TJA’lıların iddianamesi hazırlandı: 82 haber ve 7 tanıklı dosya 2023-08-10 15:29:03   Öznur Değer   ANKARA - 23 TJA’lı kadın hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın iddianamesi hazırlandı. 82 haber ve 7 tanık üzerinden oluşturulan iddianamede kadınların faaliyetleri suçlama konusu yapılırken, Kobanê Davası’nda tanıklıkları çürüyen isimlerin dosyada tanık olarak yer alması dikkat çekti.    Yanı sıra dosyadan ayrılarak haklarında ayrıca soruşturma yürütülen 27 kadından Sebahat Oral’ın 3 yıl önce yaşamını yitirmesine rağmen soruşturmaya tabii tutulması davanın siyasi zeminini açığa çıkarıyor.      Ankara merkezli 30 Kasım 2022’de başlatılan bir soruşturma kapsamında 2 Aralık 2022’de tutuklanarak Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Tevgera Jinên Azad (TJA) aktvistleri Gülistan Dehşet, Didar Çeşme, Bedia Akkaya, Figen Aras Kaplan, Hatice Güngör, Hülya Kınağu, Figen Ekti, Mekiye Ormancı ve Amine Demir Çoban ile adli kontrol tedbiri ile tutuksuz yargılanan Tamcihan Çelebi, Sultan Esen, Besile Narin, Meral Şimşek, Hatice Yaman, Zekiye Güler, Zeynep Boğa, Hülya Taşar, Yeliz Ayyıldız Kıyak, Dilan Akpolat, Merve Tekin Demirel, Aysel Ceylan, Hazal Aras ve Beritan Can Yaşa hakkında “örgüte üye olma” ve “örgüt kurma veya yönetme” kapsamında iddianame düzenlendi.   İlk duruşma tutukluluğun 12’nci ayında   Daha önce yetkisizlik kararı verilerek Amed’e gönderilen ancak oradan da yetkisizlik kararının verilmesi üzerine yeniden Ankara’ya gönderilen iddianame Ankara 25’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Dosya kapsamında ilk duruşma 07-08-09 Kasım 2023 tarihlerinde görülecek.   329 sayfalık iddianamede PKK’nin kuruluşu yer aldı   TJA’lı kadınlar hakkında hazırlanan ve 329 sayfadan oluşan iddianamenin büyük oranı PKK’nin tarihçesi ve kadın örgütlenmesine ayrıldı.      KJA kuruluşu, kongresi ve sonuç bildirgesi suç kapsamına alındı   Yargılanan 23 kadının çalışma yürüttüğü özgün kadın alanlarının da suç kapsamına alındığı iddianamede, 5 Şubat 2015’te Amed’de yapılan kitlesel kadın kongresiyle Demokratik Özgür Kadın Hareketi’nin (DÖKH) kendini feshederek yerine Kongreya Jinên Azad’ı (KJA) kurması da yine iddianamede yer alan suçlama konularından. Kamuoyuna açık gerçekleşen kongreye dair haberlerin de yer aldığı iddianamede kongre sonuç bildirgesi ve alınan kararlar da suçlama konusu yapıldı.   KJA’nın örüklü saç ve zeytin dalı logosu iddianamede!   Bir haber sitesinden alınan “KJA’nın yeni logosu belli oldu” başlıklı habere yer verilen iddianamede, “…Diyarbakır'da 31 Ocak - 01 Şubat tarihleri arasında kadınların yeni örgütlenme modelinin tartışıldığı 1. Kadın Kongresi'nde yapılan oylama ile Kürt kadınları yeni çatı örgütlerini KJA olarak belirlemişti. Kürt kadınlarının yeni çatı örgütü olan KJA'nın logosu da netleşti. Logoda yarım ay şeklinde güneş ve güneşin içinde kadın silueti bulunurken, diğer yarısında ise Venüs sembolü yer alıyor. Ayrıca kadının saçlarındaki örük ile zeytin ağacının yaprakları birleştirilmiş…” şeklindeki haber içeriğiyle KJA logosunda bulunan semboller de adeta suç sayıldı.   Dincileşme ve tektipleşmeye karşı alınan kararlar da suç!   Yine kongre kararlarına dair yapılan haberlere yer verilen iddianamede, bugün hala kadınların mücadelesini yürüttüğü eğitimde tektipleştirme, zorunlu din dersleri ve muhafazakarlaştırma politikalarının en çok kadını vurduğu ve toplumsal cinsiyet rollerini meşrulaştırdığı, kadının öz örgütlemeleri olan meclis, komün, kooperatif, akademi, dernekler, komisyon ve kadın ihtiyaçlarına çözüm üretecek örgütlenmelerin inşa edilmesi, kadınların yaşam ve toplumsal haklarını savunmak için kadının öz savunmasını geliştirmesi, Rojava ve Kobanê’de zafer kazanan demokratik yönetim ve özgür yaşam tercihinin uluslararası güçler tarafından resmen tanınması, Şengal ‘e özerk statüsünün verilmesi, Kürt meselesinin çözümünde müzakere sürecinin acilen başlaması, çözüme dair geliştirilecek her tür müzakere mekanizmaları içinde kadının aktif yer alması ilkesinin benimsenmesi, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için mücadelenin devam edeceği yönünde alınan kararlar da suçlama konusu yapıldı.   Özsavunma, ekonomi ve ekolojiye dair açıklamalar suç!   Kadınların özsavunma, ekonomi ve ekolojiye ilişkin yaptıkları açıklamalar da yine iddianamede yer alan suçlama konularından biri olurken bugün hala kadınların ekolojik katliama karşı durması, ekonomi politikalarını eleştirmesi ve derinleşen kadın katliamlarına dair özsavunmasını gerçekleştirmeye çalışması açıklama konularının güncelliğini açığa çıkarıyor.    82 haberle iddianame oluşturuldu   İddianamede 2014’ten bu yana kadınların basına verdiği demeçler, basın açıklamaları ile güncel sorunlara dair basında yer alan ez an 82 habere yer verildi. Kadın katliamları, cezaevlerindeki açlık grevleri, kadınlara yönelik basın açıklamaları, DAİŞ’in Rojava’ya yönelik saldırılarına dair haberler de suçlama konusu yapıldı. Yine kadınların savaşa karşı barışı savunması da suçlama konularından. DAİŞ’in Suruç’ta gerçekleştirdiği ve 33 kişinin katledilmesiyle sonuçlanan Suruç Katliamı’na dair haber ve paylaşımlar da iddianamedeki yerini aldı. DAİŞ çetelerine karşı Rojava’da savaşan kadınlara dair haberler de iddianamede yer aldı. 9 Ocak 2013’te Paris’te katledilen Sakine Cansız, Leyla Şaylamez ve Fidan Doğan’a dair haberler de suçlama konusu olarak iddianamede yer aldı. Yanı sıra HDP’ye dair haberler de iddianamede yer aldı.   Yasal olarak faaliyet gösteren TJA faaliyetleri iddianamede!   22 Kasım 2016’da KHK ile KJA’nın kapatılmasının ardından kadınların kurduğu ve hala yasal olarak faaliyet yürüten TJA’nın kuruluşuna ve kongresine geniş yer verilen iddianamede, TJA’nın yaptığı açıklama, eylem ve etkinlikleri suçlama konusu yapıldı.   Çok amaçlı tanıklar yeni bir iddianamede: Ulaş ve Kerem Gökalp      Ankara merkezli başlatılan tüm soruşturmaların daimi tanıkları olan gizli tanık Ulaş ile Kerem Gökalp TJA dosyasında da yerlerini aldı. Tanıkların önceki iddianamelerde yer aldığı gibi soyut ve kopyala yapıştır ifadeleri burada da yer aldı.   Ulaş’a göre anneler de kadro   Gizli tanık Ulaş’ın teşhis ettiğini ifade ettiği kadınlara dair verdiği ifadede tüm kadınlar hakkında kopyala yapıştır bir şekilde “kadro örgüt mensubudur” demesi dikkat çekerken, çocuklarına bakan anneler için bile “kadro örgüt mensubudur” demesi ifadeleri arasındaki çelişkiyi açığa çıkarıyor.   İfadeleri çürüyen Kobanê Davası tanıkları TJA dosyasında   Kobanê Davasına, davanın devam ettiği duruşma periyotlarında eklenen ve önce gizli tanık “ABC123” olarak ifade veren ancak ardından ise açık kimliği olan Merdan Rüştü Ovalıoğlu olarak tanık olan kişi de TJA dosyasında tanık olarak yer aldı. Merdan Rüştü Ovalıoğlu’nun Kobanê Davası’ndaki soyut, düşünceye dayalı beyanları çürümüş olmasına rağmen aynı soyut beyanlarla TJA dosyasında yer alması dikkat çekti. Yine Merdan’ın ifadeleri arasında TJA’nın adı bile geçmezken salt PKK faaliyetlerine yer vermesi de dikkat çekti.   Tanıklıktan çekilen Sami Baran’ın ifadeleri dosyada   Yine Kobanê Davası’nda tanıklar arasında yer alarak duruşmada dinlenmesinin ardından tanıklıktan çekilen ve TEM’de verdiği ifadelerin polisler tarafından hazırlandığını, kendi beyanları olmadığını söyleyerek TEM polislerini teşhir eden Sami Baran’ın hukuken çürümesi gereken ifadeleri de TJA dosyasında yer aldı.     Tanıklar somutluk ilkesinden uzak   İddianamede tanık olarak ifadesi alınan Fırat Şişman ve Sabri Erdoğan da somut ve kişiye dayalı herhangi bir ifade vermeksizin soyut beyanlara yer verdi.       Silopi TEM’de ifadesi alınan Hogir kod adlı Erhan Yılmaz da davaya tanık olarak eklenen isimlerden.   Kadın çalışmaları iddianamede   İddianamede yargılanan kadınların TEM ve savcılıkta verdikleri ifadelere yer verilirken, MASAK raporları, HTS kayıtları, seyahat ve konaklamaları, dijital medya paylaşımları, 8 Mart başta olmak üzere kadınlara yönelik yürüttükleri çalışmalar da iddianamede yer aldı.     DAİŞ’e karşı çıkmak da suç!   DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarının derinleştiği 17 Eylül 2014 tarihinde Pirsûs’ta başlayan nöbete katılım çağrıları ve DAİŞ’in saldırılarına karşı yapılan açıklamalar da iddianamede suçlama konusu yapıldı.   Çalışma arkadaşıyla görüşmek suç!   Yanı sıra yargılanan kadınların birbirleriyle olan iletişimleri de iddianamede yer aldı.   25 Kasım ve 8 Mart çalışmaları da suç!   25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yapılan eylem ve etkinlikler de iddianamede suçlama konusu yapıldı.   DAİŞ tarafından katledilen oğlu soruldu   Siyasetçi Besile Narin’e DAİŞ tarafından katledilen oğlu ile ilgili yaptığı paylaşım ve basına verdiği demeç savcılık tarafından soruldu.   Kadın derneklerine üyelikleri yer aldı   Jineoloji çalışanı Figen Aras’ın kadın derneklerine üyeliği iddianamede yer aldı.    HDP haberleri iddianamede!   “İsveç heyetinden HDP Kadın Meclisi’ne ziyaret” ile “HDP’nin eşbaşkanı Kemalbay oldu” başlıklı haberlerin de iddianamede yer alması dikkat çekti.   Yaşamını yitiren kadının da aralarında olduğu 27 kadın hakkında ayrı soruşturma     Yanı sıra iddianamede, Akide İdin, Aliye Tok, Aynur Coşkun, Ayşe Yıldız Çiçekçi, Berivan Elter, Derye Tamriş Çelik, Elif Berk, Gül Kızıltaş, Gülistan Balkaş, Güneş Ölmez Mat, Hanım Aydın, Leyla Deniz, Meliha Can, Naile Bali, Nuran Yılmaz, Perihan Adalmiş, Pınar Ceyhan, 1 Haziran 2020’de Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinde yaşamını yitiren Sabahat Oral, Sabriye Orak, Semira Varli, Sertap Şehirli, Siyajin Nefise Yıldırmaz, Suzan İraz, Şemsi Akın, Şükran Örnek, Türkan Yüksel ve Yıldız Aktaş hakkında “örgüt üyeliği” kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ayırma kararı verilerek ayrı bir soruşturma yürütüldüğü bilgisi yer aldı.   Yaşamını yitirdi ama soruşturmada   Hakkında ayrı soruşturma yürütülen isimlerden Sebahat Oral’ın 1 Haziran 2020’de Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinde yaşamını yitirmiş olmasına rağmen soruşturmada isminin olması davanın hukuki ve siyasi zeminini gözler önüne serdi.