Cumartesi Anneleri’nin duruşmasında polislerin yaralandığı iddia edildi 2022-03-23 17:09:10     İSTANBUL - Cumartesi Annelerinin işkence ile gözaltına alındıktan sonra yargılandığı davanın duruşması görüldü. Cumartesi İnsanları, yargılanması gereken kendilerinin değil, işkence uygulayan polislerin ve emri verenler olduğunu belirtti.   Kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle 25 Ağustos 2018 tarihinde eylemlerinin 700’üncü haftasında toplandıkları Galatasaray Meydanı’nda polis saldırısı sonrası gözaltına alınan Cumartesi Annelerinin, İnsan Hakları Derneği (İHD) üyelerinin ve gazetecilerin aralarında olduğu 46 kişi hakkında “İzinsiz toplantı ve gösteri yapmak” suçlamasıyla açılan davanın 4’üncü duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya yargılananların bir kısmı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Hüda Kaya, Murat Çepni, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile çok sayıda avukat ve hak savunucusu katıldı.   Duruşma kimlik tespiti ile başladı.   ‘Yasaklar hak aramamıza engel değildir’   Ardından ilk olarak söz alan Volkan Uyar, Galatasaray Meydanında yıllardır bu eylemin yapıldığını ancak iktidar ve çevresinin meydanı hedef göstermesinin ardından meydanın hak savunucularına kapatıldığını söyledi. Volkan, bu yapılanların haksızlık olduğunu ifade ederek, “O gün bir yasaklama yoktu bir anda meydan yasaklandı. Alanı yasaklamaya çalışmaları hak arama mücadelesine engel değildir. Ben gözaltında yakınlarını kaybeden insanlarla dayanışmak için oradaydım. Biz orantısız polis şiddeti ile karşı karşıya kaldık. Polis orada olmasaydı sorun çıkmadan açıklama yapılacaktı. Ancak polis hak arama mücadelesine bir kez daha engel olmaya çalıştı. Gözaltında katledilen insanları terörist ilan ediyorlar, faili meçhullerinin hesabını soranları da terörize etmeye çalışıyorlar. İddiaların hiçbiri doğru değildir asılsızdır” dedi.   ‘Devlet annemi görmedi’   Daha sonra söz alan gözaltında katledilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, annesi Asiye Karakoç’un Galatasaray Meydanı’na çıkan ilk insanlardan olduğunu ancak oğlunu katledenleri cezalandırıldığını görmeden yaşamını yitirdiğini dile getirdi. “Devlet annemi görmedi, duymadı” diyen  Hasan, “Kayıp yakınlarına bütün kapılar kapatıldığı için Galatasaray Meydanına çıktık. Abimi aramam annemden bana kalan mirastır. Etkin soruşturma yapılsın istiyoruz. Kimseye rahatsızlık vermedik bizden kaynaklı sorun yaşanmadı. 679 hafta boyunca suç olmayan bir oturma nasıl bir anda suç oluyor. Cezalandırılacaksam da kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğim” diye belirtti.   ‘Hepimizin sırtında jop izleri var’   Ardından mahkeme heyetinin olay günü polislerinde yaralandığına dair dosyada mevcut olmayan raporu sorması üzerine Hasan Karakoç, “Hepimizin sırtında jop izleri var. Kimse polise şiddet uygulamadı. Şiddet uygulayan polisti, polisin yaralanması söz konusu değildir” dedi.   ‘Hakikati istemek bu kadar zahmetli olmamalı’   Hasan Karakoç’un avukatı Öztürk Türkdoğan da dönemin Başbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Cumartesi Annelerini kabul ettiğini ve araştırma komisyonu kurduğunu ancak daha sonra soruşturmanın sürüncemede kaldığını hatırlattı. Öztürk,  “Adaleti ve hakikati istemek bu kadar zahmetli olmamalı. Beyoğlu Valiliği  kararı almış ama Süleyman Soylu ben yasakladım diyor bu nasıl oluyor. Oturma eylemleri önümüzdeki günlerde devam edecek. Davanın beraat kararı ile sonuçlanacağının kanaatindeyiz. Ayrıca iddianamede polislerin yaralandığına dair bir veri yoktur. Onun için bu sorunun sorulmamasını talep ediyorum” dedi.   Ardından mahkeme heyeti, avukat Öztürk Türkdoğan’ın derhal beraat talebini ret etti.   ‘Hakkımı kullandım’   Ardından söz alan Levent Gökçek, DİSK’in çağrısıyla Cumartesi Annelerine destek olmak için meydana gittiğini söyledi. Levent, “Cumartesi Annelerinin mücadelesi annelerden çocuklara çocuklardan, torunlara devredilen bir mücadele. Gösteri ve yürüyüş hakkı anayasa ve Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeler tarafından güvence altına alınmıştır. Ben de bu hakkı kullandım. Bir suç işlediğimi düşünmüyorum” diye konuştu.   ‘Galatasaray Meydanı serbest bırakılsın’   Murat Akbaş, yargılanmalarının nedeninin devlet politikası olduğunu söyleyerek gözaltında kaybedilenler adına mahkeme salonuna karanfil bıraktı.  Murat, “Demokratik eylemi bastırma kararını verenler şimdi kaçak. Yürüyüş hakkını engelleyenler yargılanmalı, biz değil. Benim talebim Galatasaray Meydanının serbest bırakılması ve bizi gözaltına alanlarının yargılanmasıdır” dedi   Savunmaların ardından söz alan iddia makamı eksik hususların giderilmesini talep etti.   Duruşma ertelendi   Ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, savunması alınmayanların duruşma gününe ilişkin mesaj gönderilmesine ve savunması alınanların duruşmadan vareste tutulmasına karar vererek duruşmayı 21 Eylül’e erteledi.