‘Kobanê’de zafer kadınlarındır’ paylaşımı suç sayıldı 2023-08-03 12:24:03     ANKARA - Kobanê Davası’nda müvekkili Gülfer Akkaya’ya dair el konulan materyallerde, isimlerin yanına, “Kürt, Türk, Çerkez, Zaza” yazmasını ‘fişleme ve arşivleme’ olarak ele alındığını söyleyen Avukat İbrahim Ergün, “Kobanê  direnen kadınlarındır” paylaşımının ise, “Kürtlüğü öne çıkarmak” iddiasıyla suç olarak gösterildiğini belirtti.    IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protestolar gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobanê Davası’nın 27’nci duruşmasının 3’ncü periyodu Sincan Cezaevi Kampüsünde görülmeye  başlandı. Duruşmayı Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti)  Mersin Milletvekili Ali Bozan, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları ve çok sayıda kişi izledi.    Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde bulunun siyasetçilerin bir kısmı duruşmaya gelirken, farklı cezaevlerinde tutulan siyasetçilerin bir çoğu, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) duruşmaya katıldı.   Duruşma, Gülfer Akkaya’nın avukatı İbrahim Ergün’ün yarım kalan savunmasının devamıyla başladı.    Tutanak tutan polislerden Ali Cengiz oyunları    Mütalaada sadece 3 tane delilin yer aldığını söyleyen İbrahim, polis tarafından düzenlenen tutanağın dosyaya 5 yıl sonra girdiğini, bu tutanağın delil başlangıcı olduğunu kaydetti. İbrahim, “Tutanağın içerisinde Gülfer Akkaya’nın kişisel paylaşımları yok fakat mütalaada bu paylaşımlar varmış gibi yer almış. Polisin delil olarak sunduğu tutanaklar ‘eylem yapıyormuş’ gibi aktarılmış. 2019 tarihinde benzer bir tutanak var ama bu delil olarak kabul edilmemiş. İkinci tutanağa kopyala-yapıştır yapılmış. Delilerin içerisinde olmayan bu tutanak nasıl delil olarak alındı. İki tutanak bir tutanak şeklinde alınmış, tutanakta olmayan bir delil yapıştırdınız. Delil var diye şüpheliyi gözaltına aldınız ortada delil yok delil bulun denilmiş. Delilden suça değil suçludan delil yaratmaya çalıştınız” dedi.    Kişi isimlerinin yanına ‘Türk, Kürt, Arap’ yazması fişleme sayıldı    İbrahim, Gülfer Akkaya’ya dair el konulan materyallerde, kişi isimlerin karşısında, “Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Zaza” şeklinde yazılmasının “fişleme ve arşivleme” olarak ele alındığını söyledi. Gülfer Akkaya’nın 25 Eylül 2014 tarihinde, dijital medya paylaşımından, “Alevi dedeleri de Kobanê ile dayanışmak için Suruç’talar” paylaşımının “çağrı olarak” nitelendirildiğine dikkat çeken İbrahim, “Kurt kuzuyu yemeye karar vermiş suyun bulanması bahane. Gülfer’in 1 Şubat 2015 tarihli ‘Kobanê’de zafer kadınların’ paylaşımı ise ’Kürtlüğü öne çıkarmak’  olarak ele alınmış. Kürtlüğü öne çıkarmak nedir? Türklüğü öne çıkarsaydı bunu dosyaya ekler miydiniz? Bu dosyayı aşan bir durum. Bunun üzerinden karar yazamazsınız. Hani eylemler sizi ilgilendiriyor kimliği sizi ilgilendirmiyordu, o yüzden mi bunları eklediniz” diye sordu.    Olamayan Pendik olayının çıkarılması talebi    Gülfer Akkaya’nın HTS kayıtlarına değinen İbrahim, mütalaada olmayan Pendik olaylarının ortaya çıkarılmasını istedi. HTS kayıtlarının müvekkilinin olmayan Pendik olaylarında olmadığını yüzde yüz kanıtladığını belirtti. Gülfer Akkaya’nın 6-8 Ekim süreçlerinde kimseyle konuşmamasının lehe delil olarak alınmadığını, bunun lehe delil olarak alınmasını talep etti. Tutuksuz yargılanan Berfin Özgü Köse’nin 6-8 Ekim süreçlerinde kimse ile konuşmamasını, “gizliliğe önem veriyorlar” şeklinde yorumladığına vurgu yapan İbrahim, “Konuşsan suç konuşmazsan suç” sözleriyle tepki gösterdi.    Duruşmaya ara verildi.