Kobanê Davası: IŞİD yokmuş gibi bir algı yarattınız 2023-09-07 12:04:08     ANKARA - Kobanê Davası’nda söz alan siyasetçi Sibel Akdeniz’in avukatı Kenan Maçoğlu, Sibel'in girmiş olduğu açlık grevinin 6-8 Ekim olaylarıyla ilişkilendirildiğini söyledi.  Kenan, "Ortada bir IŞİD tehlikesi yokmuş gibi, insanlar kendi inisiyatifleri yokmuş gibi bir algı yarattınız" dedi. -   DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırısı sonrasında Kurdistan ve Türkiye’nin pek çok kentinde 6-8 Ekim 2014’te yaşanan halk protestoları nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê Davası’nın 31’inci duruşmasının ikinci oturumu, Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsünde bulunan duruşma salonunda görülmeye başladı.    Duruşmaya, Sincan Cezaevi’nde aile görüşü olmasından dolayı siyasetçilerin bir kısmı duruşmaya katılmazken, bir kısmı ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Duruşmaya Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları katılırken, Mûş, Wan, Elih ve Semsûr baro başkanları katıldı.    Duruşma Avukat Kenan Maçoğlu’nun Sibel Akdeniz’e ilişkin savunmasıyla başladı.    Geçtiğimiz günlerde heyet ile avukatlar arasında savunma bağımsızlığı üzerine çıkan tartışmayı hatırlatan Kenan, savcının mütalaayı hazırlarken ortada bir maddi gerçeği ortaya çıkarmak yerine yeni kariyerin sürecin zirvesi için çalıştığını kaydetti. Kenan, “Ahmet Altun başsavcı vekili olarak atandı. Adliyede kendisine herkes başsavcım diye hitap ediyor ve müthiş bir mutluluk duyuyor. Bu kumpas davasını yürüten Ankara TEM Süleyman Soylu ile çalışıyordu. Onlar ödüllerini aldılar mı bilemiyoruz” dedi.     Açlık grevi 6-8 Ekim olaylarına bağlandı    Sibel Akdeniz ile ilgili 100 sayfa hazırlandığını ve yaklaşık 30 sayfanın Sibel’in alınan ifadeleri, 76 sayfa ise Sibel’in birleşmeyen dosyalarına yer verildiğini kaydeden Kenan, “Türkiye’de 6-8 Ekim olaylarında Sibel hepsinden sorumludur demiş savcı. Savcı, ‘hakkında bir takım gizli tanık iddiaları vardır’ diyor ama gizli tanık dediği gizli tanık Ulaş’ın var. 2020 yılında TEM tutanağında Sibel ile ilgili bir belge düzenlenmiş, Sibel’in gençlik yapısında olduğunu söylüyor gizli tanık Ulaş ve savcı hepsini esas almış. Sibel’in 2012 yılında katıldığı açlık grevinin 6-8 Ekim olayları ile ne ilgisi var. Girmiş olduğu açlık grevi ile ilgili bir soruşturma mı açıldı yada bir ifadesi mi alındı hayır. ANF’den yapılan bir haber var Sibel Akdeniz ismi geçiyor bu Sibel Akdeniz mi oda araştırılmamış” diye belirtti.     Dosyanın ilk tanığı nereden geldi?    İddianamede, Sibel ile ilgili gizli tanık Ulaş’ın beyanları, açlık grevi ve gençlik meclisinde yapılan açılış konuşmalarına yer verildiğine dikkat çeken Kenan, “Ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanıyorlar ama eldeki deliler bu. İnsanın biraz utanması gerekiyor bu kadar kolay mı? 6- 8 Ekim 2014’te hakkınızda kesinleşmiş bir mahkumiyet varsa o zaman yaşanılan olaylardan sorumlusunuz deniliyor. Akıl alır gibi değil. İddianamede olupta mütalaaya girmeyen gizli tanık Mahir vardı. Siz gizli tanığı haftasonu dinlediniz. Siz gizli tanık Ulaş’a soru soruyorsunuz ve gizli tanık Ulaş, emniyeteki ifadelerini söylemiyor, Sibel Akdeniz’in sadece gençlikte olduğunu söylüyor. Gizli tanık Mahir’de ‘örgüt kadrosudur’ diyor ve başka bir şey demiyor. Gizli tanık Mahir bu dosyanın ilk tanığı, eş genel başkanlar ilk tutuklandığında gizli tanık yoktu ve yeni delil yaratmak gerekiyordu aniden bir gizli tanık dosyaya geliyor. Buda gizli tanık Mahir. Gizli tanık Mahir’in ifadeleri alınıyor ama herhangi bir teşhiş tutanağı yaptırılmıyor. Bizden gizli dinlediniz ama keşke gizli tanık Mahir’e sorsaydınız nereden geldin sen diye” ifadelerini kullandı.    Heyete: Davanın sadece görüntüsünü sağlıyorsunuz    6-8 Ekim olaylarına ilişkin yürütülen soruşturmada Sibel'in cezaevinde olduğunu kaydeden Kenan, dosyada sadece siyasetçilerin yargılandığı algısının yıkılması için Sibel'in dosyaya ekletirildiğini ifade etti. Kenan, “Yerel  seçimler var, yine bu dosyayı konuşacaklar. Siz görüntüyü kurtarmaya çalışıyorsunuz, devasa bir salon ayarlanmış, insanlar geliyor, sanıklar geliyor konuşuyorlar, avukatlar konuşabilir görüntüsünü çok iyi sağlayabiliyorsunuz ama işin esasına ilişkin hiçbir şey yok” şeklinde konuştu.    ‘İŞİD tehlikesi yokmuş gibi algı yarattınız’   DAİŞ'e ilişkin Hale Gönültaş’ın yaptığı birkaç haberi okuyan Kenan, mütalaada herşeye yer verildiğini ama  DAİŞ'e yer verilmediğine vurgu yaptı. Kenan, “Savcı ve sizler şunu diyorsunuz; ‘PYD Kobanê’ye yerleşmişti, IŞİD oraya saldırma gereği duydu ama IŞİD oraya girdiğinde orada PYD ve PKK’liler vardı sıkıştı hemen kendi güdümündeki basını ve siyasi partileri harekete geçirdi’ diyorsunuz. Ortada bir IŞİD tehlikesi yokmuş gibi, insanlar kendi inisiyatifleri yokmuş gibi bir algı yarattınız” sözlerini kullandı.    Kenan'ın beyanlarının ardından duruşma yarına ertelendi.