Semra Güzel hakkında 58 sayfalık iddianame hazırlandı 2022-10-14 17:10:02       İSTANBUL- HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 7 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle 58 sayfalık iddianame hazırladı.   Dokunulmazlığı kaldırılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 2 Eylül’de İstanbul’da kötü muameleye maruz kalarak gözaltına alınmış, 3 Eylül’de çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Marmara Kapalı Cezaevi’ne (Silivri)gönderilmişti. Avukatlarından alınan bilgilere göre Semra dün Kocaeli’de bulunan Kandıra 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne nakledildi.   Semra hakkında 15 gün önce avukatlara bilgi verilmeden ana akım medyaya iddianamenin hazırlandığına dair bilgi verilmiş bunun üzerinden haber hazırlanmıştı.    Semra hakkında, 2017-2018 yılları ve öncesini kapsayan sürece dair Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “örgüte üye olmak” iddiasıyla 58 sayfalık iddianame hazırlandı.   TJA illegalize edildi   Gizli tanık "Ezel"in soruşturma tarihi olan 12 Ağustos 2018'den önce 3 Ağustos 2018'de Diyarbakır TEM Şube Müdürlüğü’nde savcı huzurunda ifade verdiği, fotoğraf teşhisi yaptığı kaydedildi. İddianamede, gizli tanığın iddialarına dayandırılarak, Semra’nın Kongra Jinen Azad (KJA), Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) çalışmalarına katıldığı kaydedildi. Ayrıca KCK'nin, "örgütsel potansiyeli olduğundan dolayı milletvekili olması için Semra Güzel'e telkinlerde bulunduğu” iddia edildi. Ancak söz konusu "telkinin" nasıl ve kimlere yapıldığı belirtilmedi.     İddianamede Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Semra ile bağlantısı olduğu iddia edilerek gözaltına alınan Hasan Doymaz’ın İl Jandarma Komutanlığınca ve Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan ifadesine yer verildi.   Dokunulmazlığı kaldırıldı   Bu iki ifadenin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Semra’nın “örgüte üye olmak” suçunu işlediği yönünde somut deliller olduğu iddia edilerek,  dokunulmazlığının kaldırılması talep edildi. 1 Mart 2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nun 59. Birleşiminde dokunulmazlığının kaldırılmasına ve Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından yurt dışına çıkışının yasaklanmasına karar verildi.   Üst düzey örgüt üyesi iddiası   İddianamede dikkat çeken detaylardan biri İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazıda Semra’nın “üst düzey örgüt üyesi” olarak arandığına dair ibarenin yer alması oldu.   İddianamede Semra’nın gözaltına alınmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan ifadesine de yer verildi. Semra ifadesinde Mehtap Şahan isimli kimliği kullanmadığını polislerin tüm eşyalarını aldığını dile getirdi. Semra, çantasında Tabip Odası üye kartının olduğunu ancak polislerin Mehtap Şahan’a ait kimliği çıkarttığını belirtti.   ‘Tahmine’ dayalı görüş    İddianamede, Semra’nın PKK'li Volkan Bora ile fotoğrafı suçlama konusu yapılırken, söz konusu fotoğrafla bağlantılı olarak; Semra’nın dosyanın şüphelilerinden Hasan Doymaz ile irtibatlı olduğu, Hasan Doymaz'ın "Adıyaman'da örgüt mensuplarına erzak temin eden örgüt yöneticilerinden olduğu" iddia edilen Hüseyin Doymaz'ın oğlu olduğu ve Volkan Bora'nın bir çatışmada hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede, söz konusu kişiler arasındaki bağlantı için "tahmin" yürütülerek, "Volkan Bora'nın da Adıyaman ili Akçalı köyü kırsalında öldürüldüğü, Semra Güzel ile Hasan Doymaz arasında herhangi bir akrabalık bağı bulunmadığı, Volkan Bora'nın Hasan Doymaz'ı aracı kılarak Semra Güzel ile irtibata geçmiş olabileceğinin değerlendirildiği…" ifadelerine yer verildi.    İddianamede, Hasan Doymaz'ın, Volkan Bora'nın Semra’nın nişanlısı olduğu ve kendi telefonundan görüşme sağladığı yönünde ifade verdiği kaydedildi. Ayrıca Hasan Doymaz ile Semra Güzel arasında 29 Nisan 2016 ve 30 Nisan 2017'de 25 kez HTS kaydı bulunduğu belirtildi. İddianamede, “Gizli tanık ve HTS kayıtları ve Hasan Doymaz'ın beyanları birlikte düşünüldüğünde Semra Güzel'in Volkan Bora ve örgütle organik bağının bulunduğu, örgüt hiyerarşisi içinde yar aldığı, örgüt üyeliği suçunda aranan çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk şartlarının gerçekleştiği” diye kaydedildi.    ‘Gizli tanık beyanları yalanlarla dolu’   İddianamede, Semra hakkında hazırlanan fezlekeler ile gözaltına alındığı 12 Eylül'de verdiği ifadeye de yer verildi. Semra, "Ezel" kod adlı gizli tanık iddialarına karşı verdiği ifadede, gizli tanığın 24 Haziran seçimlerinden hemen sonra ifade verdiğine işaret etti. Bunun HDP'li vekile soruşturma dosyası açmak için alınan bir ifade olduğunu belirten Semra, "Ezel" kod adlı bir gizli tanığın olduğuna inanmadığını kaydederek, "Bir kişi bu kadar kişiyi nasıl tanıyabilir, bu kadar kişi hakkında nasıl bilgi sahibi olabilir? Bunlar aslında gerçekçi olmadığını gösteren durumlar. Aynı zamanda kişinin verdiği ifadelerde tamamen yalanlarla dolu bir ifade" diye konuştu.    Semra, gizli tanığın "DTK" iddialarını da yanıtlayarak, DTK'nin iki defa polis tarafından basıldığını, evraklarına el konulduğunu, el konulan evraklarda kendi isminin bulunmadığını söyledi.   Savcı, KCK, KJA, TJA, PKK’ye dair düşüncelerini sordu   Savcı ifade sırasında Semra’ya KCK, KJA, TJA, PKK’ye dair düşüncelerini sordu. Semra, TJA’nın kadın çalışması yürüten legal bir yapılanma olduğunu, bundan dolayı kendisini de TJA içerisinde tanımladığını belirtti.    Savcının HDP milletvekili adayı olması konusunda kimin referans olduğunu sorması üzerine Semra, sorunun fezleke ile alakalı olmadığını söyleyerek cevap vermedi.   Savcıya göre ‘Türkiye hukuk devleti’   Semra, gözaltına alındığı sırada yaşadığı hak ihlallerine dikkat çekti. Semra, “Hukuk devletinde yaşadığımız, adalet sisteminde yaşadığımız ve bazı hukuki haklarımız olduğu söyleniyor ama bugün benim buraya getirilme tarz ve yöntemim gerçekten bu hukukun kalmadığını, insan haklarına dair hiçbir şeyin kalmadığını gösterdi. Hem ters kelepçelendim hem kelepçem çok ciddi bir şekilde sıkıldı. Sırf medyaya şov yapmak için başım aşağıya indirilmek istendi. Resmen boynum kırılacak şekilde başım aşağıya indirilmek istendi” dedi.  Savcı, Semra’nın beyanlarına karşı “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir” diye karşılık verdi.   ‘Bu fotoğraflardan bir üyelik çıkartılamaz’   Milletvekili olmadan önce çekilen fotoğraflardan kaynaklı hakkında yakalama kararı çıkartılmasına ilişkin savunma yapan Semra, fotoğrafların 2017 yılında ele geçirildiğini ancak o süreçte hakkında işlem yapılmadığını, milletvekili olmasının ardından soruşturma dosyasına dönüştürülmeye çalışıldığına dikkat çekti. Semra, devletin milletvekillerini gönderdiği çözüm sürecinde kendisinin de o dönemde giderek fotoğraf çekildiğini ve buna dair sonradan açıklamalar yayınladığını dile getirdi.    Semra, "O dönemde devlet kendisi milletvekillerini, parti temsilcilerini çözüm süreci çerçevesinde gönderdi. Bir yandan İmralı Cezaevi'nde görüşmeler yapılırken bir yandan da Kandil'le görüşmeler yapıldı, bu süreçte ve bu çözüm süreci gerçekten devam etmiş olsaydı, bu çözüm süreci bitirilmemiş olsaydı belki biz bugün bu yargılamayı ihtiyaç bile duymayacaktık. Belki bugün bu ölümler olmayacaktı, belki benim arkadaşım hayatını kaybetmeyecekti. Çözüm Süreci olumlu sonuçlansa ve belki o fotoğraflar hiç gündem olmayacaktı, ama bu yapılan aslında Çözüm Süreci'ne yönelik yapılan bir saldırıdır ve ben o fotoğrafları inkâr etmiyorum. Ben o fotoğrafları 'evet' çektim, o kişi benim sözlümdü ve ben onu görmek için oraya gittim, çözüm sürecinde gittim, her insan gibi her bugün vicdanı olan bugün yüreği olan her insan gibi sevdiğim insanı görmeye gittim, yakınımı görmeye gittim. O yüzden ben bunu yanlış olduğunu da düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.    Taciz eden milletvekilleri hakkında neden fezleke hazırlanmıyor?   Semra’nın yolsuzluk, taciz, tecavüz dosyalarında adı geçen milletvekilleri hakkında “neden fezleke düzenlenmediğini” sorması üzerine savcı, “Türk adaleti her konuda her isnatlar her suçla ilgili gerekeni yapacak, bugün burada yargılama yapmıyoruz, daha soruşturma aşamasındayız, mahkum olmuş değilsiniz, adalete güvenin” iddiasında bulundu.    Savcının, “Meclis’te oturuma ne zaman katıldınız? Dokunulmazlığın kaldırıldıktan sonra meclise gittiniz mi? Neden ikametgahınızda değildiniz” gibi sorularına karşılık veren Semra, ölüm tehditleri aldığı için oralarda bulunmadığını söyleyerek soruların aynı zamanda fezleke ile alakalı olmadığını belirtti. Savcının ayrıca “çözüm süreci ne zaman başladı ve ne zaman bitirildi” diye sorması da dikkat çekti.   Tutuklanmasını talep etti   İfadenin ardından Savcılık, gizli tanık beyanları üzerine açılan soruşturma için Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne yazdığı yazıda; Semra’nın ikametgahında bulunamamış olmasını, dokunulmazlığının kaldırılmış olmasını, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı dosyasında ifade veren Hasan Doymaz'ın beyanını, Leyla Güven'i evinde misafir etmiş olmasını, örgüt üyesi olduğuna yönelik organik bağının tespit edilmesini, ele geçirilen materyalleri, çektirmiş olduğu fotoğrafları somut delil olarak göstererek ve kaçma şüphesi olduğunu öne sürerek, tutuklanmasını talep etti.   Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne Semra hakkında Volkan Bora ile çekildiği fotoğraflardan kaynaklı açılan soruşturmaya ilişkin yazılan yazıda da tutuklanması talep edildi.   Gizli tanık beyanı üzerine tutuklama kararı   Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, Semra’nın kaçma şüphesi olduğunu iddia ederek adli kontrol kararının yeterli görülmediğini bundan dolayı tutuklamanın ölçülü olduğunu söyleyerek tutuklama kararı verdi.   Volkan Bora ile çekildiği fotoğraflardan kaynaklı hakkında açılan soruşturmaya ilişkin kararını açıklayan Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, “Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklanması talep edilmiş ise isnat edilen suçun temadi eden suçlardan olduğu dikkate alındığında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tutuklama talebinin reddine karar verildi.”   İddianamede son olarak tüm dosya kapsamının ve mevcut delillerin değerlendirilmesi kısmında  “Semra’nın örgüt eylem ve faaliyetlerinin deşifre edilerek engellenmesine yönelik sürdürülen çalışmalar kapsamında” diye ifade kullanılarak Semra örgüt üyesiymiş gibi lanse edildi. Değerlendirme kısmında Ezel isimli gizli tanığın verdiği beyanlar, Hasan Doymaz’ın beyanları, mevcut ikametgahında bulunamamış olması, dokunulmazlığının kaldırılmış olması, isnat edilen suçun niteliği, Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanması, Leyla Güven'i evinde misafir etmesi, materyaller, Volkan Bora ile fotoğraf çekilmesi, sahte kimlik vermediğini ve kılık değiştirmediğini belirtmesine rağmen “sahte kimlikle ve tanınmamak için kılık değiştirmiş şekilde yolda yakalanması” beyanlarına yer verilerek cezalandırılması talep edildi.   İddianame kabul edildi   Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Semra hakkında “örgüt üyesi olma” suçlamasıyla 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasının talep edildiği iddianame Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme iddianameyi değerlendirerek kabul etti.