Deniz Poyraz’ın aile avukatı: Faile makam odasında konfor sağlandı 2022-01-24 15:25:24   İZMİR - Deniz Poyraz davasının 2’nci duruşması katılma talepleriyle devam ederken, aile avukatı Gurbet Uçar, failin gözaltına alındıktan sonra nezarethane yerine makam odasına götürülüp konfor sağlandığını belirtti.     Halkların Demokratik Partisi İzmir İl Örgütü binasına yönelik 17 Haziran’da gerçekleştirdiği silahlı saldırıda parti çalışanı Deniz Poyraz’ı katleden fail Onur Gencer’in yargılandığı davanın ikinci duruşması İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam ediliyor. Saat 09.00’da başlaması gereken ancak 3 saat gecikmeli başlayan duruşmada, İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi salonunun küçük olması nedeniyle yapılan müzakereler sonucunda salona 100 kişinin alınması kararlaştırıldı.    Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, mahkeme heyeti, davaya katılmak isteyen avukat ve kurum temsilcileri katılma taleplerini dile getirmesini istedi.    ‘Kendisi bizzat hedef aldığını söylüyor’   İlk olarak katılma talebi için HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar konuştu. Mithat, şu ifadelere yer verdi: “Deniz Poyraz arkadaşımızın katledilmesine ilişkin görülen bu davaya katılma talebimiz vardır. Çünkü bu acı öncelikle bizim acımızdır öfke bizim öfkemizdir bu dava bizim davamızdır. Partimiz HDP sanık katilin uzun süreye yayılan bir plan doğrultusunda tasarlayarak, canavarca hisle İzmir il binamızda canımız Deniz’imizi katletmesinden doğrudan zarar görmüştür. Katılma talebimiz olması doğaldır. Aslında bu saldırının sadece belli bir şahsı hedef almadığını katil sanığın soruşturma aşamasındaki şu beyanları ortaya koymaktadır. Şöyle diyor; ‘İzmir HDP il binasını hedef belirledim. HDP binalarına saldırı yazarak yaptığım araştırmada kimsenin ölmediği sadece camların kırıldığı kendilerini mağdur göstermek için sahte saldırı olduğunu düşündüğümden gerçek bir mağduriyet yaşamalarını istedim. İçerden daha yetkili birinin çıkması ve ona da işkence yaparak öldürme isteği vardı. Ama dairede kimseyi bulamadım. Amacım içeri girdiğimde karşıma çıkacak kim varsa herkesi öldürmek ve kan kusturmaktı’ böylece esas olarak HDP’yi hedef aldığını bizzat kendisi ifade ediyor. Yalnız burada katılma talebimizin soruşturma savcısı tarafından sınırlandırılmış oluşunu kabul etmiyoruz. Soruşturma savcısı talebimizi işyeri dokunulmazlığı ve mala zarar verme gerekçeleri ile sınırlandırmaya çalışıyor oysa bizim zarar gördüğümüz alan çok daha fazladır. Sulh Ceza Kanunu’nun 82’nci maddesinde katılma talebimizin dikkate alınmasını istiyoruz. Bunun dışında Türk Ceza Kanunu (TCK) 114. maddesine göre ‘siyasi faaliyetleri engelleme’ 115. maddesi ‘inanç düşünce kanaat hürriyetini kullanmanın engellenmesi’ suçu nedeniyle katılma talebimizin kabul edilmesi gerekir.    Hakikati ortaya çıkarmak için müdahillik talebimiz var   Esasen ceza yargılaması hukuku dersleri bu hukukun amacının ve hedefinin maddi hakikati ortaya çıkarmak olduğunu söyler. Olay hakikati gerçeği ortaya çıkarmak için yeterli değildir. Maddi hakikati ortaya çıkarmadığınız takdirde adaleti sağlayamazsınız yine ceza yargılamasının hedeflerinin başında toplumsal barışı sağlamak; acıları sarmaktır. Suçların gerektiği gibi tüm yönleriyle bozulan düzen, tahrip edilen toplumsal barış ancak adaletle gerçekleşir. Adaletle hakikatle ortaya konur. Barışa dönük bir saldırı söz konusudur. Sizlerin de burada maddi hakikati araştırmak gibi ciddi bir sorumluluğu bulunmaktadır. Bu sorumluluk sadece davayı izleyenlere karşı değil tüm dünyaya kamuoyuna ve gelecek nesillere karşıdır. Maddi hakikati ortaya çıkarmak için müdahillik talebimiz vardır.”   Duruşma, STÖ ve kadın örgütlerinin davaya katılma taleplerini dile getirmesiyle devam etti.    Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce: HDP’nin bileşen partisi olarak saldırı bize de dönüktür. Tesadüfen orada değildik. Bizde orada olabilirdik. Şans eseri orada olmadık. Deniz Poyraz şahsında tüm emek güçleri, sosyalistler hedef alındı. Davanın hem takipçisiyiz hem de müdahil talebinde bulunuyoruz. Uzun zamandır Türkiye’de sürdürülen cezasızlık politikası yüzünden katiller ellerini kollarını sallayarak yürüyebiliyor. Örgütlenme hakkımızı, demokrasi hakkımızı, kadın mücadelemizi sonuna kadar savunuyoruz.    ‘Talebimiz kabul edilmiyor’   Rosa Kadın Derneği’nden Berfin Polat Atu: Kadına yönelik her türlü şiddete karşı mücadele eden bir dernektir. Kadına yönelik şiddete ilişkin katılma taleplerimiz kabul edilmiyor bu da bu katliamların devamını sağlıyor. Bu yüzden katılma talebimiz var.    ‘Deniz HDP’li ve Kürt olmasaydı öldürülmezdi’   DBP adına söz alan avukat Cemile Turhalı Balsak: Barolar, partiler, örgütler davaya müdahil olma talebinde bulunuyor. Çünkü münferit bir dava değil.  Deniz Poyraz kadın olmasaydı, Kürt olmasaydı, HDP’li olmamış olsaydı, il binasında bulunmamış olsaydı bugün öldürülmeyecekti. Bütün dezavantajlı olan kimlikler Deniz Poyraz’ı kurban etmiştir. 29 Aralık itibariyle başladığınız yargılamada avukatlar gerekçelerini sıraladı. Nefret saikiyle bir kadının öldürüldüğü çok net. Bu yargılama da çok daha özel bir durum var. Deniz Poyraz’a yönelik bu suçun hangi suça karşılık geldiği TCK’da düzenlenmiştir. TCK’nin 77’inci madde özel bir yüküm tertip etmiştir. Siyasal, felsefi, ırkına yönelik toplumun bir kesime yapıldıysa insanlığa karşı suç işlenmiştir. Saldırıya esas olan kolektif kimlik olduğu, siyasal görüş olduğu suç tanımı ifade edilirken, insanlığa karşı suç üzerinden muhakeme edilmelidir.   Ardından İnsan Hakları Gündemi Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), SYKP, Rosa Kadın Derneği, Yeşiller Sol Gelecek Partisi, Emek Partisi (EMEP), LGBT+İ, Devrimci İşçi Partisi, DBP, DBP, ÖHD, Demokrasi için Hukukçular, İHD, ESP, İzmir Barosu, Diyarbakır Barosu, Mardin Barosu, Muş Barosu, İstanbul Barosu. Trabzon Barosu, Şırnak Barosu, Bursa Barosu, Yalova Barosu, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu, Bingöl Barosu davaya katılma talebinde bulundu.   ‘Sanık nezaret yerine konforlu odaya götürüldü’   Ailenin avukatlarının Gurbet Uçar: Karşımızdaki yemeden içmeden böylesi bir katliamı gerçekleştireceğinin haberini vermiş. Hiçbir adli merciinin dikkatini çekmez mi? Katliam öncesinde bu kadar rahat olan biri elini kolunu sallaya sallaya içeri giriyor. Ola ki başınızda farklı bir şey taşısanız polisler hemen gelir. Ciddi bir emniyet çemberi var il binasının olduğu yerde. İçeri gidiyor Deniz’e işkence çektirerek katletti. Deniz’in fotoğrafını paylaşıyor çünkü ona görev verenlere göstermek istemiş. Girerken ne kadar kendinden eminse çıkarken de kendisinden bu kadar emin çıkmış. Çıkınca polisler, ‘ismin ne abiciğim, seni güvenli bir şekilde götürüyoruz’ deniliyor. Bu da sanki aralarındaki bir şifre… Aldılar götürdüler nezarethaneye götürme gereğinde bile bulunmamışlar. Sanık makam odasına götürülüp büyük bir konfor sağlanıyor. Emniyette 24 saat tutuldu ve sonra delil toplanmadan direkt tutukladı. Sonrasında yaşananlar oldu. Bende bundan kaynaklı katılma talebinde bulunuyorum.    Serpil Kemalbay: Katliamın arkasındaki güçlerle yüzleşmeliyiz. Barış içinde yaşayabileceğimiz bir Türkiye inşa edebiliriz. Bundan kaynaklı davaya katılmak istiyorum.    İddia makamı taleplerin reddini istedi   İddia makamı Deniz’in ailesinin, vekillerinin, HDP’nin ve bu partinin yetkililerinin katılma talebinin kabulüne, talepte bulunan diğer gerçek ve tüzel kişilerin ise doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle katılma taleplerinin reddini istedi.    Mahkeme heyeti ise diğer katılanların doğrudan zarar görmediğinden davaya katılmalarının reddine karar verdi.    Duruşmaya bir saat ara verildi.