Deniz Poyraz davası: Dosya temyize gidecek 2023-10-20 09:10:24   Melike Aydın   İZMİR - İstinafın kararıyla,  fail Onur Gencer’in arkasındaki örgütlü yapının ortaya çıkarılmaması çabasının devam ettirildiğini ifade eden Avukat Türkan Aslan Ağaç, Deniz Poyraz davasını temyize taşıyacaklarını söyledi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü binasına  yönelik saldırıda Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer hakkına görülen dava sonucunda verilen karar sonrası dosya, Deniz’in ailesinin avukatları tarafından İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşındı. Dosyayı inceleyen mahkeme, davayı esastan reddetti. Dava avukatlarından Türkan Aslan Ağaç, dosyaya ilişkin ajansımıza konuştu.    ‘Kararda gerekçe oluşturulmamış’   Bölge mahkemesinde kararın 4 ana başlık ekseninde alındığını, sıkça aynı ifadelerin kullanıldığını kaydeden Türkan, kararın bir gerekçeli karar olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını vurguladı. Adil yargılanma hakkını içeren Anayasanın 36 ve 141, CMK 34. Maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 6. Maddesi’nde gereğince yerine getirilmediğini dile getiren Türkan, “Mahkeme hukuki gerekçesini yazmadan taleplerimizi esastan reddedip gönderdiğini söylememişti. Hatta yargılama esnasında hukuka aykırılıkları tespit ettiğini fakat hükmü değiştirecek nitelikte olmaması nedeniyle de değerlendirmeye almadığını da açıkça kararında ifade etmiş. Gerekçesiz olması sebebiyle dosyanın incelenmediğini o sebeple de gerekçe oluşturulamadığını düşünüyoruz” dedi.   ‘Aynı anlayış devam ettirildi’   Aynı zamanda dosya incelenmişse bu incelenmenin hakikatin ortaya çıkarılmasına hizmet eder bir noktada olmadığını kaydeden Türkan, “Aksine soruşturma ve ilk derece mahkemesinde yürütülen anlayışın istinaf mahkemesinde de devam ettirildiği kanaati bizde oluşturuldu” şeklinde konuştu.   ‘Amaç azmettirenler ve yardım edenlerin ortaya çıkmasını engellemek’   İstinaf dilekçesinde 22 ana başlık altında gerekçelerini ayrıntılı şekilde sunduklarını ancak hiçbirinin değerlendirilmediğini söyleyen Türkan, “Soruşturma ve yargılama aşamasında çok sayıda hukuksuzluk yaşatıldı. Bilerek yaşatılan süreçlerdi. Adil yargılama ilkelerine uygun bir soruşturma yürütülmüş olsaydı hakikatin kendisi ortaya çıkacaktı. O da şu sonucu doğuracaktı; Sonuçta katil Onur Gencer’in HDP İzmir İl binasına saldırıyı tek başına organize etmediği, onu oraya sevk edenlerin olduğu ve yardım eden ortaklarının olduğu ortaya çıkacaktı. Bunun ortaya çıkmasını engellemek adına soruşturma aşamasında deliller toplanmadı, mevcut deliller karartıldı. Yargılama aşamasında da aynı şekilde hakikatin ortaya çıkarılmasına yarayan bir ortam olmadı. Mahkeme bir yargılama faaliyeti yürütmedi ama hüküm kurdu. Mahkemeye düşen bir yargılama faaliyeti yapmaktır” sözlerini kullandı.    ‘Avukatsız görülen duruşmalar dahi hukuki sayıldı’   Mahkemenin hakikati ortaya çıkarmak adına delilleri toplaması, tanıkları dinlemesi dijital verileri bilirkişiye göndermesi gerekirken CMK’nin amir hükümlerinin aksi yönde yaklaşım sergilediğini belirten Türkan, “Son iki duruşmada bizi duruşma salonuna dahi almadı. Bu işin mağduru olan Deniz Poyraz’ın ailesi ve HDP yetkilileri basın mensupları, avukatlar duruşmaya alınmadı. Bizim olmadığımız bir yargılama ile hüküm kuruldu. İddianamede sanığa isnat edilen suçlar eksikti, yine eksik bir hüküm kuruldu. Bu iddianamesi yazılmış bir dosyanın hâkimlerin tarafları dikkate almaksızın delilleri toplamaksızın hüküm kurmasıdır. İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yargılama yaptığını söylemek mümkün değil” dedi.    ‘Temyiz edilecek’   Fail Onur Gencer’in kimden talimat aldığının ortaya çıkmasını engellemek üzere yürütülen yargılamanın üst derece mahkemelerde de devam ettirildiğine dikkat çeken Türkan, kararı hukuki bulmadıkları için temyiz edeceklerini dile getirdi. Türkan, “Temyiz gerekçelerimizi hazırlayıp bölge adliye mahkemesine vereceğiz. Yargıtay umut ediyoruz ki hukuksuzluklara gözünü kapatmaz görür ve böyle bir kanlı saldırının tüm faillerinin ortaya çıkarılmasına hizmet edecek bir karar verir. Bu kararı vermedikleri takdirde bu tür saldırıların olma olasılığı devam edecek. O yüzden de ben bu tür saldırıların bir daha yaşanmaması adına hakikatin ortaya çıkarılması gerektiğine inanıyorum. Bu konudaki en büyük yük de yargıya düşüyor. Umut ediyorum Yargıtay aşamasında bu sorumluluğu taşıyacak düzeyde bir inceleme yapılır ve bu hukuka aykırı karar ve birinci mahkeme kademesine gönderilir” ifadelerine yer verdi.    ‘Gerekirse AİHM’e kadar taşınacak’   Mevcut yargının pozisyonunu ve olayın niteliğini, bu tür siyasi cinayetlerin bir bütün olarak aydınlatılmadığına değinen Türkan, “Mevcut yargının üzerine düşeni yapmadığına hep birlikte tanıklık ediyoruz ama yine de umut etmek istiyorum Yargıtay da gözünü kapatmış olursa bu durumda Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapmak zorunda kalacağız. Oradan da bir yanıt alamazsak rutin olarak AİHM’ne gitmek durumundayız” sözlerine yer verdi.   ‘Dosyanın bir parçası Anayasa Mahkemesi’nde’   Dosyanın bir parçasının Anayasa Mahkemesi’nde olduğunu da ekleyen Türkan, “Biz sanık Onur Gencer’in bu suçu örgütlü olarak işlediği noktasında ve örgütle bağlantısı olmadığı soruşturmaya yer olmadığı yönünde Anayasa Mahkemesi’ne zaten taşımıştık. O aşamaya geldiğimizde Anayasa Mahkemesi’ne dosyayı bir bütün olarak taşımış olacağız” diye belirtti.   Dava sonucu   İzmir Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada fail Onur Gencer’e “tasarlayarak kasten öldürme suçundan” ağırlaştırılmış müebbet, “mala zarar verme” suçundan 4 yıl hapis cezası, “işyeri dokunulmazlığını ihlal” suçundan 2 yıl hapis cezası, 6136 Sayılı Yasaya muhalefet suçundan 3 yıl hapis ve 2 bin TL adli para cezası verilmişti.