Kobanê Davası’nda müşteki: Mahkeme, davaya katılmam için aradı 2022-03-28 13:00:33   ANKARA - Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nda konuşan Avukat Ali Bozan, Müşteki Üzeyir Yiğit’in ifadesinde “Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi beni bu davaya katılmam için aradı” şeklinde beyanı olduğunu hatırlatarak, mahkemenin buna izahat getirmesi gerektiğini vurguladı.   DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nın 11’inci grup duruşmaları başladı.   Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen duruşmaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl yönetimi, İnsan Hakları Derneği (İHD) temsilcileri, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Büyükelçiliği ve Almanya Büyükelçiliği’nden bir heyet, milletvekilleri Mehmet Rüştü Tiryaki, Züleyha Gülüm, Pero Dundar, Zeynel Özen, Fatma Kurtulan, Mahmut Toğrul izleyici olarak katıldı.    Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan siyasetçiler salonda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde tutulanlar da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.  Newroz kutlandı   Duruşma salonuna getirilen siyasetçiler birbirlerinin Newroz Bayramı’nı kutladı. Tutuklu siyasetçi Nazmi Gür’ün, “Newroz pîroz be” sesi salonda yankılandı.    Bugün savunma yapacak Kürt siyasetçi Ahmet Türk ve avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu. Ahmet Türk avukatlar kısmında tutsak siyasetçilerle selamlaştı. Ahmet, siyasetçi kadınlarla tek tek selamlaşarak sohbet etti.    Duruşma Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin salona gelmesiyle başladı. Ahmet, “sanıklar” için ayrılan bölüme oturtuldu.    ‘Duruşma düzeni daha önce belirlendi’ gerekçesi   Söz alan avukat Kenan Maçoğlu, siyasetçi Türk’ün avukatların yanına oturtulmasını talep etti. Ceza Muhakemeleri Kanunu’na (CMK) atıfta bulunan Kenan, savunmaya yardımcı olabilmek için yanlarında oturmalarını talep etti. Avukat Kenan Maçaoğlu’nun taleplerine katıldıklarını belirten Avukat Erdal Kuzu da salonun fiziki durumunun bunu sağladığını belirterek, Ahmet Türk’e savunma esnasında hukuki yardım etmek için yanlarında oturması talebinde bulundu. Mahkeme heyeti başkanı duruşma düzeninin daha önce belirlendiği gerekçesiyle talebi reddetti.    Müşteki beyanlarında çelişki   Dosyaya gelen evrakları okunması ardından avukat Ali Bozan, söz aldı. Ali, ifadeleri alınan müştekilere dair beyanda bulundu. Ali, şunları söyledi: “Duruşma tutanağını SEGBİS’e yansıtınız. Müştekilerin kimi beyanları duruşma tutanağına yansımadı. İlk mağdurlardan Ahmet Kuyucu’nun katılma talebinin olmadığı şeklinde duruşma tutanağına yansıdı. Ahmet Kuyucu’nun beyanı farklı. Bu iddianamenin nasıl düzenlediği, kovuşturma işlemlerinin nasıl işletildiği boyutuyla Tarsus Cezaevi’nden alınan beyanları önemli. Kuyucu, ‘Ben doğduğumdan beri İzmir’de ikamet etmekteyim. Sanıkların bana eylemi olmadı, zarar görmedim. Karakol’da ifade vermedim, kimlik bilgilerimin karıştırıldığını düşünüyorum’ gibi beyan verdi. Bunun da mahkemenin araştırmasının önemli olduğunu düşünüyoruz.    İtirazlarımızı dikkate almadınız   Benzer şekilde Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 23 Mart 2022 tarihinde ifadesi alınan Ahmet Çağlayan, ‘Ben buraya neden çağırıldığımı anlayamadım. Kobanê ya da hendek sırasında bulunmadım. Sanayi de esnaf olarak çalışmaktayım, bir mağduriyetim yoktur’ diyor. Mersin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde Veysel Alan, ‘Benim olayla ilgili bilgim yok, kamu görevlisi değilim. Babam polis memuru Bitlis’te tek çalıştı, şikayetçi değilim neden ifade verdiğimi bilmiyorum’ dedi. Bu üç ifade ile ilgili mahkemeniz tanıklar ve müştekiler tamamıyla dinlenilmeden, buna itiraz ettik ama bütün itirazlarımıza rağmen mahkeme bu şekilde devam etti.”    ‘Sahte evrak düzenlenmiş’   Ali, kişilerin dosyaya nasıl eklendiğini bilmediklerini belirterek, “Mersin’de ifadenin alındığı mahkeme heyeti başkanını ben tanıyorum, hayatta iddianamenin özetini okumaz. İddianame özeti okumamış, müştekiye haklarını anlatsaydı, bizleri de aydınlatacaktı. Sahte evrak düzenlenmiş. Kimi ifade alınmalarında ekler ve iddianame okunduğu söyleniyor. Bunları yapıyorlarsa teker teker bulup tebrik etmek gerekiyor. Onca işin içinde 300 sayfayı okuyor ve beyan alıyor” dedi.   ‘Müşteki dinlenmesine son verilsin’   İzmir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ise iddianame ve müştekilerin haklarına dair hiçbir şey okunmadığını gördüklerini aktaran Ali, “ Mesele sadece şikayetçi olup olmaması değil. Maddi gerçek böyle ortaya çıkarılmaz. Böyle yanlış olur. Türkiye’nin birçok yerinde talimatla müşteki dinleniliyor. Mahkemeniz müştekilerin talimat yönünü bize imkan verse ne olacak. Bugüne kadar dinlenmemiş müştekilerin müvekkillerin sorguları bitene kadar müştekilerin dinlenmesi talebini kaldırılmasını istiyoruz. Ankara’da bulunanların mahkemede hazır edilmesi, bu mümkün değilse SEGBS ile uygun günlerde bağlantıları sağlanarak yeniden dinlenmesini talep ediyoruz” talebinde bulundu.    Ali, müşteki beyanlarını alan naip hakimlerinin aynı gün talimatla kaç ifade aldığı, o günkü iş yükünün araştırılmasını talep etti. Ali, müşteki beyanlarının alınmasında usule uygun bir işlem yapılmadığını belirtti.    Mahkeme müştekileri arıyor!   Müşteki Üzeyir Yiğit’in ifadesinde “Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi beni bu davaya katılmam için aradı” şeklinde beyanı olduğunu hatırlatan Ali, “Mahkemenizin bu konuda bir araştırma yapması ve izahat getirmesi gerekiyor. Öte yandan Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi mağdurlar ve müştekiler davaya katılmaları için aranıyorlar. Bu kişiye yönelik varsa başka kişilere yönelik şikayetçi olma meselesi noktasında bir telkini varsa bilmek isteriz. İtirazlarımızı dile getirelim” ifadelerini kullandı.     ‘Suç işliyorsunuz’   Müşteki olarak ifadesi alınan Erdoğan Kaynak’ın tutanağındaki detaya dikkat çeken Ali, “ Hakim, ‘İddianame UYAP sisteminde açılamadığı için okunamadı. Mağdura hakları anlatıldı, mağdur haklarımı anladım, avukat talebim yoktur’ dedi. ‘Bu şahıslardan şikayetçiyim, duruşmaya katılma talebim vardır.’ Burada da bunu üstün bir mahkememiz yapmıştır. İddianame okunmadan, müştekinin beyanları alınmış. Mahkemenin alelacele bir yargılama yaptığının göstergesi. Biz alelacele mahkeme yaptığınızda mahkeme bize ‘Duruşmayı uzatıyorsunuz’ dedi. Buyurun size alelacele mahkeme. İddianame okunmadan, mağdur ifadesi alınan mahkeme hakimi de suç işliyor, siz de suç işliyorsunuz” şeklinde konuştu.    Müştekiler yeniden dinlensin   Müşteki Erdoğan Kaynak’a iddianame okunmadığı için Erdoğan Kaynak’ın bir sonraki duruşmada hazır olması talebinde bulunan Ali, Kaynak’ın gelemeyeceği takdirde SEGBİS ile bağlanılması talebinde bulundu. Müştekiye iddianameye okunmadan, müşteki “dinlenildi” diye dosyaya geçtiğine değinen Ali, Tatvan’da ifadesi alınan Murat Ayaz’ın da duruşmada hazır olmasını, mümkün olmayacağı takdirde, SEGBİS ile neden mahkemeye çağrıldığını mağdura anlatılması talebinde bulundu.    Ders niteliğinde okutulur   Dosyanın AİHM’e gittiği takdirde, duruşma tutanakları, hakim ve savcıların yaptıkları “en yapılmayan işlemler” diyerek ders olarak okutulacağını ifade eden Ali, İzmir 21’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dinlenen mağdurun da yeniden dinlenmesini istedi.    ‘Bahtiyar Çolak masumiyet karinesini dikkate almadı’   Mahkemenin ilk başkanı Bahtiyar Çolak’ın gözaltına alınmasına da işaret eden Ali, Bahtiyar Çolak’ın iddianameyi kabul ettiğini, Eylül ayına kadar mahkemede yapılan işlemlerde imzası olduğunu vurguladı. Ali, “Tensip ile birçok ara karar verdi, 2021 Eylül ayına kadar yapılan yargılamaların tamamında sizinle birlikte Bahtiyar Bey’in imzası vardı. Yargılanan müvekkillerimiz ve meslektaşlarımız bir talepte bulundu. ‘HSK tarafından başlatılan soruşturmanın incelenmesini talep ediyoruz’ talebimiz reddedildi. Kovuşturma aşamasında şimdiye kadar mahkeme başkanı görevden alınmış” dedi.   Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin “özel” olarak atandığına vurgu yapan Ali, Bahtiyar Çolak’ın ise bu dava için “özel” olarak seçildiğini kaydederek, “Çolak ‘atadedeler’ soruşturma kapsamında gözaltına alındı ve tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi, tutuklandı, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Ne siz ne Bahtiyar Bey müvekkilimiz hakkında masumiyet karinesini dikkate almadı” sözlerine yer verdi.    Devlet Bahçeli’nin referans olduğu iddiaları   Kamuoyuna yansıyan bilgilerle sözlerini sürdüren Ali, şunları söyledi: “HDP’nin kapatılması için Yargıtay’a çağrıda bulunan Devlet Bahçeli’nin, 2020 yılında Bahtiyar Çolak’ında katıldığı toplantıda referans olduğu iddiaları var. Bu iddia gerçekse, sizlerin bugün yargılamayı bitirip müvekkillerimiz hakkında beraat ve tahliye kararı vermeniz gerekiyor. Süleyman Soylu, Twitter’da bir video paylaştı ve Bahtiyar Çolak mahkeme başkanıydı. Müvekkilimizin masumiyet karinesi ihlal edildi. Aynı açıklamayı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fahrettin Altun da yaptı. Müvekkillerimizi hedef gösterdiler. Bunların suç olduğunu ve ‘sizleri etkilemelerine izin vermeyin’ dedik. Biz, siz, iddia makamı yürütelim bu davayı dedik ama yargı makamınız bu talepleri kabul etmedi.  3 dakika 45 saniyelik müvekkillerimizi hedef gösteren Süleyman Soylu’nun isteğiyle bu yapılanmanın kurulduğu iddiaları var. Bahtiyar Çolak hakkında yargılama boyunca yaptığı usulsüzlüklerden kaynaklı HSK’ya şikayet etmişiz, bir yapının iki numaralı ismi olduğu iddiasıyla gözaltına alınıp ev hapsine alınıyor.”   Yaşanan hukuksuzluklar   Duruşmalar sırasında yaşanan hukuksuzluklara dikkat çeken Ali, “Müvekkillerimizin savunma hakkı kısıtlandı. Mesai arkadaşınız suç örgütü kapsamında gözaltına alınmış ise mahkemeden bunun araştırılmasını talep ederiz” dedi. Ali, Bahtiyar Çolak hakkında daha önceki taleplerinin kabul edilmesini istedi. Bahtiyar Çolak hakkında yürütülen soruşturmanın da dava dosyasına eklenmesi için talepte bulunan Ali, “Bu ülkede çok sayıda yapılanma oldu. KCK davaları adı altında bu yapılanma on binlerce Kürt’ü yargıladı, ceza verdi. Ergenekon ve Balyoz davalarında da bu yapılanma vardı, bu dosyalar bir şekilde kapatıldı ama on binlerce Kürt’ün, muhalifin yargılandığı KCK davalarıyla ilgili soruşturma yürütenlerin yargılanmasına rağmen ancak hiçbir dosyada bir işlem yapılmadı. Derin devletin ticari istihbarat ağı olarak yapılandığı iddia edilen bir yapı var ve hakim ev hapsinde. Yargılama açısından bunu önemsiyoruz” diye belirtti.    Duruşmaya bir buçuk saat ara verildi.