İmralı’da yeni disiplin cezaları: Hukuki değil siyasi karar 2021-11-30 09:04:25   Nişmiye Güler   İSTANBUL - İmralı’da PKK Lideri Abdullah Öcalan’a verilen yeni disiplin cezalarını değerlendiren ÖHD Eş Genel Başkanı İlknur Alcan, verilen kararın hukuki bir dayanağının olmadığının altını çizerek, kararın siyasi olduğunu vurguladı.   Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş ile "derhal görüşme" talebiyle 22 Kasım’da Bursa İnfaz Hakimliği'ne yaptığı başvuruların, iki yeni görüş yasağı olduğu gerekçesi ile reddedildiği açığa çıkmıştı. Söz konusu yasaklar ise Abdullah Öcalan’a dönük.   Avukat ve aile görüş yasağı   Avukatların başvurusunu reddeden Bursa İnfaz Hakimliği, mahkemenin Abdullah Öcalan hakkında 12 Ekim’de verdiği 6 aylık görüş yasağını, aile görüşüne dair verdiği ret kararında ise İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nün Disiplin Kurulu Başkanlığı'nın 18 Ağustos tarihli 3 ay süreyle “Ziyaretçi kabulünden yoksun bırakılma” kararını gerekçe gösterdi.    Özgürlük İçin Hukukçular Derneği  (ÖHD) Eş Genel Başkanı İlknur Alcan, İmralı’daki yeni disiplin cezalarına ve görüş yasaklarına tepki gösterdi.   ÖHD, hem Abdullah Öcalan, Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarının yerine getirilmesini denetlemekten ve sağlamaktan sorumlu olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne (AK BK) başvuran insan hakları ve sivil toplum örgütleri içinde yer alıyor hem de Asrın Hukuk Bürosu’nun geçtiğimiz hafta İmralı için başvuru yaptığı 10 sivil toplum örgütü içerisinde bulunuyor.   ‘Yasakların hukuki bir dayanağı yok’   İmralı’da uygulanan tecridin yeni bir gerekçe gösterilerek devam ettiğinin altını çizen İlknur, Asrın Hukuk Bürosu’nun dün yaptığı açıklamaya işaret etti. Yaşanan durumun yeni olmadığını vurgulayan İlknur, “Yıllardır Ada Hapishanesi’nde ağırlaştırılmış bir tecrit uygulanmaktır. Asrın Hukuk Bürosu avukatları müvekkilleriyle defalarca görüşmek istemiş, 250'den fazla avukat görüşmek için başvuruda bulunmuş ancak hep ‘koster bozuk’, ‘avukat sayısı fazla’ gibi başka başka gerekçelerle görüş hakkı kısıtlanmıştı. Aslında görüş yasaklarının hukuki bir dayanağı yok” dedi.   ‘Tecrit birlikte yaşama iradesini de etkiliyor’   Başka hiçbir cezaevinde böylesi bir görüş yasağı bulunmadığını belirten İlknur, “Tamamen siyasi nedenlerle yapılan uygulamalar bunlar. Biz gördük ki istenildiği zaman, seçim zamanı görüldüğü gibi avukatların müvekkilleriyle görüş yapmasına izin verilmekte. Şu an izin verilmemesinin sebebi siyasi gerekçeler. Görüş yasakları aslında bugün ülkede yaşadığımız insan hakları sorunu, barış hatta ekonomi bile bu görüşlerin engellenmesinin bir sonucudur. Çünkü İmralı’daki tecrit bütün ülkeye yapılmakta. Görüş yasakları, tecrit uygulandığı sürece ekonomisinden birlikte yaşama iradesine kadar birçok şey etkilenmektedir” diyerek İmralı’dan haber alınamaması durumunun doğurduğu sonuçlara dikkat çekti.   Tecride karşı girişimler sürecek   Bakanlar Komitesi’ne yaptıkları başvuruyu da hatırlatan İlknur, Asrın Hukuk Bürosu’nun geçtiğimiz hafta müvekkillerine ulaşamadıkları için hem Adalet Bakanlığı ve ona bağlı kurumlar ile Meclis’e, Türkiye’deki sivil toplum, hukuk ve hak örgütlerine hem de uluslararası kurumlara girişim ve başvurularda bulunarak yerinde inceleme talebine değindi. İlknur, bu başvurular sonucunda birkaç baronun da Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunduğu bilgisini vererek, kendilerinin de İmralı’daki ağırlaştırılmış tecride karşı girişimlerinin olacağını paylaştı.