Ayla Akat Ata: Paramiliter güçleri kim sokağa çıkardı? 2021-12-24 12:38:36   ANKARA - Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nda konuşan TJA aktivisti Ayla Akat Ata, "Paramiliter güçleri kim fonladı, kim onları sokağa çıkardı? Bunların hesabını tabi ki soracağız. Asıl biz onlardan şikayetçiyiz. Bırakın konuşalım. Çözüm olacaksa bu ülkede, bedel vermeye hazırız” dedi.   DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları karşısında 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen eylemler gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 21’i tutuklu 108 isim hakkında açılan Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nın 8’inci duruşması 4'üncü gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülmeye devam ediyor.    Duruşmada konuşan Kürt siyasetçi ve Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Ayla Akat Ata, “İlk duruşmadan beri burada olan Kobanê Davası’nda paramiliter güçlerin açığa çıkması için uğraştık. Usul kanunu açıktır. Ben burada talepte bulundum. Siz müştekilere söz verdiniz ama şimdi bize söz hakkı vermediniz” dedi.    ‘Bizi tutukluyorsanız bırakın kendimizi ifade edelim'   Müştekilerin neden burada olduklarını dahi bilmediklerini belirten Ayla, “‘Zarar veren’ diyorlar. Ben zarar vermedim. Dosyayı incelememişler. Ben de yaralandım. Gaz müdahalesinde etkilendim. Bunlar tutanağa geçmedi. Biz sokaklardaydık. 3 Ağustos’ta IŞİD Şengal’e girdiğinde biz sokaktaydık. Ama 6-8 Ekim’de devrede olan güçler farklıydı. 6 yıl sonra bizi paylaşılan bir tweetten dolayı tutukladınız. Ek olarak itirafçı beyanları getirdiniz ki o ilk emniyet ifadesinde dahi sorulmadı. Bu gerekçelerle bizi tutukluyorsanız bırakın kendimizi ifade edelim. Ne sizin bağırmanıza gerek var ne de bizim. Hiçbirimizin söz hakkından vazgeçmesi de söz konusu değil. Ben bu dosyada konuştuğum için yargılanıyorum. Belki ‘Kürt sorunu çözülsün’ diye konuştuğum için yargılanıyorum. Konuştuğum için yargılanıyorsam bırakın konuşmaya devam edeyim, sözümü kesmeyin. Diyarbakır’da saldırıya uğradım. Emniyet güçleri orada olduğu halde tutanağa dahi geçmedi saldırıyı. Bunları sormayalım mı? Ben saldırıya uğradığım halde onlar nasıl müşteki olacak? Bırakın müdahillik talebinde bulunduklarında soralım” şeklinde konuştu.     ‘Emre Demir neden dosyada yok'   Kobanê olaylarında Batman’da yaşamını yitiren Emre Demir’in Batman dosyasında ismi olduğunu ancak, burada olmadığını ifade eden Ayla, “Kim çıkardı? Nasıl düzenlendi bu iddianame? Emre Demir’i öldüren kişinin asker olduğu ortaya çıktı ve daha sonra hiçbir şey yapılmadan birliğine teslim edildi. Haydi Emre Demir çıkarıldı, askerleri kim sokağa saldı? Onlara bu gücü kim verdi? Ben o zaman Siirt’teydim ardından parlamentoda tüm bunların araştırılmasını istedim. Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT, jandarma bu olayları engellemekle yükümlüdür” dedi.   ‘60 bin kişiyle yürüyüş yaptık'   Yardıma ihtiyacı olanlar için kurulan kampların devletin denetiminde kurulduğunu kaydeden Ayla, burada yardıma ihtiyacı olanlara yardım ulaştırdıklarını söyledi. Kobanê eylemlerinden kısa bir süre sonra 1 Kasım 2014’te resmi rakamlara göre 20 bin kişiyle yapılan Batman yürüyüşünü hatırlatan Ayla, “Anadolu Ajansı’na göre 20 bin ama bize göre 60 bin kişiyle yürüyüş yapıldı. Kobanê olaylarından kısa bir süre sonra 1 Kasım Dünya Kobanê Günü’nde biz sokaktaydık. Kobanê olaylarından kısa bir süre sonra oldu bu yürüyüş. O olayların araştırılmasını istedik” ifadelerini kullandı.    ‘Emniyetin, jandarmanın katılma talebini kabul etmiyorum’   Yaptığı çeşitli konuşmaların da iddianamede yer aldığını hatırlatan Ayla, sözlerini şöyle sürdürdü: “Konuştuğum için buradayım, bırakın konuşalım. Ben Emniyetin, jandarmanın, MİT’in, İçişleri Bakanı’nın katılma talebini kabul etmiyorum. Fikriniz ne olursa olsun, önyargılarınızı kırın. Bize önyargıyla gelmeyin ki bir daha 6-8 Ekim yaşanmasın. Biz cenaze gömdük. Biz cenazeleri kaldırdık. Biz insanların yaşam hakkını savunmak için mücadele ettik. Bu ülkede paramiliter güçler devredeydi. Kürt sorunun çözümüne en yakın olduğu süreci yaşadık biz. Biz istemediğiniz kadar çok konuşacağız. Yeter ki söz talebimizi kabul edin. Bu duruşma seslerin yükseldiği bir duruşma olmasın. Biz seslerin yükselmesini istemiyoruz. Söz isteyince verilsin.”   'Bedel ödemeye hazırız'   Ayla, “6-8 Ekim’de sokakta kim vardı? Ateş ettiler. Bu gücü kim verdi? Paramiliter güçleri kim fonladı, kim onları sokağa çıkardı” sorularını yöneltirken, “Bunların hesabını tabi ki soracağız. Asıl biz onlardan şikayetçiyiz. Bırakın konuşalım. Çözüm olacaksa bu ülkede, bedel vermeye hazırız. Bu davada konuşan tüm arkadaşlar bunu söyledi” dedi.    ‘Müdahillik talebinde bulunamazlar'   Müşteki sıfatıyla müdahillik talebinde bulunan kurumların taleplerinin kabul edilmemesini isteyen Ayla, “Bugün burada müdahillik talebinde bulunan kurumlar, bu saldırıları engelleyebilirlerdi. Ben o gün saldırıya uğradığımda ölebilirdim. Ama tek bir açıklama yapmadım, olaylar daha çok büyümesin diye. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, bana koruma tahsis etmek istedi, ben kabul etmedim. Bırakın burada kendimizi ifade edelim. Müdahillik talebinde bulunanların da müdahillik talebinde bulunamayacaklarını ifade edelim” şeklinde konuştu.   Ayla’nın konuşmasının ardından duruşmaya bir buçuk saat ara verildi.