Zeynep Ölbeci: Haksızlıklar nedeniyle siyasetteyim 2022-04-26 17:03:34   ANKARA - Kobanê Davası'nda kayyım ve erkek zihniyetinin politikalarına değinen HDP eski MYK üyesi Zeynep Ölbeci, “Tüm bu haksızlıklar nedeniyle siyasetteyim ve bugün karşınızdayım. Siyaset yaptığım için burada yargılanıyorum. Haksızlığı kabul etmediğim için siyasetteyim. Türkiye’de kirli siyaset ön planda. Ben de bu kirli siyasete karşı bir şeyleri kurtarabilme, halk için bir şeyleri değiştirebilme umuduyla siyasetteyim” dedi.    DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 12’inci duruşması ikinci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görülüyor.    Verilen aranın ardından Kürtçe yaptığı savunmasına kaldığı yerden devam eden HDP eski MYK üyesi Zeynep Ölbeci, KCK davalarında duruşma salonlarında konuşulan Kürtçe için “bilinmeyen dil” ifadesinin kullanıldığını hatırlattı. “Bilinmeyen dil” kavramı üzerinden bir inkarın gerçekleştiğine dikkat çeken Zeynep, “Beni yok sayıyorsanız neden yargılanıyorum? Bilinmeyen insanlar olarak mahkemede yargılanıyoruz. Bilinmeyen, kabul edilmeyen insanlar olarak nasıl oluyor da yargılanıyoruz? Bu nedenle tercüme için para ödemeyeceğimi söylemiştim. Ya devlet ‘Sen benim vatandaşım değilsin’ diyecek ya da dilimi kabul edecek ve ona göre davranacak” şeklinde konuştu.   ‘Barış Bey’in işine gelmese de Kürt dili dilleri gibi yerini almıştır’   Duruşmanın önceki oturumlarda siyasetçilerden Aynur Aşan’ın mahkemeye “Ne söylediğimizi merak edip tek kelime Kürtçe öğrenmeye çalıştınız mı?” sorusuna “Anlasam ne işime yarayacak” yanıtını veren mahkeme üyesine dikkat çeken Zeynep, “Barış Bey’in işine gelmese de Kürt dili de diğer dünya dilleri gibi yerini almıştır” diyerek tarihe not düşen Kürt aydınlarına değindi.    Mahkemeye ‘Savunmamı sizin değil kendi istediğim gibi yaparım’ yanıtı    Mahkeme başkanı Zeynep’in sözlerini keserek fiil ve fail ile alakalı savunma yapmasını söyledi. Zeynep ise bunların savunmasının bir parçası olduğunu kaydederek, “Karşınızda yargılanıyorsam bunun bir sebebi var. O nedenle de savunmamı sizin istediğiniz gibi değil kendi istediğim gibi yaparım” yanıtıyla savunmasını sürdürdü.   ‘Devletler nasıl kabinelerle yürütülüyorsa o dönemde bu şekilde yürütülmüştür’   Tarihteki ilk sınıflaşmanın Sümerlerde Zigguratların açığa çıkmasıyla birlikte oluştuğunu söyleyen Zeynep, “Tarihte toplumdaki ilk sınıflar Zigguratlar içinde oluşturulmuş. Bugünkü devletler nasıl kabinelerle yürütülüyorsa o dönemde de bu şekilde yürütülmüştür. Zigguratlar, insanlar için yaşamsal ve ideolojik kurumlardır. Bu yapılar 3 kat üzerine kurulur. En üsttekinde tanrı oturur. Orta katta Sümer yazıcıları bulunur. Sanat, edebiyat, kültür, matematik, astroloji barınır. En alt katta ise toplumun birikimleri bulunur. Ziggurat’taki oluşan artı ürün, sınıfları oluşturur” dedi.     Mahkemeye tepki gösteren avukatın mikrofonu kapatıldı   Mahkeme başkanının ikinci defa Zeynep’in sözünü kesmesi üzerine avukat Güneş Yağcı, “Savunmanın sınırlandırılması söz konusu” diyerek tepki gösterdi. Mahkeme avukatın da sözünü keserek mikrofonunu kapattı.    Kürtçeye tahammülsüzlük duruşma salonunda    Mahkemenin Kürtçe savunma yapan Zeynep’in konuşmasına iki defa müdahale etmesi ise dikkat çekti.   Mahkemenin müdahalesine Zeynep, “Savunmama müdahale etmeye devam ederseniz savunmayı bırakıp giderim” sözleriyle tepki gösterdi.     Kayyım politikalarına dikkat çekti   İkinci defa bölünen savunmasına devam eden Zeynep, kayyım atamalarına ve kayyım politikalarına vurgu yaptı. Toplumsal cinsiyetin ortadan kaldırılması ve kadın haklarına dikkat çeken Zeynep, “HDP, DBP ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigma bilinciyle büyük adımlar atmış ve 30 Mart 2014’da yerel yönetimlerde eşbaşkanlık ile eşit temsiliyeti hayata geçirdi. 15 Temmuz Darbesinden sonra çok sayıda antidemokratik uygulama getirildi. Bu uygulamalara en çok da sosyalistler, kadınlar ve solcuların kazanımlarına yönelikti. DBP’nin eşitlikçi belediyelerine, kadınların en önemli kazanımı olan eşbaşkanlık erkek egemenliği tarafından gasp edildi, belediyelere kayyım atandı. Büyük bir emekle oluşan kadın yaşam alanları, kooperatifler ve çocuk bahçelerini kapattılar. Şiddete maruz kalan kadınlar için kurulan dernekler için kadınlar belediyelere başvurarak, kadınların güvenliğinin sağlanması istendi ancak kadınlar kayyım tarafından teşhir edildi. Yaşam alanlarında eşit temsiliyetin varlığı demokrasinin birincil ilkesidir. Kadın özgürlüğünü ortadan kaldıran erkek zihniyetidir. Toplumsal cinsiyeti ortadan kaldıran ve kadını köleleştiren, kadının kendi kurumlarında eşit bir şekilde temsil edilmesini engelleyen erkek zihniyetidir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de toplumsal cinsiyet eşitliğine dair ayrımcılık somut bir şekilde gözüküyor. Kadınlar için pozitif ayrımcılık gerçekleşmiyor” dedi.    ‘Siyaset yaptığım için burada yargılanıyorum’   DBP’de siyaset yürüttüğünü ifade eden Zeynep, “Tüm bu haksızlıklar nedeniyle siyasetteyim ve bugün karşınızdayım. Siyaset yaptığım için burada yargılanıyorum. Haksızlığı kabul etmediğim için siyasetteyim. Türkiye’de kirli siyaset ön planda. Ben de bu kirli siyasete karşı bir şeyleri kurtabilme, halk için bir şeyleri değiştirebilme umuduyla siyasetteyim. belediyelerimize kayyımlar atandığında ülkede, kimse ‘Bu nasıl bir haksızlık’ demedi. Diyenler de bizimle birlikte tutuklu. Toplumun özgürleşmesini istemeyenler özgür de olamaz. Bu nedenle bugün burada kayyım eliyle Kürt halkı ve kazanımları üzerine yapılan saldırıları dile getireceğim” şeklinde konuştu.    Mahkeme başkanının, “Bundan sonraki savunmanız iddia konusuyla ilgili mi olacak yoksa bahsettiklerinizle ilgili mi olacak” sorusuna Zeynep, “Ben kayyımlarla devam edeceğim savunmama ardından ise dosyaya dair konuşacağım” dedi.    Duruşmaya 28 Nisan’a kadar ara verildi.