Demokratik Modernite hakkında açılan dava görüldü 2022-04-29 15:08:00   İSTANBUL - Demokratik Modernite Dergisi hakkında 30'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması görüldü.   Üç aylık düşünce ve kuram dergisi Demokratik Modernite'nin birçok sayısında yayımlanan yazılardaki ifadeler nedeniyle “Örgüt propagandası” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması, Çağlayan'da bulunan 30'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, derginin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ramazan Yurttaban ve avukatları Özcan Kılıç ile Sercan Korkmaz katıldı.   İfadeler cımbızlandı   Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada ilk olarak söz alan Yazı İşleri Müdürü Ramazan Yurttaban, suçlama konusu yapılan ifadelerin yazılardan ayıklanarak ele alındığına işaret etti. Yazının bütününe dair bir suçlama olmadığını, bazı ifadelerin “cımbızlanarak” iddianamenin hazırlandığını ifade eden Ramazan, “Bu durum da bağlam kopukluğu yaratmıştır. Söz konusu iddia bu nedenle yerinde değildir. Kabul etmiyorum” dedi.   İddianame iade edilmeli   Ardından söz alan avukat Özacan Kılıç da, dava konusu yapılan dosyanın problemli olduğuna dikkat çekti. Emniyetin hazırladığı fezlekenin iddianameye dönüştürüldüğüne işaret eden Özcan, “İddianameden daha sonra haberimiz oldu. İlk başlarda haberimiz olsaydı, iadesini isteyecektik. Çünkü şu anda dergide yer alan birçok yazı hala milletvekili olan kişilere ait. Yine aynı şekilde yazılardan kelime, cümleler cımbızlanarak, iddianame hazırlanmış. Müvekkil ile savunma hazırlarken, cümleler üzerinden yer alan yazıları arayadurduk. Şaka gibi bir iddianame” diyerek, tepkisini dile getirdi.   Zaman aşımı hususu değerlendirilmeli   Avukat Sercan Korkmaz ise davanın basın kanunu çerçevesinde açıldığını, bu nedenle basın kanunu kapsamında ele alınması gerektiğini dile getirdi. Sercan, devamında şunları söyledi: “Basın kanunu ihtisas gerektiren bir alan olduğu için ne soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı ne de mahkemeniz bu konuda ihtisas sahibi değildir. Bu nedenle ciddi usul eksiklikleri ortaya çıkmıştır. İddianamede suçlamaların temel dayanağı, basın kanunu olarak gösterilmiş ve sevk maddesi olarak ise 11’nci madde olarak belirtilmiştir. Hal böyle iken, öncelikle basın kanunu kapsamında zaman aşımı hususu değerlendirilmesi gerekir. Dergide yayınlanan yazıların, soruşturma ve dava tarihi dikkate alındığında zaman aşımına uğradığı açıktır.”    Basın kanuna işaret eden Sercan, yayınlanan bir içeriğe ilişkin öncelikle bu kanuna göre eser sahibinin araştırılması gerektiğini kaydetti. Soruşturmayı yürüten savcının bu konuda herhangi bir inceleme yapmadığını dile getiren Sercan, “Savcı, bu hususu eksik bırakmıştır. Basın kanununun emredici hükmü var. Öncelikle bu hüküm yerine getirilmeli. Eser sahibi üzerinden değerlendirilmelidir” diye belirtti.   Duruşma ertelendi   Savunmanın ardından söz alan iddia makamı, derginin birçok sayısı hakkında dava açıldığını aktararak, şu anda 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açık olan dosya ile bu dosyanın birleştirilmesi talebinde bulundu. Ara kararını açıklayan mahkeme, 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyanın mevcut dosya ile birleştirilmesi yönünde müzakere yazılmasına ve avukatların Ramazan Yurttaban’ın duruşmalardan vareste tutulma talebini kabul ederek, duruşmayı 28 Eylül’e erteledi.