Rosa Kadın Derneği Başkanı hakkında bir iddianame daha 2022-06-22 15:42:49     DİYARBAKIR - Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya’nın yargılandığı davada, hakkında birleşen dosyalardan bir iddianame daha hazırlandı.   Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya’nın dernek çalışmaları gerekçesiyle “örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla birleşen iddianamelerden yargılandığı davanın duruşması Diyarbakır 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yeni bir iddianamenin oluşturulduğu duruşmada Adalet ve avukatları Elif Tirenç İpek Ulaş, Gözde Engin, Gazal Bayram Koluman hazır bulundu.   Mahkemede Adalet’in katıldığı 3 ve yer almadığı halde 1 eyleme katıldığı öne sürülerek hakkında birleştirme talebiyle hazırlanan yeni iddianameye karşı savunma yapıldı.    ‘Neden Jineoloji’   Kadın hakları savunucu olduğunu söyleyen Adalet, Rosa Kadın Derneği bünyesindeki tüm kadınların da kadın hakları savunucusu olduğunu belirtti. Adalet, “25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü ve 8 Mart Dünya Kadın Günü etkinlilerine katılmakla suçlanıyorum. Evet, 8 Mart’ta kadın tutsaklara kart gönderdik. 8 Mart dünyanın yer yerinde kutlanıyor. Bu kadın katılımcıların tamamı mahkemelerde yargılanacak mı? Biz her yıl 8 Mart’ta kadınlara kart gönderiyoruz. Sadece iddianamede geçen kart bir defalık kart gönderme değil ki. Ev aramasında bulunan ve iddianamede suç delili olarak sunulan Jineoloji dergisidir. Biz dünyanın her yerindeki feminist hareketleri takip ediyoruz, onların yayınlarını takip ediyoruz. O aramada birçok dergi vardı neden sadece Jineoloji” diye sordu.   İddianamenin iadesi istendi   Avukat Gazal Bayram Koluman, “Rosa Kadın Derneği’nin TJA’nın talimatıyla kurulduğunu, TJA’nın ise örgütle bağlantılı olduğu öne sürülüyor ama somut bir şekilde illiyet bağı kurulamadı. Rosa Kadın Derneği Valilik izni ile kuruldu. Örgüt bağlantısı açık kaynak taramasıyla yapılmış. JINNEWS’te çıkan haberler alıntı yapılmış. Kadın haber ajansının bu çalışmaları haberleştirmesi nedeniyle müvekkilim örgüt üyeliği ile suçlanıyor.  25 Kasım ve 8 Mart etkinlikleri derneğin zaten çalışma alanlarıdır. Jineoloji dergisi suç sayılıyor ama Jineoloji dergisi yasaklanmamış, sayısı toplatılmamış. Çıkan haberde çağrı olduğu söyleniyor. Çağrının, kişinin bizzat kendisine yapılması lazım. Burada müvekkile doğrudan yapılan bir çağrı yok. Bu iddianamenin iadesini istiyoruz” dedi.   Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tarihçi Taner Akçam’a Ermeni soykırımına yönelik çalışmaları nedeniyle sürekli soruşturma ve dava açılması nedeniyle yargı tacizine ilişkin verdiği ihlal kararına işaret eden Gazal, “Taner Akçam kararında yargı taciz sistematik soruşturma sindirme, yıldırma, ürkütme, korkutma ardılını yetiştirmenin engellenmesine atıf yapılıyor, müvekkilime de bu yapılıyor. Bu dava 4 birleşen iddianameden oluşuyor. Sürekli yargı tacizi uygulanıyor” sözlerine yer verdi.    ‘İddia makamı kendini biraz daha geliştirmelidir’   Avukat Gözde Engin ise iddianamede,  suç delili olarak sunulan ancak dosyada yer almayan 8 Mart etkinliklerine ilişkin dağıtılan broşürü mahkemeye sunarak, şöyle konuştu: “İddianamede bu broşürler için ‘Ele geçirildi’ ifadeleri kullanılmış. Sanki ele geçirilecek bir şeymiş gibi. Bu broşürler, sokakta açıkça dağıtıldı. İçinde de suç unsuru diye bir şey yok ama suç unsurunun delili olarak sunulmuş. Bunun amacı caydırmadır. Bir de bir haber ajansının çağrısı üzerine müvekkilimin eylemlere katıldığı öne sürülüyor. 8 Mart dünyanın her yerinde kutlanıyor ve buna ilişkin çağrılar yapılıyor. Uganda’da çağrı yapılıyor. Belki müvekkilim Uganda’daki çağrı üzerine o eyleme katılmış. Ki bu çağrı JINNEWS üzerinden yapılmamış, bizzat müvekkilim tarafından bu çağrı yapılmış, kadın haber ajansı da bunu haberleştirmiş. Bu yüzden iddia makamı kendini bu konuda biraz daha geliştirmelidir. İddia makamına biraz daha iyi çalışmasını tavsiye ediyoruz. Müvekkilime yargı tacizi uygulanıyor, bunun amacı müvekkilimi caydırmaktır. Umuyoruz mahkemeniz bu yargı tacizine son verir ve müvekkilimin beraatına karar verir.”   ‘Cezalar bozuldu’   Avukat Elif Tirenç İpek Ulaş da Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi’nin, Rosa Kadın Derneği çalışmaları kapsamında ceza verilen kadınların dosyalarını “eylemlere katılmanın suç olmadığına karar vererek bozduğunu” dile getirdi. Elif, “Bu iddianame insanı öfkelendiriyor. İddianamede adı geçen bu 4 eylem için müvekkilimin evi basıldı, küçük çocuğu ve hasta annesinin önünde darp edildi, gözaltına alındı, tutuklandı. Rosa Kadın Derneği çalışmaları nedeniyle yargılanan kadınların cezaları Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozulmasının ardından emniyet bu sefer de Dicle Amed Kadın Platformu’nu hedef aldı ve buradan tacize başladı” dedi.   İddia makamı dosyadaki eksikliklerin giderilmesini talep etti.    Mahkeme, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve yazılan müzekkerelerin cevaplarının beklenmesine karar vererek duruşmayı 9 Kasım’a erteledi.