Avukat’a ırkçı saldırıda bulunan faillere ceza! 2021-12-20 16:42:34   ESKİŞEHİR - Çeşitli toplumsal davalarda avukatlık yapan Heval Yıldız Karasu’nun bürosuna silahlı saldırıda bulunarak duvarına ırkçı yazılamalar yapan faillere 3 yıl ile 8 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi.   Şerzan Kurt, Uğur Kaymaz, Gezi Direnişi, Ali İsmail Korkmaz, 10 Ekim Ankara Katliamı davası gibi önemli davalarda avukatlık yapan Heval Yıldız Karasu’nun Eskişehir’in Odunpazarı ilçesinde bulunan avukatlık bürosu 25 Eylül 2018’de silahlı kişiler tarafından basılmış, ardından duvara “Odunpazarı’nda HDP’li istemiyoruz’ şeklinde ırkçı yazılamalar yapılmıştı. Faillerin “suç delilini gizleme”, “silahlı örgüt üyeliği”, “örgüte yardım etme”, “mala zarar verme”, “silahlı tehdit”, “ruhsatsız silah taşıma” yönünden tutuksuz yargılandıkları davanın karar duruşması Eskişehir 6’ncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.   Heval Yıldız Karasu’nun hazır bulunduğu duruşmaya Ankara ve Eskişehir Barosu’ndan çok sayıda avukatın yanı sıra çeşitli hukuk örgütleri de katıldı. Davayı çok sayıda kişi izledi.   Avukatlık kanunu madde 57   Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada avukatlar söz alarak yargılama maddelerine dair konuştu. Ankara Barosu adına söz alan avukatlar, doktorlardan sonra en çok şiddete maruz kalan meslek grubu olduklarının altını çizerek, “Bu artışın bir nedeni de Avukatlık Kanunu 57’nci maddesinin etkin kullanılmamasıdır. Bu dosyada 57’nci madde göz önünde tutularak nitelikli halden sanıklar cezalandırılmalıdır” dedi.   ‘Tahir Elçi gibi ölebilirdi’   Ardından Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) adına söz alan avukatlar, avukatlığı duruşma salonunda değil her alanda yaptıklarını belirtti. Buradaki saldırının meslektaşlarının avukatlık pratiğine karşı yapılmış bir saldırı olduğunu ifade eden avukatlar, “Tahir Elçi gibi ölebilirdi” diye konuştu.   ‘Öldürmeye teşebbüsten hüküm kurulmalı’   Demokrasi İçin Hukukçular adına söz alan avukat İlke Işık da, siyasi görüşüyle avukatlık yapmasının istenmediğini kaydederek, “Mahkemeniz sanıkların tehlikesini görmedi ve bu dosyada hiç tutuklanmadılar. Öldürmeye teşebbüsten hüküm kurulmadığı sürece adil bir yargılama olmayacaktır. Bu dosyada aydınlatılmayan şeyler var. Eylemin kimin talimatıyla gerçekleştirdiği aydınlatılmadı. Kimse çukur dizisi izlerken böyle durduk yere silahlı bir eylem gerçekleştirmez” şeklinde konuştu.   ‘Azmettirenler ortaya çıkarılmalı’   Heval’in avukatı Mustafa Söğütlü, savcının eksik cezalandırma istediğini söyleyerek, “Tehdit değil öldürmeye teşebbüsten yargılama yapılması gerekiyordu. Müvekkilim insan hakları savunucusudur. Müvekkilin bu savunuculuğuna böyle bir avukatlığa yönelen bir saldırı olduğu apaçıktır. Azmettiren şahısların mahkemenizce ortaya çıkarılması gerekmektedir. Bir suç örgütü herhangi bir suç işlerken bunu kendi başlarına yapmazlar. Bu nedenle soruşturmanın genişletilmesi gerekmektedir” diye belirtti.   ‘Hicret ve Kayı Boyu Derneği TEM tarafından soruşturma dışı tutuldu’   Ardından söz alan avukat Senem Doğanoğlu ise, öldürmeye teşebbüsten hüküm kurulmayıp tehdit suçundan cezalandırılmasına karar verilmesinin gerekçesini merak ettiklerini dile getirdi. Hicret ve Kayı Boyu Derneği’nin Terörle Mücadele (TEM) tarafından soruşturma dışı tutulduğunu hatırlatan Senem, “Buna ilişkin bu dernekler için soruşturma başlatılması gerekmektedir” dedi.   3 yıldan 8 yıla ceza   Avukatların konuşmasının ardından kararını açıklayan mahkeme başkanı, failler hakkında “suç delilini gizleme”, “silahlı örgüt üyeliğe”, “örgüte yardım etme”, “mala zarar verme”, “silahlı tehdit”, “ruhsatsız silah taşıma” gibi farklı suçlardan 3 yıl 4 ay 15 gün ile 8 yıl 4ay 15 gün arasında değişen hapis cezaları verdi.   ‘Suçu meslek haline getiren insanlar’   Duruşmanın ardından avukatlar adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Dava avukatı Mustafa Söğütlü, “ ‘Silahla tehdit’, ‘örgüt üyeliği’, ‘mala zarar verme’ açısından mahkeme alt sınırdan birazcık uzaklaşarak hüküm kurdu. Bu insanların başkaca soruşturma dosyaları incelendiğinde, aramalarda ele geçirilen silahlar, kurşunlar değerlendirildiğinde suçu tamamen bir meslek haline getirmiş insanlar olduğundan bahisle tamamen üst sınırdan ceza verilmesini talep etmiştik ve üst sınırdan ceza verilmesi gerekliydi. Mahkeme alt sınırdan ceza vererek ‘siz bununla idare edin’ demekle yetindi. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bir üst mahkemeye taşıyacağız. Biz sanıkların bu suçu tek başına işlediklerini düşünmüyoruz. Azmettiren vardır, arkalarındaki güç her kimse onun da ortaya çıkması için suç duyurusunda bulunulmasını talebimiz reddedildi. Bu karar burada böyle kalmayacak” diye konuştu.   ‘Verilen kararı esefle kınıyoruz”   Ardından konuşan Eskişehir Baro Başkanı Avukat Mustafa Elagöz, “Bugün savunmalarımızda mahkeme heyetine dile getirmemize rağmen verilen kararda alt sınırdan biraz uzaklaşarak bir karar verilmesini esefle kınıyoruz. Özellikle 57’inci maddenin işletilmediğini üzülerek görmekteyiz. Bu anlayışın değişmesi gerekiyor. Aynı eylem bir hakim veya savcıya yapıldığı takdirde bu şekilde alt sınırdan bir ceza verilmesini bekleyebilir miyiz? Yargının üç ayağı vardır diyoruz. Bir türlü hakim ve savcılarımıza anlatamıyoruz. Savunma avukatlar vasıtasıyla icra edilen bir görevdir. Hakim, savcı neyse yargılamaların asli unsurlarından biri avukatlardır. Bu saldırı avukatlık mesleğinden dolayı yapılmış bir saldırıdır” diye belirtti.   ‘Meslektaşımız siyasi düşüncesi nedeniyle saldırıya uğramış’   Ankara Barosu Başkan Yardımcısı avukat Mehmet Eren ise bir mahkumiyet kararı çıktığını ancak verilen kararın savunmalarını asla karşılamadığını ifade ederek, “Zira duvarına yazılan yazı ve yapılan saldırı arasındaki bağ açıkça ortadaydı. Meslektaşımız siyasi düşüncesi nedeniyle saldırıya uğramış, şans eseri vücut dokunulmazlığına bir zarar gelmemiştir. Bu anlamda bir mahkumiyet kararı verildi. Biz davanın takipçisi olacağız” dedi.   Ne olmuştu?   Şerzan Kurt, Uğur Kaymaz, Gezi Direnişi, Ali İsmail Korkmaz, 10 Ekim Ankara Katliamı davası gibi önemli davalarda savunmanlık yapan avukat Heval Yıldız Karasu’nun Eskişehir’in Odunpazarı ilçesinde bulunan avukatlık bürosu 25 Eylül 2018’de silahlı kişiler tarafından basılmış, ardından duvara “Odunpazarı’nda HDP’li istemiyoruz’ şeklinde ırkçı yazılamalar yapılmıştı.   Avukatın siyasi görüşünden kaynaklı gerçekleşen ırkçı saldırı hakkında Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Başlatılan soruşturma kapsamında failler hakkında “suç delilini gizleme”, “silahlı örgüt üyeliği”, “örgüte yardım etme”, “mala zarar verme”, “silahlı tehdit”, “ruhsatsız silah taşıma” yönünden yargılama yapılmaya başladı.   Irkçı saldırıya rağmen tutuklanmayan ve dava boyunca tutuksuz yargılanan faillerin azmettiricilerinin de araştırılmadığı ve yargılanmadığı davanın Eskişehir 6’ncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında faillere 3 yıl 4 ay 15 gün ile 8 yıl 4ay 15 gün arasında değişen hapis cezaları verildi.