Kobanê Davası: Gizli tanık ve müşteki bulma çabası var 2022-03-07 19:11:06   ANKARA- Kobanê Davası’nda mahkemenin sürekli gizli tanık ve müşteki bulma çabasında olduğunu söyleyen avukatlar, gizli tanık ifadelerinin kopyala yapıştır olduğunu hatırlattı.     DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 10’uncu duruşması, 5'inci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki salonda görüldü.     Hediye kitaplar suçlama yapılıyor     Verilen aranın ardından avukat  Çiğdem Kozan, savunma yapmaya devam etti.  Çiğdem, gizli tanık ifadeleriyle Ayla Akat Ata’nın tutukluk halinin devam edildiğini belirtti. Çiğdem, tanıkların beyanlarının çürütüldüğüne dikkati çekti. Ayla’nın tutukluk devamı olarak gerekçe gösterilen kitaplar için yasaklama kararları olmadığını belirten Çiğdem, söz konusu kitapların Ayla için imzalanan hediye kitaplar olduğuna dikkat çekti. Çiğdem, ceza yargılamalarında tutuk devam gerekçesi sayılabilmesi için birden fazla olması ve eğitim için kullanılması gerektiğine  vurgu yaptı.     Gizli tanığın ifadesi alınmadı     Gizli tanığın mahkemede ifadesinin alınmadığı halde mahkemenin gizli tanık ifadesine dayanarak Ayla hakkında “Örgüt hiyerarşisinde yer aldığı izlenimi edindiğine” dair ifadesinin yer almaması gerektiğini belirten Çiğdem, bu durumun mahkemenin tarafsızlığına gölge düşürdüğünü söyledi. “Toprağıma, suyuma sahip çıkıyorum” eylemlerine katılması  Ayla’nın tutukluluğa devam gerekçesi sayılmasıyla ilgili konuşan Çiğdem, Aydın’da birçok yerde kadınlar, insanlar “Suyuma, toprağıma sahip çıkıyorum” eylemleri yaptıklarını hatırlatarak eylemlere katılanların tutuklu yargılanmadıklarına dikkati çekti.      ‘Ayla barışı savundu’     Ayla’nın tüm eylemlerinde barışı savunduğuna değinen Çiğdem, iddianamede yer alan tapelerin suç sayılamayacağını ifade etti. İddianamede yer alan Rosa Kadın Derneği’nin barış eylemine çağrı mitingi için atılan mesajın suç sayılamayacağını belirten Çiğdem, mahkeme heyetine tape kayıtlarını okuyup okumadıklarını sordu. Ayla’nın PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatı olması nedeniyle abisi Mehmet Öcalan’la müvekkilinin sağlık durumuna ilişkin konuşmasının tapelerde yer aldığını ifade eden Çiğdem, bir avukatın müvekkilinin sağlık durumuna ilişkin konuşmasının suç sayılamayacağını söyledi.        Gizli tanık 6 yıldır bulunamıyor     Tutukluluk devam gerekçesinde adli kontrolün neden yetersiz kaldığına ilişkin bir açıklama olmadığını belirten Çiğdem, Ayla’nın Kobanê davasından öncede hakkında iki ayrı dosya bulunduğunu ifade ederek tutukluk devam gerekçesinde yer alan yurt dışına kaçması ihtimalinin olmadığını ifade etti. Çiğdem, yine tutuk devam gerekçesi olarak sayılan delil karartmanın da mümkün olmadığını belirtti. Çiğdem, Ayla’nın tutuk gerekçesi sayılan “Mercek” isimli gizli tanığın 6 yıldır emniyet tarafından bulunamadığına dikkati çekerek, tutuklanma gerekçesi sayılamayacağını ifade etti. Çiğdem, 6 yıldır devam eden bir dosyada “Sanık” olarak yer alan herkesin birden tutuklanmasının ölçülü ve gerekli olmadığını ifade ederek davanın hukuki değil siyasi olduğunu söyledi. Çiğdem, “Başta Ayla Akat Ata olmak üzere tüm siyasi tutuklularının tahliye edilmesini talep ediyorum” diye konuştu.     ‘Kobanê olayları siyasi malzeme yapıldı’     Ardından avukat Özgür Erol söz aldı. Mahkeme heyetinin daha önce “KCK hakkında ne düşünüyorsun” diye soru yönelttiğini belirten Özgür, siyasi olarak merak edilen konuların hukukun konusu olarak yansıtıldığını söyledi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kobanê olaylarını seçim malzemesi haline getirdiğini belirten Özgür, Kobanê Protokolü oluşturularak HDP’nin olmadığı bir politika oluşturmaya yönelik çabalar olduğunu ifade etti.      Gizli tanık beyanlarında somutlaşma yok     Gizli tanık Ulaş’ın beyanlarında yer alan “Örgüt üyeleriyle ilişki olduğunu” ifadelerinde  somutlaştırma olmadığını belirten Özgür, bu durum 6-8 Ekim olaylarıyla ilişkilendirilemeyeceğini söyledi. Yine gizli tanık “abc123’ün” ifadesinde yer alan “Örgütten gelen bazı bilgileri posta yoluyla gönderildiğini duydum, gördüm, biliyorum” gibi ifadeler kullandığını belirten Özgür, gizli tanığın direkt olarak bir şeyin tanığı olmadığını sadece “duydum, gördüm” gibi ifadelere yer verdiği ve Ayla Akat Ata’yı 6-8 Ekim olaylarıyla ilişkilendiremeyeceğini ifade etti. Hermes ve Atlas isimli gizli tanıkların farklı tarihlerde aynı ifadeleri Ercan Aslan ve Ayla Akat Ata’ya ilişkin aynı suçlamalarda bulunduklarına dikkati çeken Özgür, “Bu farklı kişiler, farklı tarihlerde, farklı yerlerde, farklı kişilere ilişkin nasıl aynı şeyi ifade ediyorlar? Kopyala yapıştırmalarla yapılıyor, bunların tanıkların sözleri değildir” diye konuştu.     Dava süreci UYAP’a işlenmedi   Söz alan avukat Kenan Maçoğlu da gizli tanık “Hermes” ve “Atlas’ın” konuşmalarının birebir kopyala yapıştır olduğuna dikkati çekti. Kenan, gizli tanık ifadelerinin avukatlar olmadan, SEBGİS kaydı olmadan alındığını vurguladı ve mahkemenin ara kararlardan dönülmesini talep etti. Kenan ayrıca dosyanın fiziki evraklarının avukatlara verilmesini talep ederken dava sürecinin UYAP sistemine işlenmediğini söyledi.      Diyarbakır’dan SEGBİS’le duruşmaya katılan avukat Mahsuni Karaman, gizli tanıklarla HDP’liler ve örgüt arasında bir bağ kurmaya çalışıldığına dikkat çekerek, HDP’nin attığı tweetle 6-8 Ekim Kobanê olayları arasında bir bağ kurmanın mümkün olmadığını söyledi.  Muhsin, “Bu dosyanın tanıkları yoktur, sizin birilerine tanık demeniz onları tanık yapmaz” dedi.     ‘Beraat edeceğiz’     Ardından da HDP eski Milletvekili Nazmi Gür, söz aldı. Nazmi, “Bu siyasi süreç bittiğinde, beraat edeceğimizi biliyoruz” diyerek siyasi sürecin yargı üzerindeki baskısına dikkati çekti. Kendileriyle ilgili dosyaları, fezlekeleri hazırlayanlarının şu an yurt dışında kaçak yaşadığını ya da KHK ile ihraç edildiğine dikkat çeken Nazmi, “Bize karşı bağımsız olduğunuz kadar siyasetten de bağımsız olmanızı istiyorum” diye belirtti. Mahkemenin, AİHM’nin kararını şu an tanımadığını belirten Nazmi, “İnanıyorum ki bir gün Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi AİHM’in kararını tanıyacaktır” dedi. Nazmi mahkemenin usule aykırı bir şekilde tanık dinlediğini hatırlatarak mahkemenin usule uygun hareket etmesini talep etti.      ‘Davayı bırakmıyoruz’     Çözüm sürecinde aldıkları rol nedeniyle yargılandıklarını belirten Nazmi, “Bu dosya tarihi bir dosya, siz bıraksanız bile biz bırakmayacağız” ifadelerini kullandı. Savcının bir önceki duruşmada kurduğu ara mütalaasında Anayasanın 302’inci maddesi ihlal edildiğini dair kararın bulunduğunu belirten Nazmi, “O iddianamede tek bir delil yok, tek bir tweetle bizi 302’inci maddeyle tutuklamanız çok zor. Siz de ara kararınızda suçun değişmesi ihtimali olduğunu yazmışsınız. Dinlenecek tanıkların nereden geldiğini bile bilmiyoruz” diye konuştu.     Konuşmaların ardından duruşmaya yarına kadar ara verildi.