Aysel Tuğluk’un avukatı: ATK’de kötü muamele gördü, şikayetçi olacağız 2022-04-22 09:02:02   Rozerin Gültekin   İSTANBUL - Aysel Tuğluk’un kendisine gösterilen dayanışmadan ötürü mutlu olduğunu aktaran avukatı Ezgi Güngördü, Aysel’in ATK’de kötü muameleye maruz kaldığını ve sorumlular hakkında şikayetçi olacaklarını belirterek, dayanışmanın daha da büyütülmesi gerektiğini söyledi.   Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve demans tanısı konulan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un sağlığı cezaevi koşullarında her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “cezaevinde kalabilir” raporları nedeniyle Aysel tahliye edilmiyor. Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) üyesi olan, aynı zamanda Aysel’in de avukatlığını yapan Ezgi Güngördü, durumu gün geçtikçe kötüleşen Aysel'in son durumu hakkında ajansımıza bilgi verdi.    ‘ATK hastalıkların ilerlemesinin önemli bir parçası’   ATK raporlarından dolayı son dönemde cezaevinden ölüm haberinin gelmemesi için hastalığı ileri seviyeye gelen tutsakların tahliye edildiğini fakat günler sonra yaşamını yitirdiğini belirten Ezgi, “Bu ciddi bir insan hakları sorunu. Geçen yıl 59 hasta mahpusun vefat ettiğini biliyoruz. ATK ısrarla mahpusları ağır hasta da olsa kanser hastası da olsa cezaevinde tedavisini devam ettiremeyecek düzeyde de olsa tahliye etmediğini görüyoruz. Adli Tıp Kurumu neden yapıyor bunu? Biraz yapısına bakmak lazım. Artık atamalar doğrudan başkanlık üzerinden yapılıyor ve son derece siyasallaşmış bir kurum. Karantina uygulaması ile mevcut hastalıklarını daha da ilerleten bir uygulamayla karşı karşıya kaldık. Adli Tıp Kurumu bu hastalıkların ilerlemesinde en önemli parçalarından biri. Anayasa Mahkemesi ve mahkemeler Adli Tıp Kurumu’nun raporu olmadan tahliye veya infaz erteleme kararı vermiyor. Bu bir hukuki zorunluluk değil ama uygulanıyor” dedi.   Üst Kurul’dan yanıt yok! Aysel’e Kocaeli Seka Devlet Hastanesi’nde yapılan muayeneler ve görüşmeler sonucunda demans hastalığı teşhisi konulduğunu ve ardından da Kocaeli Seka Devlet Hastanesi tarafından cezaevinde kalamayacağı yönünde bir rapor hazırlandığını hatırlatan Ezgi, “Kocaeli Seka Devlet Hastanesi tarafından hazırlanan rapor Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Burada tamamen zıt sadece dosya üzerinden yapılan bir inceleme ile Sayın Tuğluk’un cezaevinde kalabileceği rapor edildi. Bunun üzerine biz Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na (TİHV) başvurduk. TİHV, iki rapor arasında çelişki olduğuna dair bir rapor verdi. İki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi ve ATK raporunun gerçeği yansıtmadığını söyleyerek ATK Üst Kurulu’na başvuruda bulunduk. Bu tarih itibariyle hala başvurumuza bir yanıt yok. Sürüncemede bırakılan bir süreçten bahsediyoruz” ifadelerini kullandı.   ATK’de insan onuruna yakışmayan davranışlar sergilendi   Aysel’in Kobanê Davası’nda savunma yapıp yapamayacağının tespit edilmesi için ATK’ye sevk edildiğini ve ATK’de de kötü muameleye maruz bırakıldığını söyleyen Ezgi, yaşanan sürece dair şunları aktardı: “Sayın Tuğluk 3 haftalık bir gözetim için ATK’ye sevk edildi. Ama 3 haftalık gözetim kararı sadece 3 gün uygulandı ve geri cezaevine gönderildi. Sayın Tuğluk oradaki doktorların, hemşirelerin tavırlarından son derece rahatsız olduğunu, insan onuruna yakışmayan bir davranış sergilediklerini iletti bize. Bu yapılan gözlemlerin sonucunda bir ATK raporu hazırlandı. ATK raporuna bütün olaylar, suçlamalar yazılmış resmen iddianamenin özeti birkaç sayfalık değerlendirme tek vardı. Değerlendirmenin içeriğinde de tıbbi değerlendirmelerden ziyade son derece siyasi değerlendirmeler mevcuttu. Biz geçen duruşmada bunun itirazını yaptık. Kocaeli Adli Tıp Kurumu’ndan aldığımız ‘Cezaevinde kalamayacağı’ yönündeki raporu referans vererek tahliyesini talep ettik. Ancak mahkeme bırakın tahliye etmeyi, savunma yapmak üzere Aysel Tuğluk’un çağırılacağını söyledi.”   Arkadaşlarını hatırlamıyor   Aysel’in çok önemli bir kadın siyasetçi olduğunu ifade eden Ezgi, Aysel’in durumunun her geçen gün daha kötüye gittiğini söyledi. Aysel’in artık kişileri hatırlayamadığını ve evrakları okuyamadığını dile getiren Ezgi, “Geçmişe dair şeyleri konuştuğumuzda biraz hatırlayabiliyor onu da parça parça hatırlayabiliyor. Bir hafta önce konuştuğumuz şeyi diğer hafta hatırlamıyor. Bizim kendi gözlemimiz bunlar. Geçen mahkemeye de söyledik. Adli Tıp raporuna gerek yok. Gözlemle dahi anlaşılabilecek kadar ciddi bir boyutta hastalığı. Adli Tıp’ta neler yaşadığını sorduğumuzda dahi parça parça anlatabildi. Verilen Adli Tıp raporlarında tıp etiğine ve insanlık onuruna yakışmayan durumlar var.  Aysel Tuğluk önemli bir sembol dolayısıyla bu haksız, hukuksuz, hakkaniyete aykırı duruma maruz kalıyor” diye belirtti.   ATK hakkında suç duyurusunda bulunulacak   Belli periyodlarda infaz erteleme başvurusu yaptıklarını ancak son gelen Adli Tıp Raporu’ndan sonra umutlu olmadıklarını dile getiren Ezgi,  “Aysel Tuğluk bu şartlarda cezaevinde kalamaz. Tedavi görme ve sağlığa erişim hakkının engelleniyor. Yapılan tetkiklere bakılarak tahliye ya da infaz erteleme kararı verilmesi gerekiyor. Belirli periyotlarla yaptığımız başvurulara sürekli ret yanıtı alıyoruz. Biz aynı zamanda ATK’de bu raporu veren doktorlar hakkında da suç duyurusunda bulunacağız. ATK bağımsız olmak zorunda. Siyasi mahpuslar üzerindeki uygulamaları ölümlere sebep oluyor. ATK bunu engellemek zorunda. ATK siyasi tutsakların cezaevinde tutulmasını sağlayan meşru zemini oluşturan kurum durumunda" dedi.   ‘Dayanışma Aysel’i mutlu ediyor’   Aysel’in cezaevindeki gündelik tüm ihtiyaçlarının birlikte kaldığı Gültan Kışanak ve Edibe Şahin tarafından karşılandığını vurgulayan Ezgi, her geçen gün durumu daha kötüye giden Aysel için herkesin ses çıkarması gerektiğini dile getirdi. Ezgi, “Hem ulusal mecrada hem de uluslararası mecrada yapılan çağrılar çok kıymetli. Her gittiğimizde sanatçıların, kurumların çağrıda bulunduğunu, binden fazla kadının imza topladığını, imzaların Bakanlığa sunulacağını anlatıyoruz. Çok mutlu oluyor, her defasında ağlıyor. ‘İyi ki arkadaşlarım var, iyi ki varsınız’ diyor. Onu çok mutlu eden motive eden durumlar bunlar. Bu yüzden bu çağrıların sürekli olması, Aysel’in hafızasına sahip çıkma noktasında daha etkili yöntemler bulmak durumundayız bu aşamada. Hepimiz Aysel’in hafızasıyız’ çok doğru bu anlamda. Hem cezaevindeki arkadaşları hem biz avukatları hem de diğer yoldaşları hepimiz Aysel Tuğluk’un hafızasıyız” diyerek Aysel’in yoldaşlarına daha fazla ses çıkarma çağrısı yaptı.