Irkçı saldırı davasında dinlenen polislerden çelişkili beyanlar 2022-04-20 12:42:49     KONYA - Dedeoğulları ailesinin katledilmeden önce maruz kaldığı ırkçı saldırıya ilişkin görülen davanın duruşmasında 12 Mayıs saldırısına ait inceleme tutanağı tutan ve tanık olarak duruşmada dinlenen polisler çelişkili beyanlarda bulundu. Polislerin olay yeri inceleme ekibi gelmeden olay yerinde bulunan sopaları toplayarak “delil kararttığı” da açığa çıktı.   Konya’nın Meram ilçesinde Kürt Dedeoğulları ailesinden 7 kişinin 30 Temmuz 2021’de katledilmeden önce 12 Mayıs’ta komşuları olan Keleş ve Çalık ailesi üyeleri tarafından ırkçı saldırıya maruz kalmasına dair davanın 3’üncü duruşması Konya 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı. Ailenin sağ kalan tek üyesi Çetin Dedeoğulları ile aile yakınlarının katıldığı duruşmayı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Konya İl Örgütü yöneticileri ile birçok kişi de izledi. Duruşmaya çok sayıda avukat da katıldı.   Faillerin bir kısmı duruşmaya katılmadı   Dosya kapsamında tutuklu yargılanan Ali Keleş (Veli oğlu) ile Lütfi Keleş tutuklu bulundukları cezaevinden duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanırken, Ayşe Keleş ile bazı failler duruşma salonunda hazır bulundu.   Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, mahkeme başkanı dosyaya eklenen evrakları bildirdi.   ‘Sizi burada yaşatmayacağız’ tehdidi   Ardından katledilen Yaşar Dedeoğulları’nın kardeşleri Güneş İnik ile Ayfer Karasu, faillerden şikayetçi olduklarını belirterek davaya katılma talebinde bulundu. Ağrı’da yaşayan Ayfer, katliamdan bir yıl önce Konya’ya kardeşini ziyarete geldiğinde ailenin komşuları olan Keleşler tarafından tehdit edildiğini ve aralarında tartışma yaşandığını ailesinden duyduğunu belirtti. Ayfer, “Onlara ‘Sizi burada yaşatmayacağız’ diyorlarmış” dedi.   Delillerin karartılmasından sorumlu polislerden biri dinlendi   Ardından 12 Mayıs saldırısının gerçekleştiği gün, olay yerine intikal eden ve ilk raporu hazırlayan polislerden Mustafa Aras tanık olarak dinlendi. Dün Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada avukatların beyanlarıyla, hazırlanan polis raporunun 9 ay sonra dosyaya eklendiği, “delillerin karartılmasının söz konusu olduğu” açığa çıkmıştı.     İhbarın geldiği saati hatırlamadı   Mahkeme başkanının “Saat kaçta ihbar geldi” sorusu üzerine saati hatırlamadığını ancak 22.00 civarında olduğunu söyleyen tanık polis Mustafa Aras, “Günay Yüksel’in içinde bulunduğu ekibe ihbar geldi. Onlar olay yerine gittiler. Ardından takviye çağırdılar, biz de yaklaşık 15 dakika sonra takviye ekip olarak gittik. Biz olay yerine ikinci giden ekiptik. Gittiğimizde yaralılar vardı. Ambulans gelmişti ve yaralıların bir kısmı hastaneye kaldırılmıştı. Ambulans yetersiz olduğu için biz takviye ambulans istedik. Bizden sonra olay yeri inceleme geldi” dedi.     Tanığa soru sormak üzere söz alan Avukat Atilla Kart, yargılamanın en kritik sorgulamasının yapıldığının altını çizdi. Dün Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen katliam davasındaki yeni bulgu ve delilleri de aktaran Atilla, “12 Mayıs saldırısıyla ilgili iki tutanak var. Biri polisin tuttuğu bir sayfalık tutanak biri de olay yeri inceleme ekibinin tuttuğu tutanak. Olay yeri inceleme tutanağı ne kadar doğru ve yerinde bir rapor hazırladıysa polisler de bir o kadar özel uğraş gerektiren bir rapor hazırlamış. Öncelikle tutanakta saat neden net değil” diye sordu.   Dün görülen duruşmada Atilla, olay yeri inceleme raporunun polis tutanağından 3 saat sonra hazırlandığını ifade etmişti. Atilla, olay yeri inceleme ekibi ile polislerin tutanağında yer alan çelişkilere işaret etmişti.   Polisler saati net yazmayı unutmuş!   Polis Mustafa Aras, “Haber merkezi takviye ekip ister, ondan 3-5 dakika sonra olay yerine gideriz. O sırada küsuratı yazmayı unuttuk” yanıtını verdi.   Olay yeri inceleme ile polis tutanağı arasında ciddi çelişki   Atilla’nın “Olay yeri incelemeye haber vermiş miydiniz” sorusuna tanık polis, “Haber vermişlerdi. Olay yeri inceleme bizden 15 dakika sonra geldi” yanıtını verse de olay yeri inceleme tutanağında olay saatinin polis tutanağında belirtilen saatten 3 saat sonra olması beyanlar arasındaki çelişkiyi gösterdi.     Polis, tutanağı tutulduktan sonra görmüş!   Atilla, “Olay yeri inceleme sizden sonra geldiği halde olayın oluşuna dair bulgular buluyor ancak siz bu bulguları toplamadığınız gibi olayı iki ev arasındaki boşlukta yaşanmış gibi yansıttınız” diyerek bunun nedenini sordu. Bunun üzerine tanık polis, “Ben tutanağı tutulduktan sonra gördüm” yanıtını verdi.   Ciddi yaralılar olduğunu söylüyor ancak içeri girmiyor!   Avukat Atilla’nın “Çardağa girip etrafa baktın mı” sorusunu tanık polis, “Hayır bahçeye girmedik. Çevre güvenliğini sağlamak amacıyla dışarıda bekledik.  Ben Dedeoğulları ailesinin evinin önündeydim. Diğer ekip de Keleş ailesinin evinin önündeydi. Onların içeri girip girmediklerini bilmiyorum” beyanlarıyla yanıtladı.   HTS kayıtları için tanığın onayı alındı   Ardından Avukat Abdurrahman Karabulut ise tanığın hangi saatte olay yerinde olduğunun tespit edilebilmesi için HTS kayıtlarının alınmasına onayının olup olmadığını sordu. Tanık HTS kayıtlarının alınmasına onay verdi.   Deliller polisler eliyle karartılmış!   Ardından Avukat Ebru Akkal ise, “Sopaları Dedeoğulları ailesinin evinin orada mı topladınız? Olay yeri inceleme ekibi gelmeden mi aldınız” diye sordu. Tanık polis, “Olay yeri inceleme ekibi gelmeden biz sopaları muhafaza altına aldık. Arkadaşlar almıştı sopaları. Rapor aynı gün düzenlendi” dedi.     Polisler arası çelişkili beyan!   Ardından yine 12 Mayıs günü olay yerine ilk giden ekipte yer alan polis Günay Yüksel tanık olarak dinlendi. İhbarın 22.00 civarında geldiğini belirten Günay Yüksel, “Ekip arkadaşlarımla gittim. 22.30 civarında vardık” dese de bir önceki polis tanıklığında gelen ihbarlardan 3-4 dakika sonra olay yerinde olduklarını belirtmişti. Günay Yüksel, “Biz vardığımızda kavga bitmişti. Dedeoğulları kendilerine Keleşlerin saldırdığını söyledi. Dedeoğulları bahçenin içindeydi. Keleş ailesi ise avluları ile kapının dış tarafında oturuyordu. Sonra ambulans geldi. Çok sayıda yaralı vardı” diyerek olay yeri tutanağının aksine Dedeoğulları’nın iki ev arasındaki boşlukta değil, bahçelerinde olduğunu itiraf etti.   ‘Olaya tanıklık ettiğini söyleyen olmadı’   Mahkeme başkanının, “Siz tanıkları o an mı açığa çıkardınız” sorusuna tanık polis Günay Yüksel, “Hayır biz yaralılarla olayın nasıl olduğunu konuşuyorduk. Her iki aile de saldırının karşıdan başladığını söyledi. Orada olan veya olaya tanıklık ettiğini söyleyen olmadı” yanıtını verdi.   Ardından Ali Çalık ile Ramazan Çalık’ın olay yerinde olup olmadığının teşhis edilmesi için tanığa fotoğraf gösterildi. Tanık ise hatırlamadığını belirterek, “Olaydan sonra ‘Biz Keleşlerin yakınlarıyız’ diyerek gelenler oldu ama biz isim sormadan uzaklaştırdık” dedi.   ‘Sopaları tutanağa geçtik’   Mahkeme başkanının “Elinde sopa olan gördün mü” sorusuna tanık polis, “Bulduğumuz sopaları alıp tutanağa geçtik. Mustafa’nın ekibi bizden 15 dakika sonra ikinci ekiple geldi” dedi. Mahkeme başkanının “Olay yeri inceleme geldiğinde sopaları almış mıydınız” sorusuna ise tanık polis, “Evet muhafaza altına almıştık. Girişlerde, bahçe girişlerinde olan sopaları aldık. Kimsenin elinde sopa görmedik” yanıtını verdi.   Polislere göre olay yeri inceleme 45 dakika sonra gelmiş!   Avukat Atilla Kart, olay yeri inceleme ekibinin olay yerine ne zaman geldiğini sordu. Tanık Günay Yüksel, “Yaralıların hastaneye gitmesinden sonra geldiler. Yaklaşık 30-45 dakika sonra geldiler” dedi. Yine Atilla’nın, “Delil niteliğinde olan malzemeleri olay yeri inceleme ekibi gelmeden neden aldınız” sorusuna tanık polis, “Biz normalde malzemeleri almıyoruz olay yeri inceleme ekibinin gelip toplamasını bekliyoruz. Orada bir kavga olabilir diye koruma altına aldık. Evin içine girmedik, dışarıda bekledik” şeklinde cevap verdi.   Avukat Abdurrahman Karabulut önceki tanık polise sorduğu gibi baz istasyonundan HTS kayıtlarının alınmasına onayının olup olmadığını sordu. Tanık onay verdiğini söyledi.   Avukat Ebru Akkal, tanıkların nasıl tespit edildiğini sordu. Tanık ise “Şahısların karakolda verdiği ifadelerinden istinaden tanıklar belirlenip çağırılır” yanıtını verdi.   Olay yeri incelemeyi polisler çağırıyormuş   Faillerin avukatlarından Kazım Turan da tanığa soru yönelterek, “Raporu olay günü mü tuttunuz? Olay yeri inceleme ekibini siz mi çağırdınız” dedi. Tanık ise raporu olay günü tuttuklarını söyleyerek, “Olay yeri inceleme ekibini genelde biz çağırırız. Önce anons alıyoruz ihbara dair sonra olay yerinde olduğumuza dair anons geçiyoruz” dedi.  Tanık olay yeri inceleme heyetini kendilerinin çağırdığını söylese de olay yeri incelemenin olaydan 3 saat sonra olay yerine gelmesi polislerin olay yeri incelemeyi geç aradığına işaret ediyor.   Tanık beyanlarının ardından avukatlar söz aldı. Duruşma avukatların beyanlarıyla devam ediyor.