Avukat Funda Ekin: Kadına karşı işlenen suçlar ayrı tanımlanmalı 2022-02-23 09:03:41   Melike Aydın   İZMİR - Kadın katliamı davalarında uygulanan cezasızlık politikasını değerlendiren Avukat Funda Ekin, kadına karşı işlenen suçların cinsiyetten kaynaklı ayrımcılığı da kapsadığını ve ayrı bir kategoride ele alınması gerektiğini vurguladı.   Kadın katliamı davalarında mahkeme tarafından uygulanan ‘iyi hal’, ‘haksız tahrik’, ‘pişmanlık’ gibi indirimler yapılarak katliam faili aklanırken, erkek şiddetine de cezasızlık politikası ile zemin sunuluyor. Kadınlar yıllardır, siyasallaşan yargıya karşı adliyelerde, sokakta ve Meclis’te mücadele veriyor. Yeni Adalet Bakanı Bekir Bozdağ gelen tepkiler üzerine Mart ayında konuya dair bir düzenlemenin Meclis gündemine getirileceğini söylese de kadınlar iktidarın kadın karşıtı politikalarından kaynaklı yasal düzenlemelere karşı temkinli. Muhatabı olan kadın örgütleri, dernek ve hareketlerin bu düzenlemelerde düşüncelerine başvurulmamasının en temel sorun olduğunu söyleyen Avukat Funda Ekin, yargıda cezasızlık politikasını değerlendirdi.   ‘İyi hal indirimi kadına yönelik suçlarda uygulanmamalı’   İyi hal indiriminin infaz sistemine göre cezaların düşmesine neden olduğu için kadına yönelik suçlarda cezasızlıkla ilişkilendirilebileceğini belirten Funda, bu indirimin kadına yönelik özellikle yaşam hakkı ihlalinde uygulanmaması gerektiğini ifade ederek, “Dosya içinde o erkeğin defalarca kez şiddet uyguladığı, bunu yıllarca yapmış olduğunu ya da ayrılmak istediği için birden çok kez tehdit ettiği, şantaj yaptığı ortaya çıkıyor. Yani o esnada pişmanım demesi hâkimin takdir yetkisinde olan bir şey. Bu indirimler uygulanmasın yeterince ağır olsun ki önüne geçilsin bu suçların” diye belirtti.   ‘Düzenlemeler muhataplarına danışılmadan yapılıyor’   Hükümetin sorunlu yaklaşımlarından birinin de yasaların geçici düzenlemelerle veya Kanun Hükmünde Kararnamelerle değişikliğe uğratmak olduğunu belirten Funda, “İyi bir şey yapıyorlarsa bile bunu muhataplarına danışmıyorlar. Bu alanda çalışan hukukçulara, sivil toplum kuruluşlarına, barolara danışmıyorlar, fikir almıyorlar. Yasa günü birlik çıkarılan şeyler değildir, genel kurallara uyularak yazılması gerekir ki her durumda yeniden yeniden değiştirilmesin. Aksayan yanları görüp tespit edip ona göre hareket etmek gerekiyor” dedi.   ‘Kadınların öldürülmesi ayrı bir suç kategorisinde değerlendirilmeli’   Ceza hukukunda kadına yönelik suçların ayrı bir başlık altında yeniden ele alınarak ayrı suç olarak tanımlanması, bununla ilgili ağırlaştırıcı tedbirlerin de infaz yasasının da ayrıca ele alınmasını talep ettiklerini söyleyen Funda, “Yani biz bugün insan öldürme suçundan yargılıyoruz kadınları öldüren erkekleri de. Ama orada cinsiyetten kaynaklı bir ayrımcılık, şiddet olduğu belli. Bununla ilgili ağırlaştırıcı ya da bu suç tipine dönük özel değerlendirmeler olması gerekiyor. Delil durumuna bakarak değerlendiren değil de geçmiş yaşantı bu suçların sürekli tekrar edilmesi, sürekli ölümün kıyısından dönen kadınlar bunlara da ayrı olarak bakılarak değerlendirme yapılması gerekiyor. Hakim kendi takdir yetkisi ile de cezaları ağırlaştırabilir. Ya da kimi indirimler verebilir. Ama bu indirimlerin hep kadınların aleyhine, erkeklerin lehine olması problemli olan. Cezasızlığa veya cezalara biraz da öyle bakmak gerekiyor” şeklinde konuştu.   ‘Tüm muhatapların olduğu çalıştay yapılabilir’   Kadına yönelik şiddetin bir suç tipi olarak ortaya çıktığını ifade eden Funda, “Gerek öldürme, darp, şantaj görüntü ve dijital şiddet de ayrıca inanılmaz derecede kadınlara karşı kullanılan verileri olan bir şey. Karakol istatistiklerinde bile bunu görebiliriz. O zaman bunlara dönük tüm muhataplarının olduğu bir çalıştay yapılabilir. İnfaz sisteminin sorunlu olduğu herkes tarafından dile getiriliyor. Ömür boyu hapis cezası alan bir insan 5-6 yıl ağırlaştırılmış sebepler yoksa cezaevinde kalıyor. O nedenle toplum yararına, toplum için yasa yapıyorsak tüm bunlara bakmak lazım” diye belirtti.