Gazeteci Dicle Müftüoğlu hakkında tutukluğuna devam kararı 2023-12-07 14:48:25     AMED - DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu’nun yargılandığı davanın ilk duruşmasında tutukluluğa devam kararı verildi. Duruşmada yaptığı savunmada mesleğinin kriminalize edilmeye çalışıldığını söyleyen Dicle, “Talimatla iş yapanlar bir şey olduğunda gözünü kapayan gazetecilerdir” dedi.   Ankara merkezli soruşturma kapsamında Amed’den gözaltına alınarak 3 Mayıs’ta tutuklanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Dicle Müftüoğlu hakkında açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dicle’nin, tutsak bulunduğu Sincan Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada avukatı Resul Temur, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü Avukat Veysel Ok ile Avukat Emine Özarslan hazır bulundu. Duruşmayı DFG, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), ulusal ve uluslararası basın meslek örgütlerinden çok sayıda temsilci ile hukukçular da izledi.   ‘Gazeteciler halkın sesi olduğu için yargılanıyor’   Duruşmada ilk söz alan Dicle, 3 Mayıs’tan bu yana tutukluluğunun sürdüğünü ve iddianamede gazeteciliğinin, basın özgürlüğünün yargılanmak istendiğini ifade etti. Dicle, “Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğünün bir parçasıdır ama iktidarlar ifade özgürlüğüne tahammül edemiyor. Özellikle mesele Kürtler olduğunda baskı artıyor. Cumhuriyet tarihinde çokça iktidar değişti ama baskı değişmedi. Musa Anter, Hrant Dink gerçekleri açığa çıkardığı için katledildi. Cezaevinde bulunan 63 tutuklu gazeteci halkın, kadınların, istismara uğrayan çocukların sesi olduğu için yargılanıyor. Bunlardan biri de benim” dedi.   ‘Kopyala-yapıştır bir iddianame’   Mesleğinin karalanması üzerine açık tanık beyanı olduğunu ve beyanında kendisinin kırsal alanda eğitim gördüğü şeklinde kopyala-yapıştır iddialarda bulunulduğunu kaydeden Dicle, ancak bu konuya dair bir delil olmadığını dile getirdi. Dicle, “Kopyala-yapıştır bir iddianame. Benim Irak’a gittiğimi söylüyor ama o tarihte yurt dışına çıkışım yok. Zaten 2012’de geçirdiğim kazadan dolayı da uzun süre tedavi gördüm. 2017’de 2 kez yurtdışı çıkışım gösteriliyor ama ben o tarihte bir kez çıktım. Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki referandum için gazeteci olarak bölgeye gittim. Haberler ajansta yayınlandı. Filistin-İsrail savaşını gazeteciler nasıl takip ediyorsa ben de o zaman seçimi takip etmek için gitmiştim örgütsel faaliyet aramak abes kaçar” şeklinde konuştu.   ‘Talimatla iş yapanlar gözünü kapayanlardır’   Gizli tanığın da mesleki faaliyetlerini “örgütsel faaliyet” olarak yorumlamaya çalıştığını belirten Dicle, savunmasında devamla şunları ekledi: “Haber merkezinin yaptığı öneriler talimat olarak gösterilmiş ama gazetecilik talimatla yapılmaz. Deneyimli gazeteciler sadece öneri yapar. Habercilik anlık refleksle yapılır. Talimatla iş yapanlar bir şey olduğunda gözünü kapayan gazetecilerdir. Roboskî’de çoğu çocuk 34 Kürt katledildi ve Dicle Haber Ajansı bunu dünyaya duyurdu ama talimat bekleyen ana akım ‘Yukarıdan talimat gelmeden haber yapamayız’ dediler. Biz haber nerdeyse oraya gideriz haber yaparız.    Görüşmeler örgütsel faaliyet olarak sayılıyor   DFG’nin eşbaşkanı ve kurucu üyesi olmam suç gibi gösterilmeye çalışılmış. Dernek İçişleri Bakanlığı’na bağlı ve tüzüğü onaylanmıştır hakkında bir dava yoktur. Bu benim örgütlenme hakkıma bir saldırıdır. Dernek gazetecilerin daha sağlıklı koşullarda çalışması için mücadele ediyor. Örgütsel faaliyet ve örgütsel eğitim söz konusu değildir. Meslektaşlarımla telefon görüşmem kadar normal bir şey yok ama örgütsel faaliyet olarak gösterilmeye çalışılmış. Görüşmeler iddianameler dolsun diye karşımıza örgütsel faaliyet olarak çıkartılıyor.”   ‘Gazetecilik suç değildir’   Aile üyeleri ile yaptığı otel konaklamalarının dahi örgütsel faaliyet olarak gösterildiğine dikkat çeken Dicle, İstanbul’daki otel konaklamasını babasıyla beraber gerçekleştirdiğini Dersim’deki otel konaklamasını haber için Dersim’e gittiği sırada kardeşiyle gerçekleştirdiği söyledi. MASAK raporlarına değinen Dicle, “Her gün televizyonlarda kara para aklandığını görüyoruz ama o sırada bizim hesaplarımızda olan bir kaç bin lirayla ilgileniliyormuş. Ailem tarafından gönderilen para örgütsel finansman olarak gösterilmeye çalışılmış. Bu para herhangi bir örgütü kalkındırabilecek bir para değil. Gazetecilik suç değildir” dedi.   Ardından söz alan iddia makamı tutukluğunun devamını talep etti.    ‘İsminin geçmemesine rağmen Kerem Gökalp’e gösterildi’   Mütalaaya karşı savunma yapan Avukat Resul Temur, “Dosyadaki açık tanık 20 Kasım 2019 tarihinde KDP tarafından teslim edildi ve  62 sayfalık teşhis işlemi yapılmış. Daha sonra Ankara’ya götürülüyor. Orada 52 sayfa ifade veriyor. Her iki işlemde de Dicle’ye dair beyan yok. Daha sonra müvekkilime dair teşhis işlemi yapılıyor. Müvekkilimin fotoğrafı neden isminin geçmemesine rağmen Kerem Gökalp’e gösterildi? Kerem Gökalp müvekkilimin örgütsel eğitim aldığını söylüyor ama yurt dışına çıkışı yok. 2017 yılındaki fiil 2014 yılında gibi gösterilmek istenmiş. Gizli tanık usule aykırı bir şekilde müvekkilimi teşhis ediyor. Gizli tanığa itibar edilmemesi gerekiyor. Gizli tanık DFG’nin nasıl kurulduğuna dair sorguda bilgisi olmadığını söylüyor ama daha sonra derneğin örgütsel faaliyet olarak kurulduğunu söylüyor. Basın faaliyetleri manipüle edilerek örgütsel faaliyet yürüttüğü izlenimi verilmeye çalışılıyor. Asıl tutuklama amacı mesleki faaliyetlerdir. MASAK raporunda temel mesele para transferi. Para gönderen kişiler tanık olarak dinlenebilirdi ama yapılmadı” diyerek Dicle’nin tahliyesini talep etti.    Savunma yapılmadan karar açıklandı   Ardından savunma yapmak için MLSA Eş Direktörü Veysel Ok’un söz alacağı sırada mahkeme başkanı, tutukluğa devam edilmesi yönünde kararını açıkladı. Savunma yapılmadan kararını verilmesine avukatlar tepki gösterdi. Verilen karara rağmen savunmasını yapan Veysel, yaşanan hukuksuzluğa dikkat çekti. Veysel, iddianamenin hazırlanmasından mahkemeye gelişine kadar yaşanan usulsüzlüklere işaret etti.   Duruşma ertelendi   Ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, gizli tanığın ve açık tanık Kerem Gökalp’in dinlenmesine ve Dicle hakkında başka soruşturma yürütülüp yürütülmediğine dair Diyarbakır TEM’e müzekkere yazılmasına karar vererek duruşmayı 18 Ocak 2024’e erteledi.    ‘Hukuksuzluktan vazgeçilsin’   Duruşmanın ardından gazeteciler tarafından karara dair basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada ilk olarak söz alan DFG Eşbaşkanı Serdar Altan, iddianamenin boş iddialarla dolu olduğuna dikkat çekerek kararında hukuksuz bir şekilde açıklandığını dile getirdi. Serdar, “Savunmalarla da iddianame çöpe atıldı. Dicle Müftüoğlu’nun gazetecilik faaliyetlerinin yargılandığı net göründü. Hakimler izinli olabilir, yerine yargılama yapanlar da en azından asgari bir hukuk gösterebilirdi. Gazetecilere yönelik gösterdiğiniz baskılar, davalar onları sahadan koparma girişimini başaramıyorsunuz, bundan vazgeçin artık. Hukuksuzluktan vazgeçilsin Sedat Yılmaz ve Dicle Müftüoğlu bir an önce tahliye edilsin” dedi.   ‘Yaşananlar bir tiyatro’   Ardından söz alan Avukat Veysel Ok, yaşananların bir tiyatro olduğunu ifade etti. Veysel, hukukta ilk kez karardan sonra savunma yapıldığına tanık olduğunu belirtirken, “Umuyoruz ki diğer celse Dicle’yi de yanımızda görürüz” ifadelerini kullandı.   ‘Dicle savunmasında gazeteciliğin ne olduğunu anlattı’   Devamında söz alan Hafıza Merkezi İnsan Hakları Savunucularının Savunulması Programı üyesi Banu Tuna ise “Burada gazetecilik yargılandı” vurgusu yaptı. Banu, “Gazetecilik faaliyetleri suç delili gibi gösterildi. Dicle savunmasında gazeteciliğin ne olduğunu anlatmaya çalıştı. Bu davanın beraatla sonuçlanacağından eminiz. Dicle’nin dediği gibi ‘Gazetecilik suç değildir’” şeklinde konuştu.   ‘Dicle başını hiç eğmedi’   Son olarak söz alan MKG Başkanı Roza Metina, “Gazeteciliği savunmaya devam edeceğiz. Bu duruşma adaletsizliğin, ulusal ve uluslararası hukukun ihlalidir. Bu hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı mücadelemizi yürütmeye devam edeceğiz. Dicle bir kadın gazeteci olarak başını hiç eğmedi. Biz bu hukuksuzluklar karşısında gazeteciliği savunmaya devam edeceğiz” mesajını verdi.