Gültan: Faillerin bulunması Türkiye tarihini de aydınlatacak 2022-11-25 13:50:33     ANKARA - 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen Kobanê olaylarının failllerinin bulunmasının Türkiye tarihini de aydınlatacağına vurgu yapan Diyarbakır eski Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, “Süreç, demokratik siyasete inananların ve İmralı’nın çabalarıyla 2015 Haziran’a sürdü. Kim onların önüne engel çıkarmak için uğraşıyordu?” diye sordu.   DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 17’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nın 19’uncu duruşması 4’üncü oturumuyla Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü.   Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasına HDP Hukuk Komisyonu ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar katıldı.   Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan siyasetçilerin bir kısmı duruşmaya gelirken, farklı cezaevlerinde tutulanlar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başlayan duruşma, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın savunmasıyla devam etti.   ‘Kim barış ve diyalog için uğraşıyordu?’   6-8 Ekim olaylarından sonra barış ve çözüm sürecinin fiili olarak askıya alındığını söyleyen Gültan, “Süreç, demokratik siyasete inananların ve İmralı’nın çabalarıyla 2015 Haziran’a kadar sürdü. Kim barış ve diyalog için uğraşıyordu? Kim onların önüne engel çıkarmak için uğraşıyordu? Olağan şüpheli olarak demokratik siyaseti ve Kürtleri fişlemek yerine gerçek suçlular belki bulunabilirdi ama yapmadılar. Böylesi bir süreçte 6-8 Ekim 2014’te hiçbirimizin tasvip etmediği dahası acılar duyduğu olaylar yaşandı. İnsanlar yaşamını yitirdi. Bu olayların faillerinin bulunması Türkiye tarihini de aydınlatacak” dedi.   ‘Amaç muhalifleri saf dışı bırakmaktı’   Gültan, şöyle devam etti: “Eğer demokratik bir ülkede iktidar olmak isteyen birileri varsa onların da derdi bu olmalı. Çünkü bu provokatif olaylar ortaya çıkarılmazsa bundan sonra da ülkenin başı beladan kurtulmaz. 2014’ten 2018’e kadar savcılar gelmiş, gitmiş. Bu soruşturma dosyasını ne yapacaklarını bilememişler. Kimsenin aklına bu kadar büyük bir kumpas kurmak gelmemiş. Fakat 2018’de durum değişiyor. İki tane önemli gelişme var.  Biri Cumhurbaşkanı seçimi, diğeri de Demirtaş AİHM kararı. Seçimde biliyoruz ki cumhurbaşkanı, Sayın Selahattin Demirtaş karşısında aday olmuş ve karşı kampanya yürütmek için en etkili söylemleri kullanmış. Ayrıca toplum 2016’da yapılan siyasi soykırım operasyonunu kabullenmemiş. Meşru görmüyor. ‘Milletvekillerimizi cezaevine koydunuz’ diyenler var. Ortada iddianame yokken Erdoğan, Demirtaş nezdinde tüm Kürt siyasetini sorumlu tuttu, bir kampanya yürüttü. AİHM’in 2018’deki Demirtaş kararından sonra Erdoğan ‘Biz de karşı hamlemizi yaparız’ dedi. Nasıl yapacak? Yargıya talimat verecek. Talimat arıyorsunuz ya talimat ortada. Asıl amaç siyasi muhalifleri saf dışı bırakmaktı.   3-5 basın açıklamasından başka bir şey yok   Eğer gerçekten adalete inanan birileri olsa bugün bu dosyanın kapağını kapatırdı. Herhangi bir insana soruşturma sürecinde yaşananları anlatsan, hukuk fakültesi okumasına gerek yok. ‘Böyle hukuksuzluk olmaz’ der. Gerçekten 3 bin 500 sayfalık iddianamede basındaki konuşmalarımız dâhil en fazla 50 sayfa çıkar. Altı üstü konuşmuşuz. Kamuoyunun karşısında yaptığımız 3-5 açıklamadan başka bir şey olmayan, sahte belgelerden oluşan bir dosyayı önümüze koyuyorsunuz. Erdoğan, kendisine hakaretten herkese dava açıyor ya. Gerçekten bu ülkenin Cumhurbaşkanı olsaydı, dosyanın nasıl tertiplendiğini çok iyi bilen utanmadan ve bunu vatan millet adına yaptığını söyleyen Bahtiyar Çolak’a da dava açtırırdı. Ne demek ya? ‘Sen hangi delillerle böyle bir yargılama yapıyorsun’ derdi ama zaten Çolak’a ‘dosyayı kabul et’ diyen Erdoğan. Bu bir iddianame değil. Ne yazık ki bu dava başladığında bu noktadaki itirazlarımıza rağmen iade etmediniz.”   ‘Yeni kumpaslar ortaya çıkarıyorlar’   Gültan sözlerine, “Bu bir kumpas dosyası ve baştan aşağı dışarıdan paralel eller tarafından yönetilen bir dosyadır. Size de yeterince bu kumpasa sahip çıkıp çıkamayacağınıza inanmıyorlar ve bu nedenle yeni kumpaslar ortaya çıkarıyorlar” diyerek son verdi.   Aile görüşüne katılacağını belirten Gültan, beyanlarını bu sözlerle noktalamak istediğini belirtti. Gü,ltan’ın savunması 28 Kasım Pazartesi günü görülecek oturumda devam edecek.