'Kürtçe halay ve şarkıya ceza verilemez' kararı 2021-12-06 14:36:24     Öznur Değer   ANKARA - Ankara Batı 2’nci İnfaz Hakimliği, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan 51 kadın tutsak hakkında “Kürtçe halay çektikleri ve şarkı söyledikleri” gerekçesiyle cezaevi idaresi tarafından başlatılan disiplin soruşturmasını “yeterli delil ve beyanın bulunmadığını” ve ceza verme kararının “usul ve yasaya uygun” olmadığını belirterek reddetti.    Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde aralarında Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti ve aynı zamanda Rosa Kadın Derneği kurucularından Ayla Akat Ata’nın da bulunduğu 51 tutsak kadın hakkında 15 Ağustos’ta halay çektikleri ve Kürtçe şarkı söyledikleri gerekçe gösterilerek, “gereksiz olarak marş söylemek veya slogan atmak” iddiasıyla cezaevi idaresi tarafından disiplin soruşturması başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında yargılamayı yürüten Ankara Batı 2’nci İnfaz Hakimliği, olay günü şarkı-türkü dışında tutsakların slogan attıklarına dair dosya kapsamında yeterli delil ve beyanın bulunmadığı ve ceza verme kararının usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek, cezaevi idaresi tarafından verilen disiplin cezalarının reddine karar verdi.   Kürtçe şarkı ve halay   Cezaevi idaresi tarafından başlatılan disiplin soruşturması sonucunda “iyi halli” olan tutsaklara 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 43’ncü maddesinin 2’nci fıkrasının c bendinde yer alan “gereksiz olarak marş söylemek veya slogan atmak” iddiasıyla “bir ay haberleşme ve iletişim araçlarından (mektup, telefon, fax) yoksun bırakma veya kısıtlama”, ‘iyi halli’ olmayan tutsaklara ise aynı kanunun 48’ncü maddesi kapsamında “bir ay ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma” yönünde disiplin cezası verilmişti. Tutsaklar, haklarında verilen disiplin cezalarına ilişkin 23 Kasım’da Ankara Batı 2’nci İnfaz Hakimliği tarafından görülen duruşmaya Sincan Cezaevi Kampüsü duruşma salonundan bağlandı. Tutsaklar pandemi tedbirleri gerekçe gösterilerek, hiçbir sosyal aktivite ve etkinliğe çıkarılmadıkları için bulundukları koğuşun havalandırmasında eğlenmek amacıyla halay çekip şarkı söylediklerini belirtmişlerdi.   Gardiyanlar ‘ritimsiz’ Kürtçeyi slogan sanmış   İdarenin yürüttüğü soruşturma kapsamında verilen disiplin cezalarını değerlendiren Ankara Batı 2’nci İnfaz Hakimliği, 2 Aralık’ta kararını açıkladı. Gerekçeli kararında cezaevi idaresinin soruşturma tutanağına yer veren hakimlik, tanık olarak dinlenen gardiyanlar T.A. ile F.E.'nin beyanlarına da yer ayırdı. Gardiyanların hakimlikte, tutsakların Kürtçe olarak bir şeyler söyledikleri, şarkı ve türkülerini de Kürtçe olarak söyledikleri, ritim tutulmadan söylenen sözlerin slogan olduğunu düşündükleri yönündeki beyanları tutanaklara yansıdı.     Yeterli delil ve beyan yok   Ara kararında tutsakların ifadelerine de dikkat çeken Hakimlik, “Bu programın ceza infaz kurumunca ne şekilde ve kimden ele geçirildiğinin dosya kapsamında belirtilmediği, olay günü karantinada ve tekli odada kalan hükümlü ve tutukluların bulunduğu, bu hükümlü/ tutukluların karantinada ve tek odada kalmalarına rağmen eyleme nasıl ve ne şekilde katıldıklarının somut ve net bir şekilde açıklanmadığı, bu sebeplerle şikayet eden hükümlü/ tutukluların savunmalarının aksine olay günü şarkı-türkü dışında slogan attıklarına ve tutanağa ekli programdaki sözleri söylediklerine dair dosya kapsamında yeterli delil ve beyanın bulunmadığı”nı belirtti.   ‘Ceza verme kararı usul ve yasaya uygun değil’   Tutsaklar hakkında "gereksiz olarak marş söylemek veya slogan atmak" yönünden soruşturma başlatılmış olsa da tutsakların bu eylemlerinin sabit olmadığı kararına varan Hakimlik, gerekçeli kararında şunları belirtti: “Ceza verme kararında bir kısım hükümlü ve tutuklu hakkında haberleşme ve iletişim araçlarından yoksun bırakma ve kısıtlama cezası verildiği ve telefon, mektup, fax şeklinde iletişim ve haberleşme araçları belirtilmesine rağmen hükümlü ve tutukluların bu iletişim ve haberleşme araçlarından tamamen mi yoksun bırakıldıklarının ya da bu haklarına kısıtlama mı getirildiğinin, kısıtlama getirilmiş ise ne şekilde kısıtlama olduğunun açık ve net olarak belirtilmediği, bu sebeple verilen cezaların belirli olmadığı, hükümlü Zerrin Yılmaz'ın eylem tarihinde kesinleşmemiş ve kaldırılmamış disiplin cezası bulunmamasına rağmen 5275 sayılı Kanun'un 48’nci maddesi gereğince üst ceza verilmiş olduğunun anlaşıldığı, bu sebeplerle ceza verme kararının usul ve yasaya uygun olmadığı, şikayet eden hükümlü ve tutukluların şikayetlerinin yerinde olduğu değerlendirilmekle şikayetlerin kabulü ile ceza verme kararının iptaline karar verilmiştir.”   Haklarında soruşturma başlatılan ve cezası reddedilen tutsakların isimleri şöyle: Berin Sarı, Dilan Oynaş, Dilek Hatipoğlu, Elif Çetinbaş, Gülşan Adet, Hanım Yıldırım, Hicran Binici, Jiyan Ateş, Leyla Uyanık, Melike Göksu, Mukaddes Kubilay, Necla Yıldız, Nedime Yaklav, Nilüfer Şahin, Nuriye Adet, Özlem Demir, Pınar Tikit, Rojdan Erez, Rozerin Kurt, Saadet Akın, Selver İspir, Sermin Demirdağ, Zerrin Yılmaz, Zeynep Bingöl, Bermal Birtek, Demet Resuloğlu, Mahide Şahin, Mehtap Kıyar, Melike Kaya, Sabite Ekinci, Sedef Demir, Süheyla Taş, Zeynep Sipcik, Bircan Yorulmaz, Ayla Akat Ata, Ayşe Topçu, Ayşe Yağcı, Dilan Aslan, Dilber Tanrıkulu, Dilek Yağlı, Fatma Aslan, Meryem Adıbelli, Mukaddes Kabak, Nevroz Müçel, Pervin Oduncu, Rihan Kavak Özbek, Sariye Taşkesen, Simanur Pamuk, Arjin Yüksekbağ ve Alev Yarar.