Ayla Akat Ata: Cezaevinde de yüzde 50 kotasını aştık 2022-11-04 13:09:22     ANKARA - Kobanê Davası’nda konuşan TJA aktivisti Ayla Akat Ata,  havuz medyasında “HDP’nin mali dosyası” denilerek haklarında kirli propaganda  yürütüldüğünü söyledi. Ayla, iktidarın kadınlara dönük özel bir savaş açtığına dikkat çekerek, “Yıllarca siyasete kota mücadelesi verdik, şimdi yargı kadınlar üzerinden dosya hazırlıyor. Cezaevinde de kotayı aşmışız” dedi.     DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 20’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nın 18’inci duruşma periyodu, 8’inci oturumuyla Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü.   Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasına Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar Halkların Demokratik Partisi (HDP)’li veliler ve çok sayıda izleyici katıldı.   Sincan Kapalı Cezaevi’nde tutulan siyasetçilerin bir kısmı duruşmaya gelirken, farklı cezaevlerinde tutulanlar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.    Duruşma tutsak siyasetçilerin beyanları ile devam etti.     ‘Yereldeki yargılamada olmayanlara mercek tutun’   Duruşmada söz alan  Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Ayla Akat Ata söz aldı. Batman’da Hüda Par’ın önünde bir kişinin yaşamını yitirdiğini, yakalananların üstünde asker kimliği çıktığını belirten Ayla, “Yargılamada olmayanlara bakalım, onlara da bir mercek tutun. Biz projektör tutuyoruz ama yine görmüyorsunuz. Resmi ideoloji bizi o dönemin sorumluları olarak gördü şimdi huzurunuzdayız. Ama o sürece dair yapılan yargılamalarda o süreçte resmi ideolojinin gönderdiği kurumların kaç tanesi yerellerde katılma talepleri oldu. Yok, ama bu dosya organize bir dosya olduğu için, demokratik siyaset illegalize edildiği için gizli saklı olmadan yürütme organı tarafından yürütüldü savcıya gönderildi bilgisi dosyamızda olmasına rağmen ilgilenmiyorsunuz” dedi.     ‘TRT hakkımızda kirli haberler yürütüyor’   Tutanakların yanlış yazıldığını belirten Ayla, duruşmadan mahkeme heyetinin izni olmadan ayrılmadıklarını ama tutanaklarda, “ayrıldığı görüldü” denildiğini aktardı. Ayla, “Adaletin mülkü temeli olduğunu unutsanız da unutmasanız da yargı makamına bu noktada saygı duyuyorum. SEGBİS ile bağlanacağıma dair size yazı yazdım ama dilekçeniz yoktu diyorsunuz. Öğleden sonra bağlanırsınız dedi, bizim bulunduğumuz cezaevlerinin konumu bu tarz yargılamalara göre değil. Bizim dosyamız ikinci dalgaydı, üçüncü dosya HDP mali denilen bir şeydi. Bir TV kanalında, bizlerin fotoğraflarını, eşbaşkanlarımızın adı verilerek, ‘Kobanê’nin maliye dosyası hazırlandı’ denildi. TRT, çok kirli bir dile yaptı bunu. Dosyaları arkadaşlarımıza getirdiler, hepimize iddianame teslim ettiler, cezaevi girişinde, ne bu dediler. Nasıl aldınız diye sordular,  mümkün değil veremeyiz dediler. Neden verilmediğini sordum, size sormuşlar sizde ‘bizim davamızla yargılamasıyla ilgili değil’ demişsiniz. Bir savunma yaparken, sizin sunduklarınızla ilgili tek yapmıyoruz. Bangır bangır TV’lerde Kobanê maliye haberleri geçerken ben buna ulaşamıyorum” diye belirtti.     Kürt düşmanlığı yapılıyor    Geçtiğimiz günlerde Sansür Yasası’nın çıktığını dile getiren Ayla, şöyle devam etti: ”Bizim aleyhimize yapılan haberleri ne yapacağız. Tamamı gerçeğe aykırı bilgi, biz bunu buradan bu şekilde ele alamıyoruz. Kamuoyuna  bizim hakkımızda yanlış bilgiler yayılıyor. Savcı bey bütün belgeleri internetten çıkarıyorsunuz ama biz dosyamızla ilgili belgelere ulaşamıyoruz. Medyada gördüğümüz yalanlar serbest bizim söylemlerimiz yasak. TV’leri dolduran insanlar 90’ları yılları bize örnek gösteriyor. Bunları bitirmiştik’ diyorlar. O yıllara güzelleme yapılıyor niye; herşey gizli saklı yapılıyordu. Kürt düşmanlığı yapılıyor ve buna ses çıkarılmıyor. RTÜK yatıyor, geldiğimiz nokta bu. Siz bizi bu fezlekelerle yargılamaya çalışıyorsunuz. Heyet kimin arkasında duruyor. İki yıldır bu dosyalar üzerinden savunma veriyoruz.Bu dosyada yaptığımız kadın özgürlük çalışmaları. Cumhuriyetin 100’ncü yılındayız ama yapılan açıklamalar bin yıldan başlıyor. Buradan neden yargılandığımızı tarihsel gerçekliği ile anlatıyoruz. Ama bu sizin içinde çok önemli değil.”   ‘Kutuplaştırıcı dil kullananlar dışarıda’   Evinden çıkan kitapların delil olarak dosyaya konulduğunu vurgulayan Ayla, TTB Merkez Konseyi  Başkanı tutuklu  Şebnem Korur Fincan’ın evinde suç delili olarak alınan “Bir Dağın ardından bakmak” kitabının yasaklı hale getirildiğini sözlerine ekledi. Ayla, “Siyasetçiler kitap okudukları için yargılanıyor. O kitap’a teşekkürler edildi çözüm sürecinde. Evet çözüm süreci katledildi ve kitaplar suç olarak kaldı. Uzun bir zaman birlikte çalıştığım Şebnem Hoca’nın tutuklanması üzücü bir durum. Ama maalesef ki bu karanlık günleri yaşıyoruz. Yıllarca siyasete kota mücadelesi verdik, şimdi yargı kadınlar üzerinden dosya hazırlıyor. Orada da kotayı aşmışız. Birlik siyasetini biz savunduğumuz için yargılanıyoruz ama kutuplaştırıcı siyaset yapanlar ellerini kollarını sallayarak dışarıda geziyor. Bizimle ilgili yapılan tek haber ‘onlar terörist’ ama teknoloji çağındayız. Yalancının mumu yatsıya kadar yanmıyor artık. Ben inkar edildiğim için siyasette yer aldım. İnkar edilmezsem burada ne işim olur. Diyarbakır’da 8 Mart’ta sokağa çıktığım için başkaca yargılanıyorum ama İstanbul’da çıktığımda başka” sözlerini kullandı.     ‘2 yıldır dosyada tek yeni delil yok’   2 yıla aşkın bir zamandır dosyaya tek bir delil konulmadığını belirten Ayla, mahkeme heyetine, “Bu dosyayı bitirmek zorundasınız” dedi. Ayla, “Kobanê maliye iddianamesinde Ahmet Altun biraz daha çalışmış. Kadro tanımına 100 sayfa ayrılmış ve kadro tanımına uyan tek bir arkadaşımız yok. Bu dosyada yeni olan tek şey; kadın mücadelesinde yer almam ve genel merkezimin attığı twetti paylaşmam” ifadelerini kullandı.     Duruşmaya bir buçuk saat ara verildi.