Kobanê Davası: Bir isim hakkında tutuklama kararı 2021-12-28 19:32:51   ANKARA - Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nda savunma yapan avukatlar, HDP Bahçelievler İlçe Örgütü’ne yapılan ırkçı saldırıya dikkat çekti, Avukat Yusuf Çakas, “Heyeti ilgilendiren bir bilgiyi de vereyim. HDP Bahçelievler İlçe Örgütü’ne saldırı gerçekleşti. HDP’ye yapılan saldırı heyeti doğrudan ilgilendiriyor” şeklinde konuştu. Dava kapsamında ayrıca Edirne’de gözaltına alınan Zeynep Karaman tutuklandı.   DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları karşısında 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 21’i tutuklu 108 isim hakkında açılan Kobanê Davası’nın 8’inci duruşması 6’ncı gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü.    Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına dava avukatlarının yanı sıra HDP Ankara il ve ilçe örgütü üye ve yöneticileri katıldı. Sincan Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasetçilerin bir kısmı duruşma salonunda hazır bulunurken, bir kısmı mazeret bildirerek katılmadı. Yine farklı cezaevlerinde tutulan siyasetçilerin bir kısmı da mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.   Duruşmaya verilen aranın ardından HDP MYK üyesi Alp Altınörs söz aldı.    Bilgisayar odasına tek tek çıkarılıyorlar   Cezaevinde arkadaşlarıyla birlikte dosyayı bilgisayar üzerinde çalıştıklarını ancak geçen hafta itibariyle bunun bir gerekçe gösterilmeden değiştirilerek tek tek çıkarılmaya başladıklarını söyleyen Alp, bu anlamda mahkemenin bir ara karar kurarak tekrardan arkadaşlarıyla birlikte dosyayı çalışmak üzere bilgisayar kullanılması için cezaevi yönetimine müzekkere yazmasını istedi. Alp, bu uygulamanın savunma hazırlıklarını zayıflattığını ve mahkemeyi geciktiren bir etken olduğunun da altını çizdi.     ‘Heyetinizi atayan kişinin MHP’   MHP’nin de müşteki olma talebini görmüş olduklarının kaydeden Alp, “MHP bu davanın her yerinde. Bu davanın ilk gününden bugüne kadar biz hep MHP ve Devlet Bahçeli'yi gördük. Bugün de mağdur olarak kendilerini sunmaya çalışıyorlar. Şimdi Hakim ve Savcılar Kurulu üyesi Hamit Kocabey var. Şöyle bir açıklama ile görevinden istifa etti: ‘TBMM tarafından seçilmiş olduğum görevimden genel başkanımız Devlet Bahçeli ile yaptığımız istişare sonucunda istifa ediyorum.’ Bu kişinin MHP’li olduğunu çok rahat görebiliyoruz. MHP tarafından oraya seçilmiş bir HSK üyesi heyet ataması yaparken de Devlet Bahçeli ile istişare etme olasılığı neredeyse yüzde 100’dür. Bu heyetin atanmasında makul bir şüphe vardır. ‘Siz de MHP’lisiniz’ demek istemiyorum fakat sonuç itibariyle sizin heyetinizi atayan kişinin MHP olduğu bir gerçektir ve mahkeme üzerinde bir zan oluşturur. Bu zannı mahkemeniz ara kararlarıyla dağıtabilir” diye konuştu.     HÜDA PAR katılma talebinde bulundu   Ardından HÜDA PAR avukatı Hasan Ece, katılma talebinde bulundu. Hasan, yaşamını yitiren onlarca HDP’li ile saldırıya hedef olan HDP binalarını görmezden gelerek yalnızca yaşamını yitiren HÜDA-PAR’lıları dile getirerek, zarar gören il ile ilçe binalarından bahsetti. İhmali bulunan kamu görevlilerinin de hukuk önünde yargılanmasını isteyen Hasan, olaya siyasi değil hukuki açıdan baktıklarını savundu.    ‘Demokratik siyaset yapıyoruz’   HDP MYK üyesi İsmail Şengül söz alarak, tutukluluk gerekçelerinde dikkat çeken beyanlardan bahsetti. Önceki mahkeme başkanı Bahtiyar Çolak’ın tutukluluğa dair kurduğu ara kararlarda belirttiği AİHM’in Selahattin Demirtaş kararının bu davayı bağlamadığını hatırlatan İsmail, tutuksuz yargılanmaları gerektiğini ifade etti. Tanık ifadelerinin tutuklanmadan 9 ay önce dosyaya girdiği halde herhangi bir tutuklama gerçekleşmediğini aradan geçen 9 ayın ardından tutuklama gerçekleştiğini kaydeden İsmail, “Ama siz bu ifadeleri tutuk devam gerekçesi sayıyorsunuz” diye belirtti. Demokratik siyaset yaptıklarını söyleyen İsmail, “Bunun başka noktalara evrilmesi hukuki ve ahlaki değildir” dedi.    ‘Dosyanın yüzde 10’una bakabildim’   Ardından HDP PM üyesi Mesut Bağcık tutukluluğa dair söz aldı. Aylardır tutuklu olup henüz savunma yapmamasına rağmen delil incelemesine girilmiş olmasına tepki gösteren Mesut, “Olay hakkında doğrudan bilgisi olan sanık açısından maddi gerçeği açığa çıkaracak olan beyan delilidir. CMK 147 uyarınca şüpheliye sorguya çekilmeden önce haklarının anlatılması ve hakkındaki suçlamaları öğrenme hakkı vardır. Bu dosyanın ortalama yüzde 10’una bakabildim şimdiye kadar. Ben sizin duruşmanız devam ederken bir önceki tutukluluğa dair itiraz ettim. Yani tutukluluğa itiraz etmeden başka bir duruşma başlıyor. İtiraz hakkımızda ciddi problem var. Flaş belleğimin bozulduğu ve yeni bir tane almam gerektiği söylendi. Savunma yapmak istemiyor değiliz savunma yapmamız engelleniyor” ifadelerini kullandı.     ‘HÜDA PAR’ı devletin valisi olarak gösteriyor’   Ardından İzmir’den SEGBİS ile duruşmaya bağlanan avukat Zeynep Sedef Özdoğan, Kobanê olaylarından 2 yıl sonra gerçekleşen darbe girişimini hatırlattı. Sedef, “Bu darbe kalkışmasının ilk haftasında İçişleri Bakanı Bakanı Efkan Ala, Emniyet Genel Müdürlüğü ve 81 ilin Emniyet müdürlüklerinin FETÖ’den görevden alındığını ve haklarında işlem başlatıldığını söyledi. Bu il emniyet müdürlerinin ve daire başkanlarının atamaları AKP’ye ait değil midir? Bunu görmezden mi geleceğiz? Bu sebeple AKP’nin hukuk ve demokrasi üzerinde bizlere anlatacağı bir şey yoktur, katılma taleplerinin reddedilmesi gerekir. Dönemin gazetelerine baktığımızda HÜDA PAR’ın katılma taleplerine ilişkin ise şunları söylemek istiyorum: PKK ve HÜDA PAR çatışması olarak veriyor. HÜDA PAR’ı devletin valisi olarak gösteriyor. HÜDA PAR’ın katılması talebini devletin valisinin beyanlarını göz önünde bulundurarak karara bağlamanızı istiyorum” şeklinde konuştu.   Tapeleri delil olarak sunan hakim firari   İzmir’de hakim Serdar Ergül’ün Ağır Ceza davalarına baktığı dönemde İzmir’deki HDP binalarının dinlenmesi kararını verdiğini hatırlatan Sedef, İzmir’deki Askeri Casusluk davasının firarisi Serdar Ergül’ün darbe girişiminden önce yurt dışına kaçtığını kaydetti. Firari hakimin tapelerinin dosyada delil olarak sunulmasına tepki gösteren Sedef, müvekkili Pervin Oduncu’nun bu delillerle suçlanamayacağını belirtti.     Duruşma periyotlarına dikkat çekti   Sonrasında yine İzmir’den duruşmaya SEGBİS ile bağlanarak söz alan avukat Cemile Turhallı Balsak, duruşmayı uzatmak gibi bir amaçlarının olmadığını vurguladı. Duruşma periyotlarına ilişkin konuşan Cemile, “Eğer duruşmayı uzatma gibi bir amacımız olsaydı bir hafta içinde duruşmaya 3 farklı kentten katılmazdım. Sizi katı gerçeklere davet ediyoruz. Bu rüyadan uyanın. Sebahat Tuncel’e HDP kapatma davası kapsamında AYM tarafından tebligat yapıldı ve 1 ay içinde savunmasını yapması istendi. Bu dava devam ederken devam eden başka bir dava var ve siz ısrarla herkesin burada hazır bulunması gerektiğini söylüyorsunuz. Her gün yeni dosyalar geliyor.  Dosyadaki evraklar incelenmeden nasıl savunmaya hazırlanabiliriz?” diye konuştu.   ‘Yarın Deniz Poyraz davası görülecek’   HDP İzmir İl Binasına yapılan saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ın yarın ilk duruşmasının görüleceğini ifade eden Cemile, “‘HDP binaları neden saldırıya uğramadı?’ dedikten sonra HDP binasına bir tetikçi tarafından saldırı gerçekleştirildi ve bir kadın emekçimiz katledildi. Biz bu dava için buradayız şu anda. ‘HDP binası neden saldırıya uğramadı’ demeniz bu mahkemeye nasıl yaklaştığınızı ortaya koyuyor” dedi.    ‘HDPye saldırı, heyeti doğrudan ilgilendiriyor’   Ardından Diyarbakır’dan SEGBİS ile duruşmaya bağlanan avukat Yusuf Çakas, “Sayın heyet yürekten kutluyorum. Kendilerini Paris ve Fransa ile kıyasladıkları için kendilerini kutluyorum. Bu olsa olsa özgüvendir. Türkiye’de yargılamalara olan güven tamamen yok olmuştur. Heyeti ilgilendiren bir bilgiyi de vereyim. HDP Bahçelievler İlçe Örgütüne saldırı gerçekleşti. HDP’ye yapılan saldırı heyeti doğrudan ilgilendiriyor” şeklinde konuştu.    ‘Cezaevleri ölüm evlerine dönüşmüş durumdadır’   Duruşma periyotlarına da dikkat çeken Yusuf, “Bizleri uzaktan müdafiliğe sürükleyemezsiniz. Hukuk bunu kabul etmez. Tutuklu siyasetçiler yalnız değildir, biz onların yanındayız. Türkiye’deki cezaevleri ölüm evlerine dönüşmüş durumdadır. Müvekkilim Mesut Bağcık yakın zamanda 2 ameliyat olacak. Oluşabilecek her türlü sorumluluktan heyet sorumludur” dedi.   ‘Bu bir ‘gıcık kaptık’ yargılaması’   Avukat Gülşen Uzuner katılma taleplerine dair söz aldı. Müşteki beyanlarında doğrudan bir zarar ve suçun kurulamadığına değinen Gülşen, “Doğrudan zarar görmemesine rağmen müştekilerin davada yer aldığını gördük. Bu bir ‘gıcık kaptık’ yargılaması. Bu nedenle suç vasfının lehe değişmesi oldukça muhtemel. Müşteki beyanları yeni delil niteliğinde değil. Katılma taleplerinin reddedilmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘Yapılmak istenen kadın kurumlarının kriminalize edilmesidir’    Söz alan avukat Çiğdem Kozan, yargılama aşamasında bir düzen olmadığını ifade etti. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini kaydeden Çiğdem, katılma taleplerinin reddine karar verilmesini istedi. Gizli tanıkların Kürt siyasetçilerin susturulması amacıyla kullanıldığını belirten Çiğdem, “Bu gizli tanıkların tamamı emniyet tarafından yönlendirilen tanıklar. Müvekkil Ayla hakkında 2019’dan bu yana bir gizli tanık silsilesi var. Gizli tanık, tanık olduğu durumları ifade etmek zorunda. Müvekkilin TJA’da çalıştığını söylüyor. Bu zaten herkes tarafından bilinen bir şey. Burada yapılmak istenen kadın kurumlarının kriminalize edilmesidir. Bu şekilde kadın kurumları kriminalize edilemez. Bir IŞİD katliamı olan Kobanê’de insani yardım koridoru isteyen siyasetçiler yargılanıyor burada. Kaldı ki AİHM’in bu yönlü kararı var” dedi.   Sosyal sohbet suç unsuru!   Tape kayıtlarının suç unsuru olamayacağının altını çizen Çiğdem, “Tapeleri okudunuz mu çok merak ediyorum ama okumadınız. Çünkü okumuş olsaydınız tutuk devam kararına gerekçe göstermezdiniz. Kadın çalışmaları alanında birlikte faaliyet yürüttüğü bir kadın arkadaşıyla yaptığı sohbet nasıl suç unsuru olabilir? Mehmet Öcalan ile yapılan görüşme suç unsuru olarak kabul edilmiş. Meclis konuşmaları yeni geldi. Meclis’te çokça yapılan açıklamalar var ve henüz sizin de bunları inceleyebilmeniz için yeterli bir zaman geçmedi” ifadelerini kullandı.    ‘Tanık beyanlarının Ankara TEM tarafından alındı’   Ardından konuşan avukat Maviş Aydın, “Yarın Deniz Poyraz duruşması var. Örneğin 14 Ocak’ta duruşmayı sürdürmeyi düşünüyorsanız Konya Davası var orada olacağız. Ona göre duruşma periyodu ayarlamanızı istiyoruz. Duruşma zabıtları ve SEGBİS kayıt tutanaklarının gecikmeksizin bize ve müvekkillerimize iletilmesini istiyoruz. Bundan sonraki tüm duruşmalarda tercümanın hazır bulunmasını istiyoruz. Talimatla dinlediğiniz tüm müştekilerin burada dinlenmesini istiyoruz ve soru sorma hakkımızı kullanmak istiyoruz. Talimatla dinlediğiniz tüm müştekilerin talimatını iptal etmenizi istiyoruz. Bize okusanız dahi biz onlara soru sormak isteyeceğiz. Katılma talebinde bulunanlar olayın asıl sorumlularıdır. Katılma taleplerinin reddini talep ediyorum. Gizli tanık beyanlarının sadece savcı ve katibi tarafından alınabiliyorken buradaki gizli tanık beyanlarının Ankara TEM tarafından alındığını biliyoruz” dedi.    ‘HÜDA PAR 2 genci öldürdü’   Avukat Özgür Erol ise şu şekilde konuştu: “Bu davanın asıl meselesi burada tutuklu yargılanan siyasetçilerin özgürlüklerinden yoksun olmasıdır. Cezaevlerinde savunma hazırlamaları bir sorun. Bu özgürlük ihlali ve rehin halini artık sonlandırmak gerekiyor. Arkadaşlarımızın özgürlüklerini verin sonra biz sizinle davayı nasıl sürdüreceğimizi tartışalım. Zaman onların özgürlüğünden akıp gidiyor. Bir mekanizma Kürdü dövmeye veya cezalandırmaya karar vermişse bahane çok kolay. Gizli tanık Mercek’in varlığı da yokluğu da bir dert. Mercek denilen şahıs var mı yok mu bilmiyoruz ama olmadığı ortaya çıktı. AKP, MHP ve HÜDA PAR katılma talebinde bulundu. Onların dilekçeleri UYAP’a geçtikten sonra onları inceledikten sonra beyanda bulunacağız. Bu hakkımızın saklı kalmasını isteyerek o zamana kadar katılma taleplerinin kabul edilmemesini istiyoruz. HÜDA PAR tarafından adalet sağlanamaz. Bu dosyaya katılma talebinde bulunmaya devam ettikleri sırada bunun iyi incelenmesini istiyoruz. Zararın müvekkillerimizle bağını kuramadılar. Dargeçit’te zarar gördükten sonra protestocu olduklarını düşündükleri 2 genci vurarak öldürdüler. Bunlardan biri Bilal Gezer’di. Şimdi o ölenlerle ilgili müvekkillerimiz azmettirmekle yargılanıyor. Bunu yapanlar müdafi olarak davaya katılamazlar. Bilal Gezer, Kandıra Cezaevi’nde şaibeli şekilde hayatını kaybeden Garibe Gezer’in abisiydi.”   Kürtlere yönelik katliamlara dikkat çekildi   Bu dava kapsamında HDP’ye yönelik siyasi bir kumpas kampanyası kurulduğunu dile getiren Özgür, “Bu dava sonrasında HDP’ye doğrudan kapatma davası açıldı. Bu davanın yargılananları ilk etaptan beri katil ilan ettiler. 17 Haziran’da konuşma yaptığım ve sizin ‘HDP binalarına neden saldırı olmadı’ dediğiniz gün HDP İzmir İl binasına silahlı saldırı gerçekleşti. Orada Deniz Poyraz katledildi.Hemen ardından 31 Temmuz’da Konya’da Kürt bir aile katledildi. Bugün ise HDP İstanbul Bahçelievler ilçe binasına saldırı düzenlendi. İzmir il binasına saldıran kişinin Kuzey Suriye’deki gruplarla irtibatı olduğunu biliyoruz. Deniz Poyraz duruşması yarın İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşecek. Bu yargılama ile dava arasında bir bağ olduğunu düşünüyoruz. Biz yarın orada olacağız. Biz üzerimize düşeni yapacağız” şeklinde konuştu.   ‘Yargılama ayın son haftası yapılsın’   Dosyanın uzaması veya kısalmasıyla ilgili bir problemlerinin olmadığını ifade eden Özgür, “Heyet üzerinde bir baskı olduğu hissediliyorsa yargılama bir an önce bitirilmeli. Yargılamanın ayın son haftası olarak gerçekleşmesini talep ediyoruz. Deniz Poyraz davasında olacağımız için sonraki duruşma günlerine yetişmemiz mümkün değil. Tahliye taleplerini karara bağlayarak duruşma için uygun bir tarih belirlemenizi istiyoruz” dedi.      Davada yargılanan ve hakkında yakalama kararı olan HDP eski MYK üyesi Zeynep Karaman Edirne Uzunköprü’de gözaltına alındı. İddia makamı Edirne Adliyesi’nde bekletilen Zeynep’in tutuklanmasına karar verilmesini talep etti.    Zeynep’in ne ile suçlandığını belirten mahkeme başkanı, gizli tanık Ulaş ve Sami Baran’ın, Zeynep hakkındaki beyanlarını okudu.    Söz alan Zeynep, savunmasını avukatlarıyla görüştükten sonra yapacağını ve siyasi bir davadan yargılandığını belirtti. Zeynep, duruşma salonunda hazır bulunmayı talep etti.    ‘ANF haberi ile tutuklama yapılamaz’   Ardından söz alan Avukat Maviş Aydın, “Müvekkilin sağlık durumu iyi değil. Bu aşamada beyanda bulunamadı. Suçlamalarda açlık grevine girdiği haberi var ANF’den alınmış bir haber. Sami Baran ve gizli tanık Ulaş’ın beyanları var müvekkil hakkında. Bu aşamaya kadar dosyanın tamamıyla ilgili öne sürdüğümüz olaylarla müvekkille arasında bağ kurulamayacağını beyan ettik. Bir ANF haberi ve tanık ifadesi yüzünden müvekkil hakkında tutuklama kararı verilemez. Dosyadaki delil durumu tutuklama için yeterli değil. Örgüt mensubu olduğuna dair herhangi bir somut delil bulunmamakta. Tutuklama yönünde bir karar verecekseniz de Edirne’de kadın cezaevi yok ve tutuklama kararı verilecekse de Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne getirilmesini istiyoruz. Müvekkilin adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.     Ardından ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, Zeynep hakkında devletin birliği ve bütünlüğünü bozmadan yakalama emri düzenlendiğini ifade ederek, tutuklanmasına karar verdi.   Mahkeme başkanı Zeynep’in duruşma salonunda hazır edilmesi için Sincan Cezaevine getirilmesine karar verdi.    Duruşmaya 30 Aralık’a kadar ara verildi.