar araştırılsın
- 18:23 4 Aralık 2020
- Hukuk
İZMİR - Bornova’da Ceyda Yüksel’i katleden Serkan Dindar’ın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmada Ceyda’nın babası, Ceyda’ya kızına uyuşturucu verildiğini belirterek, “sanığın Ceyda’yı istismar etme durumunun araştırılmasını” istedi.
İzmir’in Bornova ilçesinde 21 Ağustos’ta Ceyda Yüksel’i katleden Serkan Dindar’ın yargılandığı davanın ilk duruşması Bayraklı 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. “Kasten öldürme” ve “uyuşturucu ticareti yapmak” suçundan yargılanan tutuklu Serkan Dindar’ın getirildiği duruşmada Ceyda’nın anne ve babası, taraf avukatları, Aile Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı hazır bulundu. Ayrıca davaya müdahillik talebinde bulunan İzmir Barosu Kadın Hakları Komisyonu avukatı ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) temsilcisinin talebi kabul edildi. Duruşmayı birçok kadın örgütü temsilcisi takip ederken, duruşma öncesinde Mor Dayanışma ve Kampüs Cadıları basın açıklaması düzenledi.
‘İstanbul Sözleşmesi uygulansın’
Adliyenin C Kapısı önünde yapılan basın açıklamasında “Ceyda Yüksel için adalet istiyoruz katledilen kadınlar isyanımızdır” pankartı taşınırken “Kadın cinayetleri politiktir”, “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Katledilen kadınlar isyanımızdır” sloganları atıldı. Karabağlar Kent Konseyi Şiddetle Mücadele Etkinlik Grubu’nun da katıldığı basın açıklamasını Mor Dayanışma’dan Büşra Yeşibaş gerçekleştirdi. Sanık avukatlarının, kadın örgütlerinin davayı takip etmesini istemediğine dikkat çeken Büşra, “Bizler Ceyda’yı Serkan’ın öldürdüğünü çok iyi biliyoruz. Fakat bu cinayetlerin münferit ya da tesadüfi olmadığını Türkiye’de sistematik bir hale geldiğini de biliyoruz. İktidar tarafından durmadan uygulanmak istenen kadın düşmanı politikalarla kadın cinayetleri artmaya devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun uygulanmasını istiyoruz” diye konuştu.
‘İstismar araştırılsın’ talebi
Açıklamanın ardından duruşmaya geçildi. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada çapraz sorguya alınan sanık, “Ceyda’nın kendi fiili ile ve kaza sonucu öldüğünü” iddia etti. Ardından söz alan Ceyda’nın annesi sanığın daha önceki ifadelerinde kızının intihar ettiği beyanının doğru olmadığını, sanığın kendini kurtarmak için kızının intihar ettiği beyanından bulunduğunu söyledi. Ceyda’nın babası ise Ceyda ile sanık arasındaki 17 yaşa dikkat çekerek kızına uyuşturucu verildiğini vurgulayarak, sanığın Ceyda’yı istismar etme durumunun araştırılması talebinde bulundu.
Sanık avukatları ise KCDP’nin davadan zarar görmediği gerekçesiyle müdahilliğine itiraz ederken, sanığın katlettiğine dair yeterli verinin olmadığını öne sürerek tahliyesini istedi.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına, Ceyda’nın 19 Ağustos’ta para çektiği bankanın ve daha önce bulunduğu mekanlardaki video kayıtlarının izlenmesi, yeni tanıkların dinlenmesi ve otopsi raporunun gelmesinin ardından olay mahallinde tespit yapılmasına karar verdi.
Dava, 5 Şubat 2021 tarihine ertelendi.
Müdahillik talebinin kabulü emsal nitelikte
Duruşma sonrası açıklama yapan avukat Aynur Çetin, tanıkların henüz dinlenmediğini toplanmayan deliller olduğunu, keşif kararı verileceğini ifade ederek maddi gerçeğe ulaşılabilmesi ulaşması için çaba sarf ettiklerini belirtti. İzmir Barosu Kadın Hakları Komisyonu avukatlarından Funda Ekin ise şunları söyledi: “Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nin 55’inci maddesi gereği sözleşmenin dikkate alınarak suçtan zarar görmeye binaen baronun ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun katılma talebinin kabulü bu dosyada olumlu gelişmelerden biri. Yargılamanın maddi gerçekliğe ulaşmasında hem sözümüzün olması hem de katkı sunabilmemiz adına bir olanak oldu. Bu anlamda emsal oldu bu tip kararların verilmesini istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi ile ilgili özellikle son raporda verilen eksik bilgilendirilmelerden biri idi. Özellikle cinayetlerin aydınlatılmaması hem eksiklik STK ve kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütleri ile de iş birliği yapmaması mahkemelerin bir sorun olarak belirtilmişti raporda.”